Beyaz Saray buluşması Ankara’da yeni denklemi tetikledi: Jestler, şartlar ve “TRÇ” tartışması
Erdoğan–Trump görüşmesi yüksek protokolle geçti. LNG ve F-35 dosyaları öne çıkarken, Bahçeli’nin “TRÇ” önerisi iç dengelerde yeni bir tartışma başlattı. Gözler somut yol haritasında.
Beyaz Saray buluşması Ankara’da yeni denklemi tetikledi: Jestler, şartlar ve “TRÇ” tartışması
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Ziyaretin sembol dili: Yüksek protokol ve beklenti yönetimi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump tarafından yüksek protokolle ağırlanması, Ankara–Washington hattında yeni bir sayfa açma niyetinin güçlü sembollerle verildiği bir temas olarak öne çıktı. Kapıda karşılama, sıcak söylem ve prestijli konaklama düzeni; iki başkentte de “ilişkileri hızla toparlama” mesajı olarak okunurken, sahne arkasında pazarlık başlıklarının sert bir çekişme içerdiği değerlendirmeleri güçlendi.
Ekonomik jestler ve enerji başlığı: LNG vaadi dosyayı büyütüyor
Ziyaret takvimine eşlik eden ekonomik jestler, özellikle ek vergilerdeki yumuşama ve LNG tedariki vurgusuyla dikkat çekti. ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz tedariki vaadi, Türkiye’nin arz güvenliğini çeşitlendirme gündemiyle uyumlu olmakla birlikte, fiyat rekabeti, lojistik maliyet ve uzun vadeli sözleşme dinamikleri nedeniyle kapsamlı maliyet–fayda analizi gerektiren bir dosya olarak masada duruyor. Enerji faslındaki bir diğer husus, Rusya bağlantılı boru hatlarının Türkiye’nin mevcut portföyündeki ağırlığı. Bu çerçevede, “çeşitlendirme” ile “jeopolitik bağımsızlık” arasındaki denge arayışı kritik önem taşıyor.
Güvenlik ve savunma gündemi: “Önce bir adım” şerhi ve F-35 dosyası
Görüşmelerde, savunma başlığının merkezine oturan F-35 meselesi, Washington’ın “öncelikle Ankara’nın atacağı bir adım” beklentisiyle yeniden çerçevelendi. Dosyanın teknik boyutları kadar, ittifak içi uyumluluk, tedarik zinciri güvenliği ve bölgesel denge parametreleri belirleyici. Ankara açısından, savunma sanayiinin otonomisi, hava platformlarında kabiliyet boşluğu ve maliyet/teknoloji transferi eksenleri, kısa–orta vadeli planlamanın stratejik eksenini oluşturuyor.
İç politikaya yansıma: “TRÇ” tartışması ve ittifak dengeleri
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gündeme taşıdığı Türkiye–Rusya–Çin (TRÇ) iş birliği önerisi, ziyaret günlerinde iç tartışmayı derinleştirdi. Bahçeli’nin model önerisinde önceliğin askerî değil, sivil–ekonomik sütunlarda kurumsallaşma olduğunun altı çizilirken, enerji, lojistik, finans ve teknoloji alanlarında çok katmanlı iş birliği vurgusu öne çıkıyor. Bu söylem, NATO yükümlülükleri ile “çok eksenli dış politika” yaklaşımını birlikte yürütme tartışmasını da canlandırdı. Ziyaret sonrası Ankara’da en kritik soru, ABD ile normalleşme hızlanırken TRÇ söyleminin nasıl kalibre edileceği ve bunun Cumhur İttifakı iç dengelerine etkisi olacak.
Önümüzdeki takvim: Sembolden ölçülebilir çıktıya geçiş
Sembolik jestlerden kalıcı sonuçlara geçiş için, tarafların ölçülebilir hedefler belirlemesi bekleniyor:
-
Enerjide birim maliyet, esneklik ve arz güvenliği kriterleriyle LNG–boru hattı karmasının sayısallaştırılması,
-
Savunmada tedarik takvimleri, ortak üretim ve teknoloji paylaşımı parametrelerinin netleştirilmesi,
-
Ticarette tarife dışı engellerin azaltılması ve karşılıklı pazar erişimi başlıklarının yol haritasına bağlanması.
Bu çerçevede, Ankara’nın “çoklu ortaklık” modelini ittifak hukukuyla çatıştırmadan, fakat stratejik özerklik hedefinden de sapmadan yönetmesi; Washington’ın ise siyasi jestleri somut ekonomik–teknolojik kazanımlara dönüştürmesi belirleyici olacak.
Kaynak: Fehmi Koru / Karar













