Buca’da makam aracıyla pazar tartışması: Belediyede kriz, sokakta tepki
İzmir’in Buca ilçesinde, Belediye Başkan Yardımcısı Gazi Çırak’ın pazar günü özel alışverişe makam aracı ve resmi şoförüyle gittiği iddiası tartışma yarattı; belediyeden şeffaf açıklama çağrısı yükseliyor.
Yerel Gündem 
Buca’da “makam aracıyla pazar” tartışması: Belediyede kriz, sokakta tepki
YEREL GÜNDEM / İZMİR, TÜRKİYE
İddia: Başkan yardımcısının pazar alışverişine resmi araç ve şoför eşlik etti
İzmir’in Buca ilçesinde belediye yönetimine yönelik yeni bir tartışma patlak verdi. İlçede borç yükü ve geciken maaşlarla gündeme gelen Buca Belediyesi’nde, Belediye Başkan Yardımcısı Gazi Çırak’ın hafta sonu pazar alışverişine makam aracı ve resmi şoförüyle gittiği iddia edildi. Görgü tanıklarının aktardığına göre Çırak, tezgâhlardan yaptığı alışverişin ardından pazar arabasını doğrudan makam aracının bagajına yerleştirdi ve özel şoförünün kullandığı araçla bölgeden ayrıldı. Söz konusu anlara ilişkin fotoğrafların vatandaşlarca çekilerek yerel basına iletildiği öne sürüldü.
Maaş gecikmeleri ve borçlar zemininde büyüyen rahatsızlık
İlçede son dönemde belediyenin mali durumu, çalışanların maaş ödemelerindeki gecikme iddiaları ve sıklaşan protestolar nedeniyle zaten tartışma konusu. Bu ortamda, bir belediye yöneticisinin pazar günü özel alışveriş için resmi imkânları kullandığına dair iddialar, kamuoyundaki hassasiyeti daha da artırdı. Vatandaşlar, “bütçenin zorlandığı” bir dönemde yakıt ve personel maliyetlerinin özel ihtiyaçlar için harcandığı izleniminin “kabul edilemez” olduğu görüşünü dile getiriyor. Yerel düzeyde etik kullanım ve kamu kaynaklarında tasarruf beklentisi, tartışmanın odak noktasını oluşturuyor.
Hukuki ve etik boyut: ‘resmi araçların özel kullanımına’ dair kurallar
Uzmanlar, kamu kurumlarında tahsisli araçların kullanımına yönelik düzenlemelerde “görev dışında ve özel işler için kullanılmama” ilkesinin açık olduğuna dikkat çekiyor. Uygulamada, mesai dışı zamanlarda dahi “acil görev, güvenlik veya zorunlu hizmet” kapsamında istisnalar bulunabilse de, bu istisnaların yazılı görevlendirme ve şeffaf kayıtla desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor. İddiaların doğrulanması hâlinde, olayın idari soruşturma, disiplin süreci ve kamuoyu bilgilendirmesi gibi adımları gündeme getirebileceği ifade ediliyor. Ayrıca, şeffaflık adına araç takip verileri, görevlendirme yazıları ve harcama kalemlerinin açıklanması kamu güveni açısından kritik görülüyor.
Belediyeden açıklama beklentisi; Çırak’tan yanıt isteniyor
Tartışmalar büyürken, gözler belediye yönetiminin yapacağı açıklamaya çevrildi. Kamuoyunda, “makam aracı hangi gerekçeyle, hangi yazılı talimatla ve hangi görev kapsamında kullanıldı?” soruları öne çıkıyor. İddiaların merkezindeki Belediye Başkan Yardımcısı Gazi Çırak’tan da olayla ilgili açıklama talep ediliyor. Çırak’ın, söz konusu pazar ziyaretiyle ilgili resmi bir görevlendirme bulunduğunu, aracın o gün bir dizi program kapsamında kullanıldığını veya iddiaların bağlamından koparıldığını savunması ihtimaller arasında. Öte yandan, yerel seçmenler ve belediye çalışanları, “somut yanıt ve belgelerle” hızlı bir bilgilendirme beklediklerini dile getiriyor.
Siyasi yankılar ve kurumsal güvene etkisi
Yerel yönetimlerin mali disiplini, sosyal belediyecilik hizmetlerinin sürdürülebilirliği ve çalışanların haklarının korunması, seçmen davranışlarını doğrudan etkileyen başlıklar olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, resmî araçların özel amaçlarla kullanıldığı iddiası yalnızca etik bir tartışma değil; aynı zamanda kurumsal güven, tasarruf anlayışı ve kamu yönetiminde hesap verebilirlik ilkeleriyle de yakından ilişkili. Siyasî partiler ve sivil toplum örgütlerinin konuyu gündemine alması hâlinde, belediyede iç denetim süreçlerinin hızlanması, meclis denetim mekanizmalarının çalıştırılması ve bağımsız incelemelerin devreye girmesi beklenebilir.
Şeffaflık çağrısı: Belgeler, denetim ve kamuoyuna açık raporlama
Tartışmanın sağlıklı biçimde sonuçlanabilmesi için, belediye yönetiminin olay gününe ait araç kullanım kayıtlarını, yakıt harcama kalemlerini ve personel görevlendirmelerini kamuoyuyla paylaşması kritik önem taşıyor. Bu yaklaşım, hem iddiaların doğruluğunu aydınlatacak hem de yerel yönetimlerde şeffaflık standartlarının pekişmesine katkı sağlayacaktır. İddialar netlik kazanana dek, kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin iç yönergelerin gözden geçirilmesi ve çalışanlara yönelik ek etik eğitimlerin planlanması, benzer krizlerin önlenmesine yardımcı olabilir.
