İslâm dünyasının entelektüel uyanışı: Nostalji değil, ahlaki bir inşadır

Yunus Emre Tozal, İslâm dünyasının entelektüel krizini ve çıkış yolunu İbrahim Kalın'ın yeni eseri ışığında analiz ederek, dirilişin taklit veya nostaljiyle değil, ahlaki bir inşayla mümkün olduğunu vurguladı.

İslâm dünyasının entelektüel uyanışı: Nostalji değil, ahlaki bir inşadır

YEREL GÜNDEM ANALİZ / İSTANBUL, TÜRKİYE — 15 ARALIK 2025

Yazar Yunus Emre Tozal, İslâm dünyasının içinde bulunduğu entelektüel krizi ve çıkış yollarını, İbrahim Kalın’ın İslâm, Aydınlanma ve Gelecek adlı eseri ekseninde değerlendirdi.

Tozal, İslâm dünyasının yeniden dirilişinin geçmişe sığınmakla ya da Batı’yı taklit etmekle değil, düşünmeyi ahlaki bir eylem olarak yeniden inşa etmekle mümkün olabileceğini belirtti. Nurettin Topçu’nun "isyan ahlakı" kavramına atıfta bulunan yazar, vicdanın sustuğu bir çağda düşüncenin geri çekilmesinin insanın varoluşsal bir kaybı olduğuna dikkat çekti.

"Kendini unutan medeniyet"

Modern çağda İslâm dünyasının yaşadığı trajedinin aklı kaybetmekten ziyade, aklı bağlamından koparmakla ilgili olduğunu savunan Tozal, Aydınlanma düşüncesinin aklı Tanrı ve ahlaktan soyutlamasının Müslüman toplumlarca tam anlaşılamadığını ifade etti.

Tozal, "Müslüman toplumlar ne modern dünyaya uyum sağlayabildiler ne de kendi entelektüel miraslarını çağın diliyle yeniden üretebildiler" diyerek, yaşanan sürecin bir yanda yüzeysel uyum çabası, diğer yanda ise edilgen bir nostalji ürettiğini vurguladı. İbrahim Kalın’ın "Akıl ama hangi akıl?" sorusunun, hikmeti yeniden kurmak adına hayati bir köprü işlevi gördüğü belirtildi.

Akıl ve kalp birlikteliği

İbrahim Kalın’ın scientia sacra (kutsal bilgi) kavramını hatırlattığını belirten Tozal, bilginin yalnızca üretim aracı değil, varlığı anlamlandırma çabası olması gerektiğini kaydetti. Modern insanın trajedisinin akıl ve kalp birlikteliğini kaybetmek olduğunu söyleyen yazar, şu ifadeleri kullandı:

"Düşünmek yalnızca hesaplamak değil; bilakis, varlığı anlamaya ve hakikati sezebilmeye yönelmiş bir iç muhasebedir. Gerçek bilgelik, aklın soğukkanlılığını kalbin sıcaklığıyla birleştirebilmektir."

Entelektüel ateşkes ve kavram kargaşası

Tozal, bugün İslâm dünyasındaki asıl krizin siyasi değil, düşünsel olduğunu ve bir tür "entelektüel ateşkes" halinin yaşandığını öne sürdü. Adalet, özgürlük ve medeniyet gibi kavramların içinin boşaldığını belirten yazar, bu durumun sadece Batı baskısıyla değil, Müslümanların kendi kelimelerini kaybetmesiyle de ilgili olduğunu savundu.

Dirilişin yolunun cesaret ve hikmetten geçtiğini vurgulayan Tozal, yazısını İbrahim Kalın’ın şu sorusuyla noktaladı: "İslâm dünyası, kendi 'paradigma'sını esas alan... bilimsel bir geleneği yeniden inşa edebilir mi?"

www.sehitlerolmez.com