Akut Kalp Damar Hastanesi’nde Hasta Güveni Sarsılıyor: İlgisizlik ve Yetersiz Tedavi Tepki Çekiyor

Akut Kalp Damar Hastanesi’ne yöneltilen hasta ve hasta yakını şikayetleri, sağlık hizmetlerinde kalite ve etik anlayışını yeniden sorgulattı. Detaylar haberimizde.

Akut Kalp Damar Hastanesi’nde Hasta Güveni Sarsılıyor: İlgisizlik ve Yetersiz Tedavi Tepki Çekiyor

Akut Kalp Damar Hastanesi’nde Hasta Güveni Sarsılıyor: İlgisizlik ve Yetersiz Tedavi Tepki Çekiyor

BİLGE DOKTOR / İSTANBUL

Kalp Sağlığı Merkezinde Beklenen İlgi Neden Gösterilmiyor?

İzmir Gaziemir’de faaliyet gösteren Özel Akut Kalp Damar Hastanesi, hastalar ve hasta yakınları tarafından son dönemde artan şikayetlerle gündemde. Kalp ve damar rahatsızlıklarında uzmanlaşmış bir sağlık kurumu olmasına rağmen, gerek doktor ilgisizliği gerekse tıbbi sürecin yönetimindeki sorunlar nedeniyle kamuoyunda güven kaybı yaşanıyor. Hasta yorumları, kurumun hasta memnuniyeti politikalarının sorgulanmasına yol açarken, yaşanan olaylar "Sağlıkta kalite nerede başlar, nerede biter?" sorusunu yeniden gündeme taşıyor.

Muayene Sürecinde Ciddiyet Eksikliği: "Sadece Yollamak Yeterli mi?"

Son olarak, 24 Haziran 2025 tarihinde annesini muayeneye götüren Hasan isimli bir hasta yakını, Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı tarafından gerçekleştirilen muayenede yaşadıkları ilgisizlikten şikayet etti. Annesinin her iki bacağında da varis kaynaklı şikayetleri olmasına rağmen doktorun yüzeysel bir değerlendirme yaptığı, ardından radyolojiye yönlendirme yaptığı ancak sonuçların dikkatle incelenmediği ifade edildi. Bu durum, hastaların sadece protokol gereği yönlendirilip yönlendirilmediği sorusunu gündeme getirdi.

Benzer bir deneyim yaşayan Erem isimli hasta da, şiddetli varis ağrılarıyla başvurduğu aynı hastanede, hekimlerin yüzeysel ilgisi ve sonuçlara dair açıklama yapmaktan kaçınmaları sebebiyle çözüm bulamadan geri döndüğünü belirtti.

Sağlıkta İletişim Eksikliği: Bilgi Vermek Yerine Azarlamak mı Tercih Ediliyor?

Hastaneye yöneltilen eleştiriler sadece hekimlerle sınırlı değil. 14 Şubat’ta Sevcan adlı hasta yakınının yaşadığı deneyim, hastanedeki bazı hemşirelerin iletişim tarzının profesyonellikten uzak olduğunu gözler önüne seriyor. Hastaya ve refakatçiye bilgi verilmeden yapılan işlemler, sonrasında yapılan sert uyarılar ve azarlayıcı tavırlar, hastaların sağlık kurumlarında duymak istediği güven verici yaklaşımın aksine bir tablo ortaya koyuyor.

Bilgilendirme Yerine Faturalandırma Önceliği mi Var?

Hastane yönetiminin kriz süreçlerinde sergilediği tutum da eleştiri oklarının hedefinde. Beyza isimli hasta yakınının yaşadığı deneyimde, kalp krizi geçiren bir hastanın acilen anjiyoya alınması sırasında hasta yakınlarına herhangi bir bilgi verilmediği ancak yalnızca ödeme yapılması için bilgilendirildikleri ifade ediliyor. 30.000 TL’lik anjiyo masrafının tahsil süreciyle ilgili yaşanan bu iletişimsizlik, etik bir tartışmayı da beraberinde getiriyor: Acil durumlarda tıbbi kararlar hasta yakınlarına danışılmadan mı verilmeli?

Beslenme Politikaları ve Diyetetik Hizmetler Sınıfta Kaldı

Hastanenin sunduğu yemek hizmetleri de şikayetlerin bir diğer odak noktası. Bypass ameliyatı sonrası özel bir diyet gereksinimi bulunan bir hastaya, diyabetine rağmen öğünlerde sürekli pilav verilmesi gibi ciddi beslenme hataları yapıldığı iddia ediliyor. Bu durum, hastanenin sadece tıbbi değil, destek hizmetlerinde de yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor.

Hasta Yakınları İçin Konfor ve Saygı Nerede?

Hastane çalışanlarının hastane içi düzeni sağlayamadığına dair bir başka örnek de Berkant isimli hastanın şikayetinde yer alıyor. Soğuk havada efor odası önünde oturmasına izin verilmeyen hasta yakını, sigara dumanına maruz kaldıklarını belirterek, hem hijyenik hem de insani şartların yetersiz olduğunu ifade etti.

Akut Kalp Damar Hastanesi Ne Yapmalı?

Art arda gelen şikayetler, Akut Kalp Damar Hastanesi’nin acil bir iç denetim süreci başlatması gerektiğini gösteriyor. Hastaların hem fiziksel hem de psikolojik açıdan iyileşmeyi beklediği bu tür merkezlerde; ilgi, bilgilendirme, profesyonellik ve insan onuruna saygı, sadece beklenti değil, zorunluluk olmalı. Aksi halde, kurumlar sadece şikayet platformlarında değil, yasal süreçlerde de adlarından söz ettirmeye başlayabilir.

www.bilgedoktor.com