Miroğlu’ndan AKP’ye sert süreç uyarısı: Kıbrıs’taki hayal kırıklığını ilk genel seçimde yaşarız
Eski AKP’li Orhan Miroğlu, KKTC seçimlerini örnek göstererek “Terörsüz Türkiye” sürecinde anketlere aşırı güven uyarısı yaptı: “Saha nabzı yanlış okunursa, ilk genel seçimde Kıbrıs’taki hayal kırıklığı tekrarlanabilir.”
Miroğlu’ndan AKP’ye sert “süreç” uyarısı: “Kıbrıs’taki hayal kırıklığını ilk genel seçimde yaşarız”
YEREL GÜNDEM / ANKARA
“Gerçek ile algıyı ayıralım: Kıbrıs ders olmalı”
Eski AKP Mardin Milletvekili ve eski MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki seçim sonuçlarını örnek göstererek partisinin “Terörsüz Türkiye” başlıklı çalışmaları konusunda dikkat çeken bir uyarıda bulundu. X hesabından değerlendirmeler yapan Miroğlu, “Umarım Kıbrıs seçimleri gerçek ve algı olanı Türkiye’de de birbirinden ayırmak için bir vesile olur” dedi ve kamuoyu araştırmalarının “sahanın nabzını tutmakta yetersiz kaldığını” savundu.
“Anketler rol çalıyor; siyaset ‘sair efrad’ konumuna düşüyor”
Miroğlu’na göre süreçle ilgili değerlendirmelerde bazı araştırma şirketlerinin parti üzerinde belirleyici hale gelmesi, siyasi işleyişi olumsuz etkiliyor. “Bu adamlar kamuoyu araştırması adı altında, şehrin vekili, siyasetçisi, belediye başkanı hakkında da söz ve kanaat sahibi” diyen Miroğlu, rollerin birbirine karıştığını ve siyaset kurumunun “bir çeşit sair efrad” konumuna itildiğini ileri sürdü. Bu durumun Kıbrıs’ta da benzer şekilde yaşandığını söyleyen Miroğlu, “İktidarla çalışan bazı kamuoyu şirketleri Tatar %62, Erhürman %32 alır diyorlardı; tam tersi çıktı” ifadelerini kullandı.
“Araştırmalara peşinen inanıldı; sahici temas yıprandı”
Eski vekil, süreç yönetiminde sağlıklı veri üretiminin yerini, “imtiyazlı” şirketlerin raporlarına bırakmasının risklerine işaret etti: “Sorun şu ki, AK Parti’ye ve muhtemelen başka partilere de iş yapan bu şirketlerin çözüm süreci için yaptıkları araştırmalara baştan inanılmış ve siyaset kurumu hâlâ o sonuçlara göre hareket ediyor.” Başta Diyarbakır olmak üzere, festivaller ve etkinlikler üzerinden “gerçeklikten uzak fikirlerin tedavüle sokulduğunu” savunan Miroğlu, bunun “halkı ve teşkilatları yorduğunu” belirterek, tablo değişmezse “ilk genel seçimde Kıbrıs seçimlerinde uğranılan hayal kırıklığını yaşamak sürpriz olmaz” dedi.
“Neo-İttihatçı hat çizgisi” eleştirisi ve Suriye vurgusu
Miroğlu, geçmişte Suriye bağlamında kullanılan “sert güvenlikçi” dile de atıf yaptı. “Hükümeti askerî harekâta ikna etmek için, Neo-İttihatçılarla el ele ‘Kürt anasını görmesin’ mecrasında harcanan gayret unutulmaz” diyen Miroğlu, çözüm odaklı dilin ve yerel toplumsal hassasiyetlerin göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu. Bu eleştiriyi, “Kürt ve Türk kamuoyu eğilimleri” üzerine yazılan raporların Erbil’den Diyarbakır’a uzanan hat boyunca “yanlış algıları güçlendirdiği” iddiasıyla birlikte dile getirdi.
“Saha nabzı için siyasi aktör sorumluluğu”
Miroğlu’nun mesajlarında öne çıkan diğer bir başlık, saha nabzını doğrudan siyaset kurumunun tutması gerekliliği oldu. Araştırmaların “yardımcı bir araç” olmasının ötesine geçmemesi gerektiğini vurgulayan eski milletvekili, partinin yereldeki organik bağlarını güçlendirmesini, kanaat ve beklentileri aracısız biçimde ölçmesini önerdi. Partisinin “süreç” yönetiminde, veri kalitesi ve metodoloji kadar raporları yorumlama sorumluluğunun da siyasi liderlikte olduğuna dikkat çekti.
Siyasi sonuçlar: Strateji ve mecra tartışması
Miroğlu’nun uyarıları, iktidar cenahında “Terörsüz Türkiye” başlığıyla yürütülen çalışmaların iletişim stratejisi, aktör seçimi ve sahayla temas biçimi üzerine yeni tartışmaların fitilini ateşleyebilecek nitelikte. Mesajlar, bir yandan anket–saha dengesine, diğer yandan söylemde yumuşama–sertleşme eksenine işaret ediyor. Sürecin başarısı için “gerçek–algı ayrımı”nın netleştirilmesi, politika tasarımında çoğul veri kaynaklarının kullanılmasına ve kararın nihai sorumluluğunun siyasi merkezde tutulmasına bağlanıyor.













