İzmir’in 3 ilçesinde çöp alarmı: Vatandaşlar hastalık korkusuyla ilaç sıkıyor
İzmir’in Buca, Konak ve Karşıyaka ilçelerinde toplanmayan çöplerin birikmesiyle çevre kirliliği ve hastalık riski endişesi arttı. Bazı vatandaşlar, çöp yığınlarına ilaç sıkarak bireysel önlem almaya çalışıyor; sahada acil temizlik planı ve şeffaf takvim talep ediliyor.
Yerel Gündem 
İzmir’in 3 ilçesinde çöp alarmı: Vatandaşlar hastalık korkusuyla ilaç sıkıyor
YEREL GÜNDEM / İZMİR, TÜRKİYE
Buca, Konak ve Karşıyaka’da birikim büyüyor
İzmir’de günlerdir tartışılan çöp krizi, özellikle Buca, Konak ve Karşıyaka ilçelerinde daha görünür hale geldi. Sokak araları, ana arterler ve okul çevrelerinde toplanamayan atıkların yığılması kötü kokulara yol açarken, çevre kirliliği şikayetleri artıyor. Mahalle sakinleri, görüntü kirliliğinin yanı sıra haşere üremesi ve hastalık riski nedeniyle endişeli. Bazı vatandaşların, çöp yığınlarına “ilaç sıkarak” bireysel önlem almaya çalıştığı görülüyor.
Okullar ve kalabalık noktalar odakta
Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte özellikle okul giriş-çıkış saatlerinde çöp yığınlarının oluşturduğu risk algısı yükseldi. Öğrenci ve velilerin yoğun kullandığı güzergâhlarda biriken atıklar, rüzgâr ve sıcak hava etkisiyle daha geniş alana yayılırken kötü koku şikâyetleri çoğaldı. Aynı sorun, pazar yerleri ve toplu taşıma durakları gibi gün boyu sirkülasyonun yüksek olduğu bölgelerde de yaşanıyor.
Halk sağlığı endişesi: “Gelişigüzel kimyasal kullanımına dikkat”
Vatandaşların kendi imkânlarıyla haşere ve kokuya karşı ilaçlama yapması, uzmanların sıkça uyardığı bir konu. Gelişigüzel ve etiket dışı kimyasal kullanımının hem insan sağlığına hem de sokak hayvanlarına zarar verebileceği belirtiliyor. Sağlık ve çevre yönetimi ilkelerine göre, atık alanlarının profesyonel ekiplerce, onaylı biyosidal ürünlerle ve uygun koruyucu ekipmanla müdahale edilmesi gerekiyor. Mahalle düzeyinde ise kapalı poşet kullanımı, çöp gün ve saatlerine uyum, konteyner kapaklarının kapalı tutulması gibi basit önlemler bulaş riskini azaltabiliyor.
Sahada operasyonel aksaklıklar iddiası
Kriz, atığın kaynaktan toplanmasından transfer istasyonlarına ve bertaraf/geri dönüşüm tesislerine uzanan süreçteki aksamalarla ilişkilendiriliyor. İlçelerde arıza yapan araçlar, personel eksikliği ve vardiya planlamasındaki sıkıntılar, şikâyetlerin en çok dile getirilen başlıkları arasında. Öte yandan katı atık bertaraf kapasitesinin kent geneli ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı; geçici depolama ve sevkiyatın gecikmesiyle sahadaki yığılmanın büyüdüğü ifade ediliyor. İlçe belediyeleri ile büyükşehir arasındaki koordinasyon ve iş bölümü tartışmaları, sorunun siyasal polemik boyutunu da öne çıkarıyor.
Beklenti: Acil eylem ve şeffaf takvim
Vatandaşların temel beklentisi, kısa vadede yoğunlaştırılmış temizlik planı ve ek araç–ekip görevlendirmeleriyle biriken atığın hızla sahadan çekilmesi. Günlük toplanan atık miktarı, devreye alınan ek hatlar ve personel takviyesine dair “güncel, şeffaf bir takvim” paylaşılması da talep ediliyor. Orta vadede ise geri dönüşüm oranının artırılması, konteyner stok ve bakımının güçlendirilmesi, haşereyle mücadelede düzenli saha ilaçlaması ile bertaraf zincirinde 24 saatlik vardiya düzeni, kalıcı çözümler arasında gösteriliyor. Yetkili kurumlardan krize ilişkin yeni bir açıklama bekleniyor.
*
Kaynak: Çiğdem Canpolat / Öncü Şehir
