Almanya’nın iç istihbaratında ilk: Sinan Selen BfV’nin başına geçiyor
Türkiye kökenli hukukçu Sinan Selen, Almanya’nın iç istihbarat kurumu BfV’nin başına atanıyor. Hibrit tehditler, casuslukla mücadele ve siber güvenlik, yeni başkanın öncelikleri arasında. Personel ve bütçe artışıyla kurum kapasitesi de büyüyor.
Almanya’nın iç istihbaratında ilk: Sinan Selen BfV’nin başına geçiyor
YEREL GÜNDEM / BERLİN – ALMANYA
Göçmen kökenli ilk isim, kritik makama atandı
Almanya’nın iç istihbarat kurumu Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin (BfV) başkanlığına, altı yıldır başkan yardımcılığı görevini yürüten Türkiye kökenli Sinan Selen getiriliyor. CSU’lu İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in “deneyimli bir güvenlik uzmanı” vurgusuyla duyurduğu atama, ülkenin güvenlik kurumlarının tepe yönetiminde göçmen kökenli bir ismin ilk kez göreve gelmesi açısından sembolik önem taşıyor. DW Türkçe’de yer alan habere göre Selen, halihazırda vekâleten yürüttüğü başkanlık sorumluluğunu resmen devralacak.
Köln’den federal güvenlik bürokrasisinin zirvesine
1972’de İstanbul’da doğan Sinan Selen, dört yaşında ailesiyle Köln’e yerleşti. Köln Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı; polis hukuku, Avrupa hukuku ve idare hukuku alanlarında uzmanlaştı. 2000’de Federal Emniyet Teşkilatı’nda (BKA) başlayan kariyerinde, dönemin Başbakanı Gerhard Schröder ve İçişleri Bakanı Otto Schily’nin kişisel güvenlik süreçlerinde görev üstlendi.
BKA’daki altı yılın ardından Federal İçişleri Bakanlığı’nda “yabancı terör ve aşırılıkçılık” birimini yönetti; 2009’da Federal Polis Teşkilatı’na geçerek sınır güvenliği ve terörle mücadele dosyalarında çalıştı. 2012’de yeniden İçişleri’ne dönüp uluslararası terörizmle mücadeleye odaklandı. 2019–2022 döneminde özel sektörde TUI’nin güvenlik mimarisini siber güvenlik ve kriz yönetimi ekseninde güçlendirdikten sonra BfV’de başkan yardımcılığına atandı.
Siyasetle kesişen süreç: Haldenwang sonrası boşluk
BfV’nin 2018’den bu yana başındaki Thomas Haldenwang’ın Şubat ayındaki genel seçimlerde CDU’dan adaylık girişimi nedeniyle görevden alınması, kurumun zirvesinde bir süredir devam eden belirsizliği artırmıştı. Yaklaşık bir yıldır başkanlık sorumluluklarını fiilen yürüten Selen’in resmî atamasıyla, istihbarat kurumunun yönetimindeki geçiş dönemi kapanmış olacak.
Tehdit resminde öncelik: Hibrit saldırılar ve casusluk
Almanya’nın iç güvenlik ajandasını, aşırı sağ ve sol örgütlenmelerden İslamcı teröre; siber sabotaj ve casusluktan yabancı devletlerin etkisizleştirme faaliyetlerine uzanan geniş bir yelpaze belirliyor. Selen’in son dönemde öne çıkardığı başlık, Rusya’nın hibrit müdahale girişimleri: yasadışı göçü bir baskı aracına dönüştürme, karar alma süreçlerine nüfuz etme ve casusluk faaliyetleri. Bu nedenle BfV’de karşı casusluk kapasitesinin güçlendirilmesi ve önceliklerin yeniden tanımlanması, yeni başkanın ana ajandasında yer alıyor.
Kapasite artışı: Personel ve bütçe büyüyor
Selen’in 2019’da başkan yardımcısı olduğu dönemde yaklaşık 4 bin olan BfV personelinin 5 bine ulaştığı; kurumun 2026 için öngörülen bütçesinin 686 milyon avro seviyesine çıktığı belirtiliyor. Bu rakam, 2024’e kıyasla yüzde 30’un üzerinde artışa işaret ediyor. Ukrayna savaşının Avrupa güvenlik mimarisini dönüştürdüğü bir dönemde, kurumsal kapasitenin ölçeklenmesi hem siber hem de klasik istihbarat alanlarında kritik görülüyor.
Sembolizmin ötesi: Operasyonel süreklilik ve sınamalar
Selen’in atanması, yalnızca “ilk” olma niteliğiyle değil, kurumsal süreklilik vurgusuyla da öne çıkıyor. BfV’nin son yıllarda öncelik verdiği aşırı sağla mücadele, kritik altyapıların korunması ve ekonomik güvenlik başlıklarının, yeni dönemde hibrit tehditlerle birleştirilerek daha entegre bir çerçeveye taşınması bekleniyor. Selen’in kamu-özel sektör tecrübesi, özellikle siber güvenlik ve kriz yönetiminde kurumlar arası koordinasyon için avantaj olarak görülüyor.













