Kulisleri Sarsan Gelişme: Abdülkadir Selvi de Hakan Fidan'ı İşaret Etti

Abdülkadir Selvi'nin son yazısı sonrası Hakan Fidan ismi neden öne çıktı? Rusya'da yazılan kitap ve Putin desteği iddiaları ne anlama geliyor? İşte Erdoğan sonrası tüm senaryolar.

Editor1

Sep 1, 2025 - 11:58

Kulisleri Sarsan Gelişme: Abdülkadir Selvi de Hakan Fidan'ı İşaret Etti

YUSUF İNAN YAZDI...

Kulisleri Sarsan Gelişme: Abdülkadir Selvi de Hakan Fidan'ı İşaret Etti

Siyasi kulisler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sonrası döneme ilişkin senaryolarla yeniden ısındı. İktidara yakınlığıyla bilinen ve genellikle Saray'ın nabzını tutan yazılarıyla tanınan Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, bugün (1 Eylül 2025) yayınlanan köşe yazısında, Erdoğan'ın bir sonraki dönemde devam etmeyeceğine dair beklentiyi güçlendirerek, halefi olabilecek isimler arasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın adını belirgin bir şekilde öne çıkardı. Selvi'nin bu çıkışı, birkaç gün önce Yeni Akit yazarının "Erdoğan emekli olsun, Fidan gelsin" imalı yazısıyla başlayan tartışmaları yeni ve daha ciddi bir boyuta taşıdı.

Selvi'nin yazısı, Erdoğan'ın siyasi mirasını ve Türkiye'nin gelecekteki liderliğine dair beklentileri analiz ederken, Hakan Fidan'ı "devlet aklını" ve "uluslararası tecrübeyi" birleştiren bir figür olarak tanımlıyor. Bu durum, Fidan'ın isminin artık sadece bir temenni veya fısıltı olmaktan çıkıp, iktidar bloğu içindeki önemli aktörler tarafından ciddi bir seçenek olarak değerlendirildiğini gözler önüne seriyor.

Bu son gelişme, Fidan'ın olası adaylığına dair daha önce ortaya atılan ve uluslararası boyutları da olan bir iddiayı yeniden akıllara getirdi: Rusya'nın Hakan Fidan'a olan desteği.

Moskova'daki Gizemli Kitap: Ermeni Yazarlar, Rus Tanıtımı ve Putin'in Gölgesi

Abdülkadir Selvi ve Akit yazarının çıkışlarından aylar önce, Hakan Fidan'ın ismi Rusya'da yayınlanan gizemli bir kitapla uluslararası siyasetin gündemine girmişti. İddialara göre, Ermeni istihbaratçılar tarafından kaleme alındığı öne sürülen ve Rusya'da tanıtımı yapılan kitap, doğrudan Hakan Fidan'ın gelecekte Türkiye'nin lideri olacağını işliyordu. Kitabın içeriğinden çok, yazarları ve tanıtım yeri siyasi analistler tarafından "anlamlı bir mesaj" olarak yorumlandı.

Bu olay, özellikle Batı ve Türkiye'deki muhalif çevrelerde, "Hakan Fidan'ın arkasında Rusya ve Vladimir Putin de var" algısının doğmasına neden oldu. Analistler, Moskova'nın, kontrol edebileceği veya en azından iyi ilişkilere sahip olduğu bir ismin Türkiye'nin başında olmasını arzulayacağını ve Fidan'ın MİT Başkanlığı döneminden bu yana Rus mevkidaşlarıyla kurduğu diyaloğun bu desteğin temelini oluşturduğunu iddia etti. Bu teoriye göre, Ermeni istihbaratçılar tarafından yazılan bir kitabın Rusya'da tanıtılması, Kremlin'in doğrudan bir mesaj vermek yerine, dolaylı yoldan kendi "tercihini" belli etme stratejisinin bir parçasıydı.

Uluslararası Medya Fidan'ı Nasıl Görüyor?

Hakan Fidan'ın ismi, uluslararası arenada çelişkili ve bir o kadar da güçlü bir imaja sahip.

