Avrupa'da kadın siyasetçiler nefret ve taciz yüzünden istifa ediyor
Avrupa genelinde artan tehdit ve taciz vakaları, kadın siyasetçileri görevden ayrılmaya zorlarken demokrasi için ciddi bir tehlike oluşturuyor.
YEREL GÜNDEM / STOCKHOLM, İSVEÇ — 08 ARALIK 2025
Avrupa genelinde kadın siyasetçilere yönelik artan nefret söylemi ve taciz vakaları, birçok ismin güvenlik kaygılarıyla görevini bırakmasına neden oluyor.
İsveç’ten Almanya’ya uzanan bu dalga, kadınların kamusal alandan çekilmesine yol açarken, uzmanlar ve kurumlar bu durumu "demokrasi için büyük bir tehlike" olarak nitelendiriyor.
Siyasi Arenada Yaprak Dökümü
İsveç Eşitlik Kurumu, kadın siyasetçilere yönelik tehditlerin keskin bir şekilde arttığını bildirdi. Bunun son örneği, İsveç Merkez Partisi Genel Başkanı Anna-Karin Hatt’ın, yoğun nefret söylemleri nedeniyle sadece beş ay süren görevinden istifa etmesi oldu.
Benzer bir durum Almanya ve Hollanda’da da yaşanıyor. Almanya’da Yeşiller Partisi’nden Tessa Ganserer ve CDU’lu Federal Meclis Başkan Yardımcısı Yvonne Magwas, sistematik nefret kampanyalarını gerekçe göstererek görevlerinden ayrıldı. Hollanda’da ise eski Başbakan Yardımcısı Sigrid Kaag, ailesine yönelik tehditler nedeniyle siyasetten çekildi.
Cinsel Şiddet Tehdidi ve Takip
HateAid Derneği ve Münih Teknik Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, kadınların maruz kaldığı saldırıların niteliğini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, kadın siyasetçilerin dörtte biri cinsel şiddet tehdidi alırken, bu oran erkeklerde sadece yüzde 3 seviyesinde.
Katılımcılar, gece yarısı gizli numaralardan arandıklarını, sürekli takip edildiklerini ve dış görünüşleri üzerinden hedef alındıklarını belirtiyor. Bu baskılar sonucunda dijital şiddete uğrayan kadınların yüzde 66’sı sosyal medya kullanımını sınırlama yoluna gidiyor.
Göçmen Kökenli Kadınlar Hedefte
EAF Berlin’in verilerine göre, özellikle 40 yaş altı, renkli ve göçmen kökenli kadınlar saldırıların en yoğun hedefi konumunda.
EAF Berlin Kıdemli Uzmanı Sarah Robinson, bu grupların hem cinsiyetçilik hem de ırkçılıkla aynı anda mücadele etmek zorunda kaldığını vurguluyor. Robinson, toplum için çalışan insanların saldırıya uğramasının normalleşmemesi gerektiğini belirterek, yasal koruma tedbirlerinin artırılması çağrısında bulundu.













