Naci Görür’den Amasya’daki Depreme İlişkin Rahatlatan Açıklama
Prof. Dr. Naci Görür, Amasya Taşova’da meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki deprem sonrası yaptığı açıklamada, “Endişeye gerek yok, bu lokal bir olay. Daha büyük bir deprem beklenmiyor” diyerek kamuoyuna güven verdi.

Naci Görür’den Amasya’daki Depreme İlişkin Rahatlatan Açıklama
YEREL GÜNDEM / AMASYA
Amasya’nın Taşova ilçesinde 13 Nisan Pazar günü meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki depremin ardından gözler yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür’e çevrildi. Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla kamuoyuna rahatlatıcı mesajlar verdi.
“Endişeye Gerek Yok, Lokal Bir Depremdi”
Prof. Dr. Naci Görür, depremin ardından yaptığı değerlendirmede, bölgenin daha önce büyük ölçüde enerji boşalttığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Endişe edilecek bir şey yok çünkü bu kesimde daha önce enerji büyük ölçüde boşaldı. Daha büyük bir deprem olmayacaktır. Lokal bir olay.”
Görür’ün açıklaması, özellikle çevre illerde de hissedilen sarsıntının ardından paniğe kapılan vatandaşlar için önemli bir güvence oldu.
Depremin Ardından Panik Kısa Süreli Oldu
Amasya’nın yanı sıra Samsun, Tokat, Çorum ve Sivas gibi illerde de hissedilen deprem, kısa süreli panik yaşanmasına neden olmuştu. Ancak hem AFAD hem de İçişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamalarda herhangi bir can ya da mal kaybı olmadığı vurgulanmıştı.
Uzmanlar Ne Diyor?
Yer bilimciler, Türkiye’nin fay hattı üzerinde yer alan bir ülke olduğunu hatırlatarak, benzer büyüklükteki depremlerin zaman zaman yaşanabileceğini ve yapı stokunun dayanıklılığının önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Görür’ün Uyarıları Dikkate Alınıyor
Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’de depremlerle ilgili bilimsel yorumları ve öngörüleriyle kamuoyunun yakından takip ettiği bir uzman. Görür’ün bu açıklaması, bölgede hem yerel yönetimlerin hem de vatandaşların tedbirlerini gözden geçirmesi açısından önem taşıyor.
Vatandaşlara Çağrı: Bilimsel Kaynaklara Güvenin
Uzmanlar, depremler sonrası bilgi kirliliğine karşı uyarıda bulunarak vatandaşların yalnızca resmi kurumlar ve bilim insanları tarafından yapılan açıklamalara itibar etmeleri gerektiğini vurguluyor.