Kosova Ordusu Planına Küresel Tepkiler
Kosova'nın KSF'yi tam teşekküllü bir orduya dönüştürme planı uluslararası alanda büyük yankı uyandırıyor. Sırbistan, Rusya ve Batılı ülkeler arasında bölünmüş tepkiler var. Kosova'nın askeri güçlenme süreci, Balkanlar’daki güvenlik dengeleri açısından kritik öneme sahip.
Yerel Gündem 
Kosova Ordusu Planına Küresel Tepkiler
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Kosova Başbakanı Albin Kurti'nin Kosova Güvenlik Gücü'nü (KSF) 2028 yılına kadar tam teşekküllü bir orduya dönüştürme planı, uluslararası toplumda farklı tepkilere yol açtı. Sırbistan başta olmak üzere bazı ülkeler bu dönüşüme sert muhalefet ederken, Batılı müttefikler arasında bölünmüş bir tutum gözleniyor.
Kosova, 2008 yılında ABD'nin desteğiyle Sırbistan'dan bağımsızlığını ilan etti. Ancak bu bağımsızlık, Sırbistan ve Avrupa Birliği'ndeki (AB) Kıbrıs, Yunanistan, Romanya, Slovakya ve İspanya tarafından tanınmadı. Kosova'nın savunma kapasitesini artırma girişimi, Balkanlar'daki kırılgan güvenlik dengeleri göz önüne alındığında uluslararası alanda büyük yankı uyandırıyor.
Sırbistan ve Rusya'dan Tepki
Sırbistan, Kosova'nın orduya dönüşmesini sert bir şekilde eleştirerek bunun bölgede gerilimi artıracağını savunuyor. Sırp yetkililer, Kosova ordusunun, Kosova'daki Sırp azınlığı tehdit edebileceği endişesini dile getiriyor. Belgrad yönetimi, ABD'nin ve NATO'nun Kosova'ya silah ve askeri destek sağlamasını da kınayarak bu hamlelerin istikrarı bozacağını belirtti.
Rusya ise Kosova'nın askeri yapılanmasının NATO'nun Balkanlar'daki nüfuzunu artırmaya yönelik bir girişim olduğunu öne sürerek Belgrad'ı destekliyor. Kremlin, Kosova'nın orduya dönüşüm sürecini "provokatif" olarak nitelendirirken, bunun bölgede yeni çatışmalara yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.
NATO ve AB Ülkelerinin Bölünmüş Tutumu
NATO ve Avrupa Birliği içinde Kosova'nın orduya dönüşüm süreci konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor. Almanya, Türkiye ve İngiltere, KSF'nin güçlendirilmesine destek verirken, Fransa ve bazı diğer Batılı ülkeler, etnik gruplar arasındaki gerilimi artırabileceği gerekçesiyle temkinli bir yaklaşım sergiliyor.
NATO yetkilileri, Kosova'nın askeri yapılanmasının Sırbistan ile diyalog çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. 2013 yılında Brüksel'de imzalanan anlaşmaya göre, Kosova'nın güvenlik gücü ancak bölgesel istikrarı tehdit etmeyecek şekilde ve Belgrad ile uzlaşma içinde resmi orduya dönüştürülebilir.
ABD'nin Stratejik Yaklaşımı
Kosova'nın en büyük destekçilerinden olan ABD, KSF'nin modernizasyonunu destekleyen ülkeler arasında yer alıyor. Washington yönetimi, Kosova'ya askeri eğitim, silah yardımı ve teknik destek sağlarken, bu sürecin NATO ile uyum içinde ilerlemesi gerektiğini belirtiyor. ABD, özellikle Balkanlar'daki askeri dengeleri göz önüne alarak Kosova'ya "hafif" bir ordu modelini benimsemesini öneriyor.
Ancak Sırbistan, Washington'un Kosova'ya olan desteğini gözden geçirmesi gerektiğini savunuyor. Kosovalı Sırp yetkililer, ABD'nin Belgrad'ın güvenlik kaygılarını dikkate almasını ve bölgedeki diplomatik müzakerelere daha fazla önem vermesini talep ediyor.
Kosova’nın Askeri Yapılanma Süreci
Kosova hükümeti, KSF'yi 2029 yılına kadar 5.000 aktif asker ve 3.000 yedek askere sahip bir yapıya dönüştürmeyi planlıyor. Ülkenin tam teşekküllü bir hava kuvvetine veya ağır tank birliklerine sahip olması beklenmezken, modern savunma sistemleri, savaş helikopterleri ve insansız hava araçları (İHA) ile donatılması hedefleniyor.
Kosova, geçtiğimiz yıllarda Türkiye'den Bayraktar TB2 İHA'ları satın alırken, ABD'den Black Hawk helikopterleri ve Javelin tanksavar füzeleri tedarik etti. Savunma sanayisini güçlendirmek adına yerli mühimmat üretim tesisleri ve insansız hava aracı tasarım laboratuvarlarının kurulması da gündemde.
Bölgedeki Askeri Yığınağın Artışı
Balkanlar'da askeri güçlenme eğilimi sadece Kosova ile sınırlı değil. Sırbistan, son yıllarda Rusya ve Çin'den gelişmiş silah sistemleri satın alırken, bölgedeki diğer ülkeler de savunma kapasitelerini artırma yönünde adımlar atıyor. Uzmanlar, Balkanlar’da askeri yığılmanın bölgesel istikrara zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Gelecekte Ne Olacak?
Kosova'nın orduya dönüşüm süreci, uluslararası diplomasi açısından hassas bir konu olmaya devam ediyor. NATO ve AB, Belgrad ile Priştine arasındaki ilişkilerin normalleşmesini sağlamak için diplomatik müzakereleri teşvik ederken, Kosova hükümeti, güvenliğini bağımsız olarak sağlama hedefinden geri adım atmıyor. Önümüzdeki yıllarda Kosova’nın askeri yapılanmasının ne şekilde şekilleneceği, bölgesel istikrar açısından belirleyici olacak.
