Türkiye’de Cep Telefonu Yazışmalarının Delil Olarak Kullanımı Tartışılıyor

Türkiye’de cep telefonlarına el koyularak yapılan incelemelerde hangi yasanın uygulanacağı tartışılıyor; Prof. Dr. Ersan Şen, CMK 134 ve 135 maddelerinin birlikte uygulanması gerektiğini savundu.

Türkiye’de Cep Telefonu Yazışmalarının Delil Olarak Kullanımı Tartışılıyor

Türkiye’de Cep Telefonu Yazışmalarının Delil Olarak Kullanımı Tartışılıyor

İYİ AVUKAT / ANKARA

Türkiye’de ceza soruşturmalarında cep telefonlarına el konularak mesajlaşmaların ve görüşmelerin delil olarak kullanılması uygulaması, hukuki tartışmaların odağında yer alıyor. Akıllı cihazların hem haberleşme hem de bilgisayar işlevi görmesi nedeniyle, bu cihazlarda yapılan incelemelerde hangi yasal düzenlemelerin uygulanacağı konusu Yargıtay kararlarıyla yeniden gündeme geldi.

CMK Maddeleri Tartışma Konusu

Prof. Dr. Ersan Şen’in değerlendirmesine göre, cep telefonlarına el koyma işlemleriyle ilgili kararların Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca verilmesi zorunlu. Ancak, cihaz içindeki haberleşmelerin incelenmesi için ayrıca CMK’nın 135. maddesi uyarınca iletişimin denetlenmesi kararına da ihtiyaç bulunuyor. Aksi halde, yalnızca el koyma kararına dayanılarak mesaj içeriklerine ulaşılması, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin haberleşme özgürlüğüne dair hükümlerini ihlal ediyor.

Yargıtay’dan Önemli Kararlar

Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 2024 ve 2025 tarihli kararlarında, sanığın rızasının dahi telefonun incelenmesi için yeterli olmayacağı açıkça ifade edildi. Hakim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri olmaksızın yapılan telefon incelemelerinin hukuka aykırı delil sayılacağı vurgulandı. Özellikle WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden yürütülen yazışmaların, kişilerin haberleşme hürriyetine doğrudan müdahale anlamına geldiği ve bu nedenle daha sıkı denetime tabi tutulması gerektiği belirtildi.

Akıllı Telefonlar İçin Çift Yönlü Koruma

Günümüzde cep telefonlarının yalnızca bir haberleşme aracı değil, aynı zamanda bilgisayar gibi veri saklayabilen cihazlar olması, hem CMK m.134 hem de m.135 hükümlerinin birlikte uygulanmasını gerektiriyor. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarında, dijital materyallerdeki verilerin hem bilgisayar özelliği hem de haberleşme içeriği açısından korunması gerektiğine dikkat çekildi. Bu kapsamda, akıllı telefonlardan elde edilen verilerin yasal dayanağı olmadan yargılamada delil olarak kullanılması mümkün görülmüyor.

Hukuki Düzenleme Gerekliliği

Prof. Dr. Ersan Şen, mevcut mevzuatın yetersiz kaldığını vurgulayarak, Anayasa’nın 13. ve 22. maddeleri ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 8. maddesine uygun şekilde Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti. Özellikle şifreli iletişim uygulamaları ve sosyal medya mesajlaşmalarının delil niteliği bakımından açık yasal hükümler konulmasının, hem vatandaşların haklarını koruyacağını hem de yargılamada yaşanan belirsizlikleri önleyeceğini belirtti.


Etiketler:
#ceptelefonu #CMK #delil #Yargıtay #hukukhatası #ErsanŞen #adilyargılanma


www.iyiavukat.net

Kaynak: https://www.hukukihaber.net