Şehit Babasının Adalet İsyanı: Hakkımı Helal Etmiyorum
Afyonkarahisar’da şehit ailelerinin katıldığı iftar programında yaşanan gerginlik sonrası, şehit babasının yaptığı suç duyurusuna Valilik ve Savcılık tarafından soruşturma izni verilmedi. Kararlara sert tepki gösteren Süleyman Üye, “Hakkımı helal etmiyorum” diyerek adalet sistemine olan kırgınlığını dile getirdi.
Şehit Babasının Adalet İsyanı: “Hakkımı Helal Etmiyorum”
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Valilik Programında Gerginlik: Şehit Ailesine Müdahale, Tepkilere Neden Oldu
Afyonkarahisar’da 18 Mart Şehitleri Anma Günü kapsamında düzenlenen iftar programında yaşananlar, şehit babasının feryadıyla kamuoyunun gündemine oturdu. Programa katılan MHP Milletvekili Mehmet Taytak’ın geçmişte terörist başı hakkında kullandığı ifadelere tepki gösteren şehit ailesi, Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın korumaları tarafından fiziki müdahaleye maruz kaldı.
Şikayet Süreci: Soruşturmaya İzin Verilmedi
Yaşanan olay sonrası, 2016 yılında Bingöl’de şehit olan P.Uzm.Çvş. Kerim Üye’nin babası Süleyman Üye ve kız kardeşi, polis memurları hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak Afyonkarahisar Valiliği, polis memurunun “isnat edilen suçları işlemediği” gerekçesiyle soruşturma izni vermedi.
Valilik tarafından imzalanan resmi kararda, iddiaların sübuta ermediği belirtilerek dosya işlemden kaldırıldı. Bu gelişmeyle birlikte hukuki sürecin devamı da kesilmiş oldu.
Savcılıktan da Ret Geldi: Kovuşturmaya Yer Yok
Valiliğin ardından Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı da şehit ailesinin “hakaret” suçlamasına ilişkin yaptığı başvuruda kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
Savcılık kararında, polis memurunun ifadesinde hakaret suçunu reddettiği, olay anında geçen sözlerin ise “kaba ve nezaket dışı hitap tarzı” olarak değerlendirildiği kaydedildi. Bu gerekçeyle kamu adına ceza soruşturması açılmadı.
“Oğlum Dağda Şehit Oldu, Hakkımı Helal Etmiyorum”
Kamu otoritelerinin kararına sert tepki gösteren şehit babası Süleyman Üye, süreci duygusal bir isyanla anlattı. “Benim oğlum vatan için Bingöl dağlarında şehit oldu. Biz bu devlete can verdik. O gün oğlumun katiline ‘beyefendi’ diyen vekile tepki gösterdiğimiz için bizi itip kakmak hangi vicdana sığar?” sözleriyle yaşadığı kırgınlığı dile getirdi.
Üye, Emniyet Müdürlüğü’ne giderek resmi şikayette bulunduğunu ancak hem Valilik hem de Savcılığın olayın üzerini örttüğünü savundu. “Benim oğlumun kanı yerde kalmadı ama bana bu muameleyi reva görenlere hakkımı helal etmiyorum” dedi.
Toplumda Güven Erozyonu Tartışması
Olay, kamuoyunda devlet ile şehit aileleri arasındaki güven ilişkisinin sarsılabileceği endişelerini de beraberinde getirdi. Özellikle adalet mekanizmalarının bu tarz başvurularda takındığı tutum, tarafsızlık ve şeffaflık ilkelerinin sorgulanmasına yol açtı.
Devletin şehit yakınlarına karşı hem duygusal hem de hukuki sorumluluğu bulunduğu gerçeği, bu tür olaylarda daha da belirginleşiyor. Kamuoyunun bir kısmı, kararların idari pozisyonlara göre değil, olayların objektif gerçekliğine göre verilmesi gerektiğini savunuyor.
Gözler Yetkililerde: Yeni Bir Hukuki Girişim Olacak mı?
Şehit ailesi, konuyu gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarını belirterek hukuki mücadelenin devam edeceğini ifade ediyor. Sürecin nasıl seyredeceği, kamu vicdanında nasıl yankı bulacağı ve yeni bir yasal başvuru olup olmayacağı merakla bekleniyor.













