Ayşe Barım’dan Mektup: Cezaevinde Ölürsem Sorumlusu Kim Olacak?
Gezi Parkı davasında tutuklu menajer Ayşe Barım, ağır sağlık sorunları nedeniyle açık mektup yayımladı. “Cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumlusu kim olacak?” sorusunu yöneltti.
Yerel Gündem 
Ayşe Barım’dan Mektup: “Cezaevinde Ölürsem Sorumlusu Kim Olacak?”
İYİ AVUKAT / İSTANBUL
Gezi Parkı protestolarını planlamakla suçlanarak tutuklanan menajer Ayşe Barım, cezaevindeki sağlık durumu nedeniyle kritik bir açık mektup yayımladı. ID İletişim’in Instagram hesabından 27 Ağustos’ta paylaşılan mektupta Barım, “Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir?” ifadelerini kullandı.
Ağır Sağlık Sorunları ve Riskli Tablo
Barım, altı ayrı kalp hastalığı, iki stentli beyin anevrizması ve yeni tespit edilen üçüncü anevrizma nedeniyle ani ölüm riski altında olduğunu açıkladı. Son üç ayda altı kez baygınlık geçirdiğini söyleyen Barım, 30 kilo kaybettiğini, ani kas yıkımı yaşadığını ve panik ataklarla mücadele ettiğini belirtti.
Sağlık kurulu raporunda; kalpte ileri derece kapakçık yetmezliği, ritim bozukluğu nedeniyle kalp pili önerisi, damar daralması ve kalp nakli ihtimaline dikkat çekildi. Ayrıca mevcut anevrizmaların büyüdüğü, felç ve beyin kanaması riskinin yüksek olduğu vurgulandı.
Avukattan Çağrı: “Cezaevi Koşulları Elverişsiz”
Barım’ın avukatı Deniz Ketenci, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Müvekkilimin kalp, beyin ve damar rahatsızlıklarının yanı sıra diyabet, tansiyon, uyku apnesi ve akciğerinde nodül sorunları var. Cezaevi koşulları bu tabloya uygun değil, stresten uzak durması gerekiyor ama en yoğun yaşadığı şey stres” dedi.
Ketenci ayrıca, Barım’ın tutukluluğunun devamına karar verilen 7 Temmuz’daki duruşmada nörolog ve kardiyologların bulunduğu bir sağlık kurulu raporu sunduklarını ancak mahkemenin tutukluluğun sürmesine hükmettiğini hatırlattı.
Cezaevi Yönetimi: “Tedaviler Eksiksiz Sağlanıyor”
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE), Barım’ın sağlık sürecine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Barım’ın ilk kabul muayenesinden itibaren düzenli olarak cezaevi revirinde ve hastanelerde takip edildiği, “gerekli tüm tedavilerin eksiksiz sağlandığı” ifade edildi.
Barım ise mektubunda, kendi seçeceği doktorlar tarafından tedavi edilme hakkının tanınmasını istedi.
Tutukluluk Süreci
Ayşe Barım, 24 Ocak 2025’te gözaltına alınmış, 27 Ocak’ta ise Marmara Cezaevi’ne (eski adıyla Silivri) gönderilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Barım’ın 2013 Gezi Parkı olaylarında sanatçıları protestolara yönlendirdiğini öne sürüyor.
Soruşturma kapsamında Halit Ergenç, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci ve Nejat İşler gibi isimler ifadeye çağrılmıştı. Barım’ın davası 1 Ekim’e ertelendi.
Hukuki Tartışma: Tutuksuz Yargılama Hakkı
Uzmanlar, ciddi sağlık sorunları bulunan tutuklular için “tutuksuz yargılama hakkı” ilkesinin devreye sokulması gerektiğini belirtiyor. Türk Ceza Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre, tutukluluk bir tedbir olup istisnai olarak uygulanmalı.
Barım’ın mektubu, “cezaevinde sağlık hakkı” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