ABD ve Avrupa Medyası: Batı basını, Fidan'ı genellikle Erdoğan'ın "sır küpü" ve "kara kutusu" olarak tanımlıyor. MİT Başkanlığı dönemindeki faaliyetleri, özellikle Suriye politikası ve İran'la olan ilişkileri nedeniyle sıkça eleştirildi. Batılı analistler, Fidan'ı Türkiye'nin Batı ekseninden uzaklaşıp daha Avrasyacı ve bağımsız bir çizgiye kaymasının baş mimarlarından biri olarak görüyor. Bu nedenle, Fidan'ın olası bir liderliği, Batı başkentlerinde Türkiye'nin NATO üyeliğini ve Batı ile ilişkilerini sorgulatacak bir gelişme olarak endişeyle karşılanıyor. Moskova'da ortaya çıkan kitap, bu endişeleri daha da pekiştirmiş durumda.
Rus Medyası: Rus basını ve siyasi yorumcuları ise Hakan Fidan'ı oldukça pragmatik ve güvenilir bir ortak olarak resmediyor. Suriye'de Astana sürecinin yürütülmesi, S-400 krizi ve Libya'daki güç mücadelesi gibi birçok kritik başlıkta Rusya ile Türkiye arasındaki diyaloğu sağlayan kilit isim olmasından övgüyle bahsediliyor. Fidan'ın liderliği, Rusya'da Türkiye ile stratejik ortaklığın daha da derinleşeceği bir dönemin başlangıcı olarak görülme eğiliminde.

Astsubaylıktan Cumhurbaşkanlığına: Bir Portre Denemesi

Hakan Fidan'ın hikayesi, Türk bürokrasisinde nadir görülen bir yükseliş öyküsünü barındırıyor. Kariyerine Türk Silahlı Kuvvetleri'nde astsubay olarak başlaması, onun devletin en alt kademelerinden en tepeye tırmanma potansiyelini simgeliyor. Ordudan ayrıldıktan sonra akademik kariyerine odaklanan Fidan, yurtdışında yaptığı çalışmaların ardından TİKA Başkanlığı, Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı ve son olarak da MİT Başkanlığı gibi son derece kritik görevlerde bulundu.

Bu kariyer yolu, ona hem askeri disiplini hem de sivil bürokrasinin ve uluslararası diplomasinin inceliklerini öğrenme fırsatı verdi. Destekçileri için bu durum, onun "devletin her katmanını bilen" ve "teoriyi pratikle birleştiren" eşsiz bir lider profili çizdiğini gösteriyor. Eleştirenler ise onun demokratik siyasetin içinden gelmemesini, seçilmiş bir siyasetçi yerine atanmış bir "güvenlik bürokratı" olmasını en büyük handikap olarak görüyor.

Analiz ve Sonuç: Fidan Bir Proje mi, Doğal Aday mı?

Abdülkadir Selvi'nin son çıkışı, Akit yazarının imalı yazısı ve Rusya'daki gizemli kitap bir araya getirildiğinde, Hakan Fidan'ın isminin tesadüfen dolaşıma sokulmadığı ortaya çıkıyor. Ortada, farklı kanallar tarafından ve farklı motivasyonlarla da olsa, Fidan'ı Erdoğan sonrası dönemin en güçlü adayı olarak konumlandırma çabası olduğu açıkça görülüyor.

Cevaplanması gereken sorular şunlar:

Bu bir Saray projesi mi? Fidan'ın ismi, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayı ve yönlendirmesiyle mi kamuoyuna sunuluyor? Selvi gibi isimlerin bu onayı almadan böyle net bir işaret vermesi pek olası görünmüyor.
Rusya'nın rolü ne? Moskova, Türkiye'nin iç siyasetinde gerçekten bir aktör mü, yoksa sadece kendi tercihini belli ederek Fidan'ı Batı nezdinde zor durumda mı bırakmaya çalışıyor?
Parti ve taban ne tepki verecek? Atanmış bir bürokrat olan Fidan, AK Parti teşkilatları ve seçmen tabanı tarafından "milli görüş" geleneğinden gelen bir siyasetçi gibi benimsenecek mi?

Hakan Fidan'ın astsubaylıktan başlayıp devletin zirvesine uzanan sıra dışı kariyeri, şimdi en kritik kavşakta. Önümüzdeki aylar, onun gerçekten bir "doğal lider" adayı mı, yoksa farklı güç odaklarının uzlaştığı bir "proje" mi olduğunu daha net bir şekilde ortaya koyacaktır. Ancak şu bir gerçek ki, Erdoğan sonrası Türkiye denkleminin en önemli değişkenlerinden biri artık Hakan Fidan'dır.