Bilal Erdoğan ve Berat Albayrak’ı Mumla Aramak!
Türk siyasetindeki stratejik tasfiyeler ve Berat Albayrak'ın altın hamlesi üzerine derin analiz. Ekonomik gerçekler ve küresel operasyonlar ekseninde Türkiye'nin geleceği.
YUSUF İNAN YAZDI...
Türk Siyasetinde "Stratejik Tasfiye" ve Ekonomik Gerçeklik: Bilal Erdoğan ve Berat Albayrak’ı Mumla Aramak!
Siyaset, ideal koşullarda rasyonel ilkeler, toplumsal vaatler ve uygulanabilir projeler bütünüdür. Ancak Türk siyasetinin son on yılına baktığımızda, bu meşru zeminin yerini 17-25 Aralık operasyonları süreci ve 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi kirli operasyonların aldığını görüyoruz. Bugün Türkiye'de siyaset, iki kişilik bir satranç tahtasından ziyade; küresel aktörlerin, yerel lobilerin ve karanlık yapıların aynı anda hamle yaptığı, Timur satrancından bile daha karmaşık bir mücadele alanına dönüşmüştür.
Bilal Erdoğan ve Tasfiye Dalgalarının Başlangıcı
Türk siyasetinde Bilal Erdoğan isminin bir vizyon olarak ön plana çıkmaya başladığı her dönemde, sistemin dış operasyonlarla sarsılması tesadüf değildir. 17-25 Aralık operasyonları, aslında Başkan Erdoğan’ı sandıkta mağlup edemeyen odakların, onun toplumsal desteğini en yakın halkasından başlayarak eritme stratejisinin ilk adımıydı. Bu planın asıl tehlikeli ayağı, 15 Temmuz sonrası yargı içindeki bazı yapıların 85 milyon Türk Milleti'ni adeta bir "FETÖ bataklığına" çekme çabasıyla somutlaşmıştır.
Ukrayna’da Türk bayrağının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan portrelerinin indirilmesi gibi saldırılar, operasyonun millî değerlere karşı yürütüldüğünün açık kanıtıdır.
Ukrayna'da indirilen Türk bayrakları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafları
Ukrayna'da indirilen Türk bayrakları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafları
Berat Albayrak Dönemi: Bir Finansal Bağımsızlık Hikâyesi
Bilal Erdoğan üzerinden yürütülen tasfiye süreci, Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak’ın istifaya zorlanmasıyla devam etti. Albayrak’ın görevden ayrıldığı dönemde dolar kuru 7-8 lira bandındayken, bugün 43 lira sınırına dayanmış olması, aradaki devasa farkı ve Albayrak’ın ekonomik doktrininin önemini ortaya koymaktadır.
Albayrak’ın "Tarihi Altın Hamlesi", Türkiye’nin finansal egemenliği için bir dönüm noktasıydı:
-
Altın Rezervlerinin Millileştirilmesi: ABD, İsviçre ve İngiltere'de tutulan 350 ton altın Albayrak'ın stratejik hamlesiyle 2017'de sıfırlanarak Türkiye'ye getirildi. Türkiye'nin altın rezervi 120 tondan 786 tona ulaştı.
-
Rezerv Artışı ve Ekonomik Katkı: 2002'de sadece 120 ton olan altın varlığının büyük kısmı yurt dışındayken, Albayrak döneminde hem miktar artırıldı hem de fiziksel varlıklar Merkez Bankası kasalarına girdi. Altının ons fiyatındaki artışla birlikte bu hamle, rezervlere tek kalemde 21 milyar dolarlık devasa bir katkı sağladı.
-
Avrupa'ya Örnek Model: Türkiye'nin bu bağımsızlık hamlesi, rezervlerinin üçte birini ABD'de tutan Almanya ve İtalya gibi devlere dahi ilham kaynağı oldu.
Dünya ekonomi devlerinin "şapka çıkardığı" bu başarı grafiğine rağmen Albayrak’ın istifaya sürüklenmesi, Türkiye’nin küresel yükseliş trendini durdurmaya yönelik bir operasyondu. 10 Temmuz 2020 verilerine göre 90 milyar dolar olan toplam TCMB rezervleri ve stabil kur grafiği, bugün "ünlü ekonomistlerin" yönetiminde bile mumla aranır hale gelmiştir.
Muhalefetin "Seçici" Hukuk Anlayışı
Burada asıl dikkat çekici nokta, CHP ve diğer muhalif yapıların takındığı tavırdır. Muhalefet, Enis Berberoğlu, Osman Kavala, Ekrem İmamoğlu veya Selahattin Demirtaş gibi isimlerin haklarını savunurken kurumsal bir refleks gösterirken; 85 milyonluk Türk milletinin gariban fertleri hukuk ihlallerine uğradığında sessiz kalmayı tercih etmektedir. Bu durum, muhalefetin derdinin "topyekûn adalet" değil, belirli bir ajandaya hizmet eden "seçici bir savunma" olduğunu göstermektedir.
85 Milyon Türk Milleti için kılını kıpırdatmayan CHP ve Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP'li Enis Berberoğlu için eline aldığı adalet pankartı ile günlerce yürümüştü...
85 Milyon Türk Milleti için sesini çıkarmayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklanan CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için yüzlerce miting düzenledi...
Sonuç: Karanlıktan Çıkış Reçetesi
Eğer Bilal Erdoğan ve Berat Albayrak gibi isimler Türk siyasetinden tamamen tasfiye edilirse, Türkiye'yi bu günlere taşıyan kirli isimlerin ve lobilerin önü açılırsa, Türkiye sadece ekonomik istikrarını değil, siyasi ikbalini de küresel lobilerin eline teslim etme riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Ülkeyi 2013'ten bu yana uçurumun kenarına iten yapılar, kendi siyasi çıkarları için Türkiye'yi adeta "Sevr günlerine" döndürecek bir karanlığa sürükleme kapasitesine sahiptir.
AK Parti, 25 yıllık iktidarını sırtını dayadığı Türk milletine borçludur. Başkan Erdoğan, Berat Albayrak ve Bilal Erdoğan, millet ile devleti birbirinden koparma planlarını bozmak zorundadır. Türk milleti, kirli lobilerin ve terör örgütlerinin stratejik kucağından çekip alınmalı; halkı ezdirmeye yönelik bu "tasfiye ve kriz" stratejisine acilen son verilmelidir. Aksi takdirde, sadece Albayrak ve Erdoğan isimlerini değil, Türkiye'nin tüm kazanımlarını mumla arayacağımız bir döneme girilmesi kaçınılmazdır.
YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH
Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : [email protected]
Web: www.yerelgundem.com













