Eski Adıyla Silivri, Yeni Adıyla Marmara Cezaevi: Tarihi, Ünlü Mahkumları ve İçerideki Yaşam

Türkiye'nin en büyük cezaevi olan Marmara Cezaevi'nin geçmişi, ünlü mahkumları ve içerideki yaşam hakkında detaylı inceleme.

Eski Adıyla Silivri, Yeni Adıyla Marmara Cezaevi: Tarihi, Ünlü Mahkumları ve İçerideki Yaşam

Eski Adıyla Silivri, Yeni Adıyla Marmara Cezaevi: Tarihi, Ünlü Mahkumları ve İçerideki Yaşam

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Türkiye'nin En Büyük Cezaevi Nasıl Kuruldu?

Eski adıyla Silivri, yeni adıyla Marmara Cezaevi, Türkiye'nin en büyük ve en tartışmalı hapishanelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Yıllar içinde birçok yüksek profilli tutuklunun burada kaldığı cezaevi, kamuoyunda farklı dönemlerde siyasi ve sosyal açıdan gündeme geldi.

Cezaevinin Kuruluşu ve Yapısı

Silivri Cezaevi, 2008 yılında Türkiye'nin en modern ve büyük hapishanesi olarak açıldı. İstanbul'un batısında, Taksim Meydanı'na yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta yer alan cezaevi, 1 milyon metrekareyi aşan bir kampüs içinde bulunuyor. Sekiz adet L tipi kapalı cezaevi ve bir açık cezaevi binasından oluşan kompleks, jandarma tabur binaları, lojmanlar, okul, hastane, alışveriş merkezi ve spor tesisleri gibi birçok yapıyı da barındırıyor.

9 No'lu Cezaevi ve Ünlü Mahkumlar

Cezaevinin en dikkat çeken bölümlerinden biri 9 No'lu Cezaevi. Özellikle siyasi tutuklular, gazeteciler ve kamuoyunda tanınan isimlerin çoğu burada tutuluyor. Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman gibi isimlerin yanı sıra, geçmişte burada kalanlar arasında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Adnan Oktar gibi tanınmış kişiler de bulunuyor. Aynı zamanda, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan birçok askeri yetkili de bu cezaevinde yargılanarak cezalarını çekti.

Cezaevindeki Günlük Yaşam

Cezaevinde günlük yaşam, sıkı güvenlik önlemleri ve disiplin kurallarına tabi. Mahkumlar genellikle tek, iki veya üç kişilik hücrelerde tutuluyor. Hücrelerde yatak, mutfak alanı, banyo ve küçük bir avlu bulunuyor. 9 No'lu Cezaevi, daha izole bir yapıdayken, diğer bloklarda mahkumlar kurslara ve çeşitli etkinliklere katılabiliyor. Ancak, özellikle siyasi mahkumlar için uygulanan tecrit politikaları sıkça eleştiriliyor.

Önemli Duruşmalar ve Toplumsal Yansımalar

Marmara Cezaevi, yıllar içinde pek çok önemli davaya da ev sahipliği yaptı. Ergenekon ve Balyoz davaları, 15 Temmuz darbe girişimi davaları, Gezi Parkı davası, Adnan Oktar ve organize suç örgütleriyle ilgili yargılamalar burada görüldü. Özellikle Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde cezaevinin önünde büyük eylemler ve nöbetler tutuldu.

Cezaevinin İsim Değişikliği ve Toplumsal Algı

Cezaevinin adı, 2022 yılında Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu olarak değiştirildi. Bunun temel nedeni, Silivri ilçesinin cezaeviyle özdeşleşmesi ve bu durumun ilçe halkında olumsuz bir algı yaratmasıydı. Ancak kamuoyunda hâlâ 'Silivri' ismi yaygın şekilde kullanılmaya devam ediyor.

Soğuk Şartlar ve Mahkumların İmkanları

Mahkumlar, temel ihtiyaçlarını haftalık olarak kantin listelerinden sipariş ederek karşılıyor. Cezaevinde merkezi ısıtma sistemi bulunmasına rağmen, mahkumlar kış aylarında ciddi soğuk problemi yaşadıklarını belirtiyor. Özellikle hücrelerde hava akışının yetersiz olması nedeniyle mahkumlar kapı altlarını gazetelerle kapatıyor, sıcak su şişeleriyle ısınmaya çalışıyor.

'Silivri Soğuktur' Söylemi

Türkiye'de muhalif görüşlü isimlerin sıkça gönderildiği bir cezaevi olarak anılan Silivri için sosyal medyada 'Silivri soğuktur' esprisi zaman içinde yaygınlaştı. Siyasetçiler de bu ifadeyi zaman zaman dile getirdi. Ancak, cezaevindeki mahkumlar açısından bu soğukluk, yalnızca bir mecaz değil, gerçek bir fiziksel zorluk olarak da karşımıza çıkıyor.

www.yerelgundem.com