NYT’den korkutan İstanbul analizi: Şehir adeta nişan alınmış durumda
New York Times, Nisan 2025'teki Silivri depreminin ardından İstanbul için "yakın tarihin en kötü felaketi" uyarısında bulunurken, Türk uzmanlar risk konusunda ikiye bölündü.
Yerel Gündem 
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE — 14 ARALIK 2025
ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times (NYT), bilim dergisi Science’ta yayımlanan yeni bir araştırmayı kaynak göstererek, İstanbul’da 7 ve üzeri büyüklüğünde yıkıcı bir deprem ihtimalinin arttığını yazdı.
Haberde, Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntının, beklenen büyük depremin habercisi olabileceği iddia edildi. Analize göre, son yıllardaki sarsıntılar fayın 15–21 kilometrelik "kilitli" bir bölümüne doğru ilerliyor. University College London’dan sismolog Stephen Hicks, gazeteye verdiği demeçte, "İstanbul adeta nişan alınmış durumda" ifadesini kullanarak riskin boyutuna dikkat çekti.
"Tehlike azalmadı, aksine arttı"
ABD basınındaki bu analiz, Türk yer bilimcileri arasında yeni bir tartışma başlattı. Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Marmara Denizi’ndeki tarihsel deprem döngülerini hatırlatarak, "Cumhuriyet döneminde de er geç olacak" uyarısını yineledi.
Benzer bir görüşü savunan Prof. Dr. Okan Tüysüz ise Habertürk’e yaptığı değerlendirmede, Silivri açıklarındaki 6.2’lik depremin ve artçılarının tehlikeyi azaltmadığını vurguladı. Tüysüz, "Bilimsel yayınlar tehlikenin arttığını gösteriyor. İstanbul’un deprem tehdidi altında olduğu gerçeği bir kez daha tekrarlanmış oldu" dedi.
Karşı görüş: Fay enerjisini boşaltıyor mu?
Öte yandan, bazı uzmanlar NYT ve Science dergisindeki "kilitli fay" teorisine karşı çıkıyor. Emekli Jeolog Prof. Dr. Osman Bektaş, söz konusu makalenin Silivri depreminin neden durduğunu açıklayamadığını savundu.
Bektaş, dünyaca ünlü Japon uzman Uchida’nın 2019 tarihli çalışmasına atıfta bulunarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Ana Marmara Fayı, kısmen sürünen (creep) yani enerji harcayan bir faydır. 2025’teki 6.2’lik deprem, fayın boydan boya kırılacağı efsanesini yıkmıştır. Enerji harcayan bu fayın 7’den küçük depremler üretmesi beklenir."
Paleosismolog Dr. Ramazan Demirtaş da depremlerin batıdan doğuya göç ettiği teorisine itiraz ederek, "17 Ağustos 1999 sonrasındaki 26 yıllık veriler incelendiğinde, herhangi bir yöne göç olmadığı, depremlerin segment uçlarında kümelendiği görülür. Ortada somut bir bulgu yok" ifadelerini kullandı.
