Melisa Sözen’in Fer dizisi mercek altında: Korsan taksici Dilek ezber bozuyor

T24 yazarı Prof. Dr. Ayşe Naz Bulamur ve Dr. Cihan Yurdaün, Melisa Sözen'in başrolünde olduğu "Fer" dizisini değerlendirdi. Korsan taksici Dilek karakteri, klişe kadın tiplemelerini altüst ediyor.

Melisa Sözen’in Fer dizisi mercek altında: Korsan taksici Dilek ezber bozuyor

YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE — 08 ARALIK 2025

Dijital yayın platformu GAİN'de izleyiciyle buluşan ve başrollerini Melisa Sözen ile Ertan Saban'ın paylaştığı "Fer" dizisi, sıra dışı hikayesi ve güçlü karakter derinliğiyle dikkat çekiyor. T24 yazarı Prof. Dr. Ayşe Naz Bulamur ve akademisyen Dr. Cihan Yurdaün, "Ekran Aşkına" programında diziyi ve özellikle "Dilek" karakterini masaya yatırdı.

Melisa Sözen’in canlandırdığı iki çocuk annesi ve korsan taksici Dilek, ekonomik zorluklar ve ailevi krizlerle boğuşurken kendini bir anda suç dünyasının içinde buluyor. Eleştirmenler, bu karakterin Türk televizyonlarındaki alışılagelmiş "yalıda yaşayan, bakımlı kadın" klişesini yıktığı konusunda hemfikir.

Norm Dışı Bir Kadın Karakter: Şoför Dilek

Dr. Cihan Yurdaün, Dilek karakterinin norm dışı yapısına dikkat çekerek, bir kadının korsan taksicilik yapmasının ilk bakışta şaşırtıcı olsa da senaryoda çok mantıklı bir zemine oturtulduğunu belirtti. Yurdaün, "Kimse bir kadından şüphelenmez fikriyle yola çıkılması gayet akıllıca. Dilek’in sakarlığı, tez canlılığı ve yanlış kararlar vermesi onu mükemmel değil, gerçekçi ve bizden biri yapıyor" dedi.

"Kırık Koltuk" Metaforu ve Aile Dinamikleri

Prof. Dr. Ayşe Naz Bulamur ise dizideki aile portresinin samimiyetine vurgu yaptı. Dilek’in boşanma aşamasındaki eşi Ahmet’in sorumsuzluğu ve ailenin ekonomik mücadelesi izleyiciye "yabancı" gelmiyor.

Bulamur, evdeki "kırık koltuk" detayını başarılı bir metafor olarak nitelendirdi: "Dilek o koltuğa her oturduğunda içine çöküyor. Bu, artık ailesinin sorunlarını tek başına sırtlayamadığını, 'danışma makamı' olmaktan yorulduğunu simgeliyor".

Breaking Bad Esintileri ve Yavaş Tempo

Dizinin temposu ve suç dünyasına geçiş süreci, kült dizi Breaking Bad ile benzerlikler taşıyor. Sıradan, ekonomik sıkıntılar çeken birinin şartlar gereği yasa dışı işlere bulaşması, izleyicide "Ne yapsın, mecbur kaldı" hissi uyandırarak karakterle empati kurulmasını sağlıyor.

Eleştirmenler, dizinin "slow burn" (yavaş yanan) temposunun, karakterlerin içsel dönüşümünü ve detayları görmek isteyen izleyiciler için bir avantaj olduğu görüşünde birleşiyor. Ertan Saban’ın canlandırdığı "Şadi" karakterinin ise şiddetten uzak, "kibar mafya" profiliyle hikayeye farklı bir derinlik kattığı belirtiliyor.

www.yerelgundem.com