Mümtaz’er Türköne’den dikkat çeken analiz: Cemaat kendini feshederse ne olur?
Mümtaz’er Türköne, Gökhan Bacık’ın “Cemaat kendini feshetsin” önerisini analiz ettiği yazısında, önerinin devlet için faydalı olabileceğini ancak siyasi iktidarın çıkarlarına ters düşeceğini savundu.

Mümtaz’er Türköne’den dikkat çeken analiz: Cemaat kendini feshederse ne olur?
YEREL GÜNDEM / ANKARA
“Fesih, devlete yarar ama hükümete yaramaz”
Gazeteci-yazar Mümtaz’er Türköne, Fethullah Gülen yapılanması üzerine dikkat çekici bir analiz kaleme aldı. Gökhan Bacık’ın Medyascope’ta yayımlanan “Cemaat kendini feshetsin” önerisini değerlendiren Türköne, bu önerinin iyi niyetli bir siyasi çözüm arayışı olduğunu savundu. Ancak Türköne’ye göre cemaatin kendini feshetmesi devletin işine yarasa da mevcut hükümet açısından siyasi açıdan istenmeyebilir.
Devlet ile hükümet ayrımı: Asıl engel kim?
Yazısında “Devlet ister ama hükümete yaramaz” ifadesini kullanan Türköne, hükümetin bu öneriye sıcak bakmama nedenlerini de analiz etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşman yaratma ihtiyacı ve iktidara yakın diğer dini yapılarla kurulan dengeler, bu sürecin önündeki temel engeller olarak gösteriliyor. Türköne’ye göre, devletin kurumsal yapısı değil, iktidar hesapları bu önerinin gerçekleşmesini engelliyor.
Bacık'ın önerisi neden tartışma yarattı?
Türköne, yazısının temelinde Gökhan Bacık’ın önerisini “siyasi bir çözüm arayışı” olarak nitelendiriyor. Cemaatin bir terör örgütü olduğu iddiasına değil, bu iddianın uygulamada siyasi bir tutumla yürütüldüğü tespitine dikkat çeken Türköne, çözümün de siyasetle mümkün olabileceğini vurguluyor. Bacık’ın önerisi, özellikle içeride baskı altında yaşayan cemaat mensuplarına bir nefes aldırmak amacı taşıyor.
Ancak bu öneri sosyal medyada büyük bir öfke dalgası yarattı. Binlerce kişinin paylaştığı yazıya gelen yüzlerce yorumda, “Cemaat terör örgütü değildir” çıkışı dikkat çekti. Türköne, bu duygusal tepkilerin anlaşılabilir olduğunu ancak çözüm arayışının önünü kesmemesi gerektiğini savunuyor.
Fesih çağrısı ne anlama geliyor?
Türköne, “fesih” kavramının sadece terör örgütlerine özgü olmadığını, partilerin, derneklerin, vakıfların da kendilerini feshedebileceğini hatırlatıyor. Önerilen şeyin bir terör örgütünün dağıtılması değil, örgütlü yapının lağvedilmesi ve bu yapının siyasi çözüm adına ortadan kaldırılması olduğunu belirtiyor.
Bu öneriyle amaçlanan ise Türkiye'deki cemaat mensuplarının üzerindeki baskının hafiflemesi. Ancak bu yapı feshedilse bile çözümün ancak devletle müzakereyle mümkün olabileceği düşünülüyor.
İçeridekiler ve dışarıdakiler: Diaspora gerilimi
Yazının dikkat çeken bir diğer boyutu ise içerideki ve yurtdışındaki cemaat mensupları arasındaki öncelik farkı. Türköne’ye göre, içeride baskı görenler adalet ve özgürlük arayışındayken, dışarıdaki yapılar daha rahat koşullarda bu talepleri bastırabiliyor. Bu durum Bacık’ın önerisine olan tepkilerin kaynağını da oluşturuyor.
Diasporanın örgütlü yapıyı koruma eğilimi ile içerideki mağduriyet arasında bir çelişki olduğunu vurgulayan Türköne, bu gerilimin çözümün önündeki en büyük sosyal engellerden biri olduğunu belirtiyor.
Cemaatin tarihsel yapısı sona mı ermeli?
Türköne, yazısının sonunda Cemaatin, 1960'larda Fethullah Gülen’in fikirleriyle ortaya çıkan örgütlenme biçiminin artık sona ermesi gerektiğini ifade ediyor. Ona göre, yapı kendini dönüştürmeli ve Türkiye’deki mağduriyetlerin hafiflemesi için bu dönüşümü resmi şekilde duyurmalı.
Bu önerinin doğru veya yanlış olmasından öte, iyi niyetle yapıldığını ve içeriğiyle ciddi şekilde tartışılması gerektiğini belirten Türköne, “Bu insanlara adalet ve huzur getirecek daha iyi bir öneriniz var mı?” sorusunu sorarak yazısını sonlandırıyor.