ABD Görüşmelerinde Hakan Fidan Dışlandı İddiası!
Hakan Fidan’ın New York’ta yaptığı “KAAN” vurgulu açıklama, Ankara’da “tesadüf değil” şeklinde yorumlandı. Mesajın ABD bürokrasisine yönelik olduğu, içeride ise kurumsal diplomasi ve tedarik dosyalarında eşgüdüm çağrısı içerdiği değerlendiriliyor.
Yerel Gündem 
Hakan Fidan’ın ‘KAAN’ çıkışı: Mesajın adresi Washington mu?
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE
Dışişleri Bakanı’nın açıklaması “zaman ayarlı” bir tercih olarak okunuyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın New York’ta BM marjında yaptığı ve Türkiye’nin milli muharip uçağı KAAN’a ilişkin süreçte dış kısıtların rolünü vurgulayan açıklaması, Ankara kulislerinde “tesadüf değil” şeklinde yorumlandı. Diplomasi çevrelerine göre Fidan, savunma tedariki dosyalarında Türkiye’nin karşılaştığı engelleri hatırlatarak hem muhataplarına hem de iç kamuoyuna “gerçekçi bir çerçeve” sundu. Mesajın zamanlaması, Türkiye-ABD gündeminde enerji ve savunma başlıklarının ısındığı döneme denk geldi.
Mesajın hedefi: ABD bürokrasisine ‘dosya hatırlatması’
Değerlendirmelere göre Fidan’ın vurgusu, ağırlıkla Washington’daki karar mekanizmalarına yöneldi. Türkiye’nin alternatif tedarik arayışlarını (Avrupa konsorsiyumları ve Birleşik Krallık ile teknik iş birlikleri dahil) sürdürürken, ABD kaynaklı sınırlamaların KAAN gibi stratejik projelerin takvimini etkileyebildiği hatırlatıldı. Bu çerçevede, açıklamanın “içeride polemik” üretmekten ziyade, ABD Dışişleri ve Savunma bürokrasisine “öncelikler ve beklentiler” hakkında sinyal verdiği ifade ediliyor.
İç siyasette yankı: Devletçi ton, MHP ile kesişen çizgiler
Fidan’ın düşük dozlu, teknokratik ve devlet merkezli dili, iktidar blokunda farklı tonlarla ilerleyen tartışmalara rağmen “denge arayışı” olarak da okunuyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nin dış ve güvenlik politikalarında öne çıkan hassasiyetleriyle kısmi bir paralellik kurulsa da, yorumlar Fidan’ı herhangi bir parti pozisyonuna yerleştirmekten kaçınıyor. Ankara’da genel kanaat, Fidan’ın çıkışının “AK Parti içi rekabet” başlığına değil, Türkiye’nin kurumsal dış politika hattına referans verdiği yönünde.
Dolmabahçe iddiası: “Dışişleri devre dışı kaldı mı?” sorusu gündemde
Kulislerde, İstanbul’da gerçekleştirildiği öne sürülen bazı temasların zamanlaması ve akışı, diplomasi protokollerinin ne ölçüde işletildiği tartışmasını da tetikledi. Bu bağlamda “Bazı görüşmelerin Dışişleri Bakanlığı zincirine ne kadar yansıtıldığı” sorusu yeniden dillendirildi. Resmi makamlardan konuya ilişkin ayrıntılı bir çerçeve paylaşılmasa da, uzmanlar devlet işleyişinde kurumsal kanalların önemine dikkat çekiyor; Fidan’ın KAAN çıkışının da “dosyaların kurumsal zeminde yürümesi” vurgusunu içerdiği değerlendiriliyor.
Sonbahar ajandası: Enerji, ulaştırma ve yargı başlıkları izlenecek
Ankara’da sonbahar için kabine ve politika dosyalarında “enerji güvenliği, LNG ve boru hattı akışları, madencilik ve altyapı ihaleleri” ön plana çıkmış durumda. Suriye sahası ve Irak gazı tartışmalarıyla eşzamanlı ilerleyen bu dosyalar, savunma sanayi tedarik takvimlerini ve dış temasların ritmini yakından etkiliyor. Gözler, kabine revizyonu olasılığına dair kulis iddialarına karşın, ekonomik ve güvenlik önceliklerinin somut yol haritalarına çevrilip çevrilmeyeceğinde.
Meclis açılışı ve muhalefet: Siyasi iklim savunma dosyalarını da etkiliyor
TBMM’nin yeni yasama yılına, muhalefetin iktidarın mesajlarına karşı daha sert bir pozisyon arayışıyla gireceği konuşuluyor. Komisyon çalışmaları kapsamında “hak ve özgürlükler” ile “infaz düzenlemeleri” başlıklarının gündeme gelmesi beklenirken, siyasal tansiyonun dış politika iletişimini de dolaylı etkileyebileceği belirtiliyor. Uzmanlara göre KAAN ve benzeri stratejik projelerde dış kaynaklı kısıtlar kadar, içeride “kurumsal eşgüdüm ve öngörülebilirlik” de belirleyici olmaya devam edecek.
Sonuç: ‘Kurumsal diplomasi’ vurgusu ve dosyaya odaklı iletişim
Fidan’ın KAAN açıklaması, savunma tedariki ve teknoloji transferi başlıklarında Türkiye’nin karşılaştığı kısıtları hatırlatan, adresi belli ve dosya odaklı bir mesaj olarak kayda geçti. Ankara’da beklenti, bu çıkışın Washington ve Avrupa başkentlerinde ciddiyetle not edilmesi ve eşzamanlı olarak içeride kurumsal koordinasyonun güçlendirilmesi yönünde. Savunma, enerji ve ekonomi üçgenindeki her adımın, önümüzdeki aylarda siyasi tartışmalarla birlikte dikkatle izleneceği ifade ediliyor.
Kaynak: Tele1 - Gökhan Kayış / Yıldız Yazıcıoğlu
