Bahçeli’nin Demirtaş çıkışı: AİHM ve AYM kararları artık uygulanacak mı
Devlet Bahçeli’nin “Demirtaş’ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır” sözleri, AİHM ve AYM kararlarının bağlayıcılığı tartışmasını yeniden açtı; Taha Akyol, bu sürecin diğer dosyaların da önünü açabileceğini yazdı.
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE — 05 KASIM 2025
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Demirtaş’ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır” sözleri, hem AİHM ve AYM kararlarının bağlayıcılığına hem de son yıllarda siyasetin bu kararlar karşısındaki zikzaklı tutumuna yeniden dikkat çekti; süreç, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını hukuken zorunlu hale getiriyor.
Taha Akyol’un değerlendirmesine göre, yıllardır AİHM ve AYM kararlarının uygulanmasını isteyenlerin “hain” değil, aksine bugün bizzat iktidar ortağının da işaret ettiği “hayırlı sonuç” çizgisinde durduğu ortaya çıktı. Akyol, 2004’te AİHM kararlarını Anayasa’nın 90. maddesiyle bağlayıcı kılan ve 2010 referandumuyla bireysel başvuru yolunu açan siyasi iradenin daha sonra “AİHM bizi bağlamaz” noktasına gelmesinin yargıya da baskı ürettiğini hatırlatıyor.
AİHM kararları süreci nasıl getirdi?
AİHM 20 Kasım 2018’de Demirtaş’ın tutuklu kalmasını hak ihlali saymış, ardından 22 Aralık 2020 ve 8 Temmuz 2025 tarihli kararlarla tahliyeyi yinelemişti. Buna rağmen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi o dönem “karar kesinleşmedi” gerekçesiyle uygulamadan kaçınmış, mahkemenin bu tavrı da dönemin “AİHM bizi bağlamaz” siyasal söylemiyle örtüşmüştü. Akyol, bu kez hem kararların olgunlaştığını hem de Bahçeli’nin açık desteğinin yargının önündeki siyasî baskıyı azalttığını belirtiyor.
Siyasetin hukuka mesafesi
Yazıda AK Parti’nin kuruluşundaki “kuvvetler ayrılığı” ve “hukukun üstünlüğü” vurgusundan daha sonra uzaklaşmasına dikkat çekiliyor. Akyol, aynı liderlerin farklı dönemlerde tamamen zıt cümleler kurabildiğini, bu nedenle temel anayasal ilkelere dair sözlerin ihtiyatlı ve tutarlı biçimde söylenmesi gerektiğini vurguluyor. “Beştepe’nin de bu kez olumlu baktığı” yorumu, tahliyenin fiilen önünün açıldığına işaret ediyor.
Sırada kimler var?
Akyol’a göre Demirtaş dosyası uygulandıktan sonra AİHM ve AYM kararları yalnız bu isimle sınırlı kalmayacak; Gezi davasında Tayfun Kahraman hakkında verilen AYM kararı başta olmak üzere, benzer nitelikteki çok sayıda dosya ve hatta bazı KHK mağduriyetleri için de kapı aralanabilecek. Yazar, “AİHM ve AYM kararları kesinlikle bizi bağlar” cümlesini özellikle öne çıkarıyor.
Sonuç: Hukuk ve gelecek
Yazı, terörün silah bırakmasının ardından Türkiye’nin geleceğinin iki sütuna dayanabileceğini savunuyor: Evrensel hukuk standartlarında adalet ve Almanya–Japonya ayarında ekonomi/teknoloji. Akyol bu çerçeveyi “benim vatanseverliğimin bana söylediği” sözleriyle bağlıyor.













