İzmir’in tek kurtuluşu kayyum mu?

İzmir’de çöp ve su krizleriyle derinleşen yönetim tıkanıklığı tartışılıyor; “kayyum” seçeneğinin artıları-eksileri ve kentin acil çözüm başlıkları analiz ediliyor.

İzmir’in tek kurtuluşu kayyum mu?

YUSUF İNAN YAZDI...

İzmir’in tek kurtuluşu kayyum mu?

Bir kentin yoğun bakım günlüğü

Türkiye'nin incisi olarak bilinen İzmir, uzun yıllardır CHP'li belediyelerin yönetiminde adeta can çekişiyor. Son yıllarda komaya girmiş durumda ve yaşamla ölüm arasında gidip geliyor. Bu durum, sadece yerel bir mesele olmaktan çıkıp, ulusal bir tartışma konusu haline gelmiştir.


Yaşanmaz Hale Gelen Kent

İzmir'in sorunları artık görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştı. Körfez, dışkı kokularından geçilmezken, balıkların bile yaşayamadığı bir deniz haline geldi. Şehirde yağan en ufak bir yağmurda bile sokaklar sular altında kalıyor, elektrik akımına kapılan insanlar haber oluyor. Tüm bunlar, CHP'li belediye başkanlarının boynuna utanç verici birer madalya gibi asılmış durumda.

İlçe belediyelerinde çalışan işçiler maaşlarını alamıyor, haklarını aramak için belediye binalarını ablukaya alıyor. Ancak, işçilerin bu haklı feryadı, ne CHP Genel Merkezi'nden ne de diğer yetkililerden karşılık bulmuyor. Belediyeler, halkın sorunlarını çözmek yerine, konserler ve şarkıcı dostluklarıyla anılır hale geldi. Kentin dört bir yanı çöp dağlarıyla kaplanmış durumda, bu da hem görüntü kirliliğine hem de ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.

Çaresizlik ve Ümit Kaybı

İzmir halkı, mevcut durumdan öylesine yorulmuş ki, artık yerel yönetimlerden çözüm beklemiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın sorunları çözme yönünde bir çaba sarf ettiğine dair bir emare de maalesef görülmüyor. Bu çaresizlik, halkı alternatif yollar aramaya itiyor. CİMER'e yağan başvurular, İzmirlilerin devletin el uzatmasını beklediğinin en açık göstergesi. İş dünyası da bu durumdan nasibini alıyor ve sorunlarını doğrudan Ankara'ya, TBMM'ye ve bakanlıklara taşımak zorunda kalıyor. Ak Parti ve MHP yetkilileriyle görüşen iş dünyası temsilcileri, CHP'li belediyelerin beceriksizliklerinden dolayı yorulduklarını ve acil çözüm istediklerini dile getiriyor.


CHP'nin Kendi Sorunları ve İzmir'in Yalnızlığı

CHP'nin içine düştüğü durum, İzmir'in sorunlarını daha da derinleştiriyor. Parti, kendi iç meseleleriyle o kadar meşgul ki, ne Türk milletinin ne de İzmir'in sorunlarını duyuyor. Ekrem İmamoğlu ekseninde dönen tartışmalar, partinin tüm enerjisini tüketiyor. Kendi partisini bile yönetmekte zorlanan bir CHP'nin, Türkiye'yi nasıl yöneteceğine dair soru işaretleri giderek büyüyor. Gürsel Tekin'in İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanması gibi olaylar, CHP'nin yönetim krizinin somut birer göstergesi.

İzmir, tıpkı bir zamanlar İstanbul'un yaşadığı gibi susuzluk, çöp ve kötü koku sorunlarıyla boğuşuyor. Tarihi ve kültürel zenginliğiyle "Türkiye'nin incisi" unvanını taşıyan bu şehir, maalesef lağım sularına ve çöp dağlarına gömülmüş durumda. İzmirlilerin son umudu, merkezi hükümetin duruma el atması ve şehri yeniden yaşanabilir bir hale getirmesi. Bu bağlamda, İzmir için "kayyum" fikri, belki de kaçınılmaz bir son gibi görünüyor.

*

*

YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH

Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : [email protected] 

Web: www.yerelgundem.com