Cevheri Güven’e Sızdırma İddiasında “Gazeteci S.K.” Detayı, Dava Yeniden Derinleşti

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, Cevheri Güven’e Bora Kaplan ifadelerinin sanık polislerce değil “S.K.” adlı bir gazeteci tarafından sızdırıldığı iddiası dosyaya girdi. Mahkeme, yeni araştırmalar için 10 maddelik ara karar verdi; duruşma 4 Kasım’a ertelendi.

Cevheri Güven’e Sızdırma İddiasında “Gazeteci S.K.” Detayı, Dava Yeniden Derinleşti

Cevheri Güven’e Sızdırma İddiasında “Gazeteci S.K.” Detayı, Dava Yeniden Derinleşti

YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE

Başkan Değişti, Dosya Yeniden İncelemeye Alındı

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “FETÖ”nün medya yapılanmasında yer aldığı belirtilen firari Cevheri Güven’e bilgi-belge sızdırmakla suçlanan polis memuru Serkan Dinçer ile Bora Kaplan soruşturmasında görev alan üç eski polis müdürünün yargılandığı davada beklenen karar çıkmadı. 11 Temmuz’daki celsede esas hakkında mütalaa veren Savcı, tutuklu Dinçer için “örgüt üyeliğinden” 10 yıl; eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski KOM Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ve eski KOM Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan için “gizliliği ihlâl ve görevi kötüye kullanma” suçlarından 5 yıla kadar hapis istemişti. Bugünkü duruşmada ise Mahkeme Başkanı’nın değiştiği anlaşıldı; yeni Başkan, “Başka araştırmalarımız var” diyerek savunmaların alınmasını erteledi.

Tanık Zinciri ve İhbar Trafiği

Mahkeme, daha önce Muğla 112’ye yapılan bir ihbarın taraflarını peş peşe dinledi. İhbarcı M.O., Milas’ta görevli polis A.S.’nin, Serkan Dinçer’in yakın arkadaşı olduğunu ileri sürmüştü. 15 Mayıs’taki celsede A.S., sanıkları tanımadığını, M.O. ile aralarında husumet bulunduğunu ve asılsız ihbarlar nedeniyle soruşturmalar geçirdiğini, bunlardan aklandığını aktardı. Bugünkü celsede SEGBİS’le dinlenen gerçek A.S., M.O.’nun taciz ve tehditleri nedeniyle ismini değiştirdiğini, sanıkları tanımadığını, abisinden Serkan Dinçer adını hiç duymadığını beyan etti.

“Sızdıran Polisler Değil, S.K. İsimli Gazeteci” İddiası

Davanın seyrini etkileyebilecek yeni bir iddia ise Murat Çelik’in avukatı Deniz Dilşad Güldenoğlu’ndan geldi. Avukat, Bora Kaplan’ın ifadelerinin Cevheri Güven’e sanıklarca değil “S.K.” adlı bir gazeteci tarafından gönderildiğini öne sürdü. Beyana göre S.K., 13 Eylül’de VPN kullanarak Güven’i etiketledi ve ifadenin “önemli sayfalarını” paylaştı; 14 Eylül’de ise Güven bu içerikleri yayınladı. Avukat, belgeleri mahkemeye sunduklarını, belge üzerinde görülen parmak izlerinin kaynağının belirlenmesi için bilirkişi raporu talep ettiklerini, savcılığın mütalaasını buna rağmen değiştirmediğini dile getirdi. Eski KOM Şube Müdürü Öner’in avukatı Suna Öztaşdöndüren de tüm raporların müvekkili lehine olduğunu savunarak beraat talebinde bulundu.

Savunmalar: “Bora Kaplan Operasyonunun Rövanşı”

Sanık müdafileri, dosyanın Bora Kaplan operasyonuna misilleme olduğunu iddia etti. Murat Çelik’in avukatı Ahmet Ulukanlıgil, “Ömrü FETÖ ile mücadeleyle geçmiş bir kişinin bu davada yargılanması vicdanları kanatmaktadır” diyerek cezalandırma istemini eleştirdi. Sanıklardan Şevket Demircan’ın avukatı Recep Öksüz ise “Dosya Bora Kaplan’ın zorlamalarıyla düzenlendi. Cevheri Güven’e ifadeyi sızdıran başkasının olduğu açık” dedi ve dosyayı hazırlayan savcıyı şikâyet ettiklerini belirtti. Savcılık ise mütalaasında değişiklik olmadığını bildirip Serkan Dinçer’in tutukluluğunun devamını talep etti.

10 Maddelik Ara Karar ve Yeni Tarih

Mahkeme, farklı konularda araştırmalar yapılması için 10 maddelik ara karar aldı. Bu kapsamda yeni bilirkişi incelemeleri ve tespitlerin dosyaya kazandırılması bekleniyor. Başkan, bu araştırmaların ardından esas hakkında mütalaaya karşı savunmaların alınacağını açıkladı. Av. Recep Öksüz’ün “yakın tarih” talebine karşın duruşma 4 Kasım’a ertelendi. Bu süreçte sanıklar, devam eden dava nedeniyle “itibar suikastına” maruz kaldıklarını savunuyor.

Emniyetten Mahkemeye “Müstehcen Görüntü” Yazısı

Ayrı bir gelişme olarak Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün 25 Temmuz tarihli yazısında, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Serkan Dinçer’e ait olduğu değerlendirilen “müstehcen görüntüler” bulunduğu, bu konuda mahkemece ayrıca bir işlem yapılıp yapılmadığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığı soruldu. Söz konusu yazı, yargılamanın seyrine dair yeni tartışmaların önünü açarken, savunma makamı iddiaların dosyayı bulandırmaya yönelik olduğunu ileri sürüyor.


www.yerelgundem.com

Kaynak: Müyesser Yıldız / MuyesserYildiz.com