Mümtaz’er Türköne’den Çarpıcı Yorum: Süreç Sürüyor, Siyaset Değişiyor
Mümtaz’er Türköne’nin kaleme aldığı analizde Kürt meselesinin geldiği aşama, 19 Mart sonrası sistem tartışmaları ve yeni siyasal formüller ele alınıyor.
Mümtaz’er Türköne’den Çarpıcı Yorum: Süreç Sürüyor, Siyaset Değişiyor
Kürt Sorunu ve Yeni Sistem Tartışması Gündemde
YEREL GÜNDEM / ANKARA
“Tencere devrildi, sistem çöktü” ifadesiyle dikkat çeken analiz
Mümtaz’er Türköne’nin kaleme aldığı “Durumun Merkezi” başlıklı yazı, Türkiye siyasetinde yaşanan kırılma anlarını ve Kürt meselesindeki yapısal dönüşüm ihtimallerini gündeme taşıdı. Türköne, 19 Mart operasyonunun ardından yaşanan gelişmelerin, yıllardır devam eden otoriter düzene ağır bir darbe vurduğunu ve demokratik sistemin yeniden kurulması için ciddi bir toplumsal ve siyasal fırsat doğduğunu vurguluyor.
Başbakan İmamoğlu formülü: Siyasi senkronizasyon muhteşem
Özgür Özel’in dile getirdiği “Mansur Yavaş cumhurbaşkanı, Ekrem İmamoğlu başbakan olacak” formülüne işaret eden Türköne, bu planın yalnızca siyasi bir önerme olmadığını, aynı zamanda sistemin dönüşümüne dair bir senkronizasyonun parçası olduğunu belirtiyor. Yazıda “seçim sandığının ucu bir yerlerden görünsün; çareler tükenmiyor” ifadesi, demokratik süreçlere olan inancı simgeliyor.
Kürt İsyanı sona mı erdi? Devlet ve PKK yeni bir aşamada
Türköne’ye göre “devlet katında 41 yıllık Kürt isyanı sona ermiş durumda”. Bu ifadenin dayandığı temel; PKK’nın onurlu bir şekilde silah bırakma niyetinde olduğu ve Öcalan’ın “can simidi” gibi görülen yeni tutumudur. Tarafların kelimeleri dikkatle seçtiği, kamu barışı için müzakereye hazır oldukları bir süreç yaşandığını ifade ediyor. Türköne, artık geride yalnızca kamu barışı adına atılacak somut adımların kaldığını belirtiyor.
Suriye zembereği: Türkiye yapıcı rol oynamalı
Sürecin merkezinde Suriye olduğunu belirten Türköne, Kamışlı’daki son Kürt Konferansı’na dikkat çekiyor. Türkiye’nin bu süreçte dışarıdan izleyici değil, aktif bir denge unsuru olması gerektiğini vurguluyor. PYD ve ENKS arasındaki mesafenin hâlâ ciddi olduğunu belirten yazar, çözümün ABD veya Fransa'dan değil, Türkiye’den gelmesi gerektiğini savunuyor.
Devlet bir adım atarsa Kürtler koşar
Diyarbakır ziyareti üzerinden aktardığı gözlemlerinde Türköne, bölgedeki halkın artık yeniden acı yaşamak istemediğini, devletten gelecek küçük bir işaretin büyük karşılık bulacağını ifade ediyor. “Kürtlerin vicdanına ve ferasetine güvenmeliyiz” diyen Türköne, gelecek için umut ve endişenin birlikte yaşandığını gözlemlediğini belirtiyor.
Yeni sistem tartışması: Demokrasi ve hukuk yeniden inşa edilmeli
Türköne, “sistem değişecek” diyerek yalnızca Türkiye değil, bölgedeki demokrasinin de sürecin akıbetine bağlı olduğunu söylüyor. Özgür Özel’in başbakanlık önerisi, sadece siyasi bir pozisyon değişimi değil, aynı zamanda ulus devletin “kader birliği” üzerine yeniden inşa edilmesi anlamına geliyor. Siyasetin yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Türköne, “entrika siyaseti”nin sona ermesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye’nin iki temel yapısal sorunu: Süreç ve ekonomi
Son bölümde yazar, Türkiye’nin temel sorunlarının sadece ekonomik krizle sınırlı olmadığını, asıl yapısal dönüşümün Kürt sorununa bağlı olduğunu belirtiyor. Barışçıl çözümler için çok sayıda yol bulunduğunu ifade eden Türköne, niyeti halis olanların sonunda kazanacağını savunuyor.













