MHP’den Hukuka Temiz Delil Manifestosu: Etkin Pişmanlığı Sulandırmayın
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “itiraf, ifade, etkin pişmanlık ve ikrar” kavramlarını açıklayarak masumiyet karinesi ve temiz delil ilkesine vurgu yaptı. Yıldız, “Pişmanlık indirimini sulandırmayın, adalet algısı çökmesin” mesajı verdi.
Editor1
MHP’den Hukuka “Temiz Delil” Manifestosu: Etkin Pişmanlığı Sulandırmayın
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Yıldız’dan Net Tanımlar: İfade, İtiraf, İkrar ve Pişmanlık
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, son dönemde gündemi meşgul eden yüksek profilli davalar nedeniyle tartışılan “itiraf, ifade, etkin pişmanlık ve ikrar” kavramlarını ayrıntılı biçimde tanımladı. Yıldız’a göre “ifade” sadece savunma aracı değil aynı zamanda delil niteliği taşıyan bir “beyan”. Ancak bu beyanın delil sayılabilmesi için özgür iradeyle verilmiş, gerçeğe uygunluğu denetlenmiş ve usule tam riayet edilerek alınmış olması gerekiyor.
Masumiyet Karinesinin Altı Çizildi
“İtibar, saygınlık ve güvenilirliğin korunması için ceza yargılamasının omurgası masumiyet karinesidir” diyen Yıldız, şüpheden sanığın yararlanması ilkesinin sulandırılamayacağını vurguladı. Yıldız, özellikle sosyal medyada “itiraf” veya “gizli tanık” beyanlarının tek başına mahkûmiyet algısı yarattığına işaret ederek “Hakim, duruşma salonuna taşınmayan hiçbir veriyi hükme esas alamaz” dedi.
Delil Tartışması: “Etkin Pişmanlık” Nedeniyle Cezada İndirim
Etkin pişmanlığın bir “pazarlık” değil, soruşturmanın aydınlatılmasına somut katkı sağlayan sanıklara tanınan hukuki bir müessese olduğunu belirten Yıldız, “Suçun ciddiyeti, işbirliğinin derinliği ve diğer faillerin yakalanmasına katkı payı hâkim tarafından somut ölçütlerle tartılmalı; aksi hâlde indirim popülizme dönüşür” uyarısında bulundu.
Pişmanlık Müessesesine “Sulandırmayın” Uyarısı
Son aylarda FETÖ, organize suç ve uyuşturucu dosyalarında etkin pişmanlık beyanlarının istismar edildiği iddialarına değinen MHP’li yönetici, “İçinde hesaplaşma, kin ya da çıkar barındıran beyanlar kamu vicdanını zedeler; sulandırılan pişmanlık, hem gerçek suçluları korur hem de masumları yaralar” ifadelerini kullandı.
İkrarın Sınırı: Kollukta Değil Hâkim Huzurunda
Yıldız, ikrarın (suçu kabul) soruşturma sırasında savcı veya kolluk önünde alınabileceğini, ancak kesin hüküm değeri taşıması için hâkim huzurunda tekrarlanması gerektiğini hatırlattı. “Baskı altında alınan ilk ifadeler, mahkemede reddedildiğinde geçerliliğini yitirir; sağlam delil zinciri kurulmadıysa dosya çöker” dedi.
Siyasi İklime Mesaj: “Adalet Algısı Çökerse İç Cephe Zayıflar”
MHP kurmayının çıkışı, partinin son dönemde art arda gelen tutuklama kararları ve gizli tanık tartışmaları üzerine hukuk vurgusunu artırdığına işaret ediyor. Yıldız, “Ülke güvenliği kadar yargıya duyulan güven de millî beka meselesidir; adalet algısının çökmesi, iç cepheyi parçalar” değerlendirmesini yaptı.
Akademisyenler Ne Diyor?
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Ceza Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Kaya, MHP’nin açıklamasını “Siyasi aidiyet üstü bir hukuk çağrısı” olarak nitelendiriyor: “Etkin pişmanlık hükmünün kaynağı, bilgi paylaşımını teşvik etmektir; amaç, cezasızlık üretmek değil, adalete hız ve doğruluk kazandırmaktır.”
Aynı üniversiteden Doç. Dr. Seda Özsoy’a göre ise “masumiyet karinesi”nin kamusal alanda yeniden hatırlatılması yargı üzerindeki toplumsal baskıyı azaltır: “Özellikle sosyal medyada yargısız infaz yaygınlaştı; hukukçuların sesini yükseltmesi kritik.”
Sonuç
Feti Yıldız’ın “hukuk manifestosu” niteliğindeki beyanları, MHP’nin yargı tartışmalarında pozisyonunu netleştirdi: Etkin pişmanlık bilinçli kullanılmalı, delil zinciri sağlam kurulmalı, masumiyet karinesi tavizsiz korunmalı. Siyasetin hukuka müdahalesi yerine, hukukun siyaseti dengelemesi gerektiğini savunan açıklama, adalet mekanizmasının güven tazelemesi için bir çağrı niteliği taşıyor.
