Lana Del Rey, sahnede kırılgan, müziğiyle güçlü

Lana Del Rey, melankolik sesi ve sinematik tarzıyla pop müziğe yeni bir soluk getirdi. Ailevi bağlarını ve kişisel kırılganlıklarını şarkılarına yansıtan sanatçı, şiirden Broadway’e uzanan yaratıcı yolculuğunu sürdürüyor.

Lana Del Rey, sahnede kırılgan, müziğiyle güçlü

Lana Del Rey, sahnede kırılgan, müziğiyle güçlü

YEREL GÜNDEM / NEW YORK, ABD

Müzik kariyerine kulüplerde başladı

Gerçek adı Elizabeth Woolridge Grant olan Lana Del Rey, 21 Haziran 1985'te New York’ta doğdu. Müzik kariyerine henüz 15 yaşında New York kulüplerinde şarkı söyleyerek başladı. Fordham Üniversitesi’nde felsefe eğitimi aldı, ancak müzik tutkusunu profesyonel alana taşımak için akademik kariyerini yarıda bıraktı.

Del Rey, ilk EP’si “Kill Kill”i 2008’de Lizzy Grant adıyla yayınladı. 2010’da “Lana Del Ray A.K.A. Lizzy Grant” albümüyle bağımsız olarak piyasaya çıktı. Ardından “Video Games” şarkısıyla internette hızla tanındı ve bu çıkış, onu uluslararası arenaya taşıyan süreci başlattı.

Born to Die ile dünya sahnesine adım attı

2012 yılında yayımladığı ikinci albümü Born to Die, Del Rey’in müzik kariyerinde büyük bir kırılma noktası oldu. Albüm, dünya genelinde 2 milyondan fazla kopya satarak onu küresel çapta tanınan bir sanatçı hâline getirdi. Video Games ve Born to Die gibi parçalarla tanınan sanatçı, aynı yıl Paradise isimli üçüncü EP’sini yayımladı.

Del Rey’in tarzı, vintage görsellerle beslenen sinematik klipler ve melankolik şarkı sözleriyle dikkat çekti. Albümlerinde tematik olarak aşk, acı, Amerikan rüyası ve kişisel kırılganlık sıkça işleniyor.

Eleştirmenlerden tam not aldı

Del Rey, 2014 yılında çıkardığı Ultraviolence albümüyle “sadcore” türünü benimseyerek müzikal çizgisini sertleştirdi. Ardından gelen Honeymoon (2015), Lust for Life (2017) ve Norman Fucking Rockwell! (2019) gibi albümleriyle hem eleştirmenlerden hem de hayran kitlesinden tam not aldı.

Norman Fucking Rockwell!, Rolling Stone ve NME gibi saygın müzik mecraları tarafından yılın en iyi albümleri arasında gösterildi. Albüm, Grammy Ödülleri’nde “Yılın Albümü” ve “Yılın Şarkısı” dallarında adaylık aldı.

Aile ilişkileri ve kişisel dünyası müziğine yansıyor

Lana Del Rey’in müziğinde aile ilişkileri önemli bir yer tutuyor. Özellikle annesiyle olan sorunlarını birçok şarkısında dile getiriyor. “Wildflower Wildfire” şarkısında geçen, “Babam araya girmezdi, karısı bana sinirlendiğinde…” sözleri, sanatçının iç dünyasını açıkça yansıtıyor.

Babasının desteğiyle başladığı müzik yolculuğunda, kız kardeşi Chuck Grant ise birçok klipte ve görsel projede onunla birlikte çalışıyor. Erkek kardeşi Charlie Hill Grant da klip çekimlerinde görev almış. Del Rey, ailesi dışındaki yakın arkadaş çevresini de “kendi ailesi” olarak tanımlıyor.

Sanatsal üretimi sadece müzikle sınırlı değil

Del Rey yalnızca müzisyen değil; aynı zamanda şair ve söz yazarı olarak da üretim yapıyor. 2020 yılında çıkardığı şiir kitabı Violet Bent Backwards Over the Grass ve sesli anlatı albümü, onun sanatsal yönünü daha da görünür kıldı.

Ayrıca Broadway müzikali hazırlığı içinde olduğu ve gelecekte sinema sektöründe yer almak istediği de biliniyor. Sanatçının sesi ve şarkı yapısı; dumanlı, teatral ve duygusal tınılarla Julee Cruise, Eartha Kitt ve Marilyn Monroe gibi ikonlarla sıkça kıyaslanıyor.


Etiketler:
#LanaDelRey #BornToDie #NormanRockwell #AlternatifPop #Sadcore #AmerikanMüziği #ŞairSanatçı


www.yerelgundem.com