Normal bir seks hayatı var mı? Anketler kalıpları bozuyor

Cinsel yaşamda “normal” kalıbı yok. Geniş katılımlı anketler; partner türünden sıklığa, davranışlardan orgazm ve aseksüelliğe uzanan geniş bir çeşitliliği ortaya koyuyor. Esas olan rıza, güven ve karşılıklı uyum.

Normal  bir seks hayatı var mı? Anketler kalıpları bozuyor

‘Normal’ bir seks hayatı var mı? Anketler kalıpları bozuyor

YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE

Cinsellikte tek doğru yok: çeşitlilik ve bağlam

Cinsellik, tıpkı yemek zevkleri gibi kişiden kişiye, kültürden kültüre ve hatta günden güne değişiyor. Bu nedenle “normal” bir seks hayatı tanımı çoğu zaman gerçekliği ıskalıyor. Üstelik cinselliğin hâlâ tabu sayıldığı pek çok yerde anketler eksik ya da abartılı yanıtlarla sınırlı kalabiliyor. Yine de son yıllarda yapılan geniş katılımlı araştırmalar, 21. yüzyılın cinsel yaşamına dair güçlü ipuçları sunuyor: kalıp yargılar yerine gerçek çeşitlilik.

Tek gecelik ilişki sandığınız kadar ‘yabancıyla’ değil

Tek gecelik seksin yalnızca yeni tanışılan kişilerle yaşandığına dair yaygın kanı verilerle örtüşmüyor. Geniş örneklemlerden gelen bulgular, cinsel ilişkinin %53 oranında uzun süreli partnerle, %24 oranında rastgele biriyle, %12 oranında arkadaşla, %9 oranında tanıdıkla ve %2 oranında seks işçisiyle yaşandığını gösteriyor. Kısacası, “kimle” sorusunun yanıtı sandığınızdan daha ilişkisel.

Ne sıklıkta seks yapılıyor?

18 yaş üstü on binlerce kişiyle yapılan anketlerde, son bir yılda hiç cinsel ilişkiye girmeyenlerin oranı yaklaşık %18. Yılda bir kez diyenler %8; ayda 1–2 kez %28; haftada 1–3 kez %40; haftada 4+ diyenler %6,5 civarında. Yaş ilerledikçe sıklık azalsa da etkinlik sürüyor: 70 yaş ortalamasındaki katılımcıların yarısı ayda iki kez, yaklaşık %11’i her hafta cinsel ilişkide bulunduğunu bildiriyor. “Sıklık” için evrensel ölçü yok; esas olan iki tarafın rızası, konforu ve sağlık durumu.

Hangi davranışlar daha yaygın?

18–59 yaş aralığındaki katılımcıların büyük çoğunluğu son ilişkilerinde vajinal birliktelik yaşadığını (kadınlarda %86, erkeklerde %80) bildiriyor. Oral seks oranları kadınlarda %67, erkeklerde %80 bandında. Anal seks, insanların düşündüğünden daha düşük: kadınlarda %3,5, erkeklerde %9. Bu dağılım; deneyim, kültür ve ilişki dinamiklerine göre farklılaşıyor.

Süre ve orgazm: gerçek beklentiler

İnternet üzerinden yürütülen anketlerde heteroseksüel çiftlerde ve eşcinsel erkeklerde seksin ortalama 15–30 dakika sürdüğü; lezbiyen çiftlerde 30–45 dakikaya uzayabildiği bildiriliyor. Orgazm taklidi yalnızca kadınlara özgü değil: Kadınların yaklaşık %50’si, erkeklerin %25’i hayatında en az bir kez rol yaptığını söylüyor. En sık neden, o anda istek duymasa da partnerini kırmama motivasyonu.

Herkes cinsel arzu duyar mı? Aseksüellik de spektrumda

Cinsel yönelim ve istek, geniş bir yelpaze. Kimseye karşı cinsel arzu duymama hâli olan aseksüelliğin toplumda yaklaşık %1 düzeyinde olabileceği değerlendiriliyor; bazı veriler erkeklerde %0,4, kadınlarda %3’e işaret ediyor. Bu oranlar, “arzu”nun da tek tip olmadığını hatırlatıyor.

Son söz: ‘Norm’ değil, rıza ve uyum

Veriler ortak bir sonuca işaret ediyor: “Normal” diye tek bir kalıp yok. Sağlıklı cinsel yaşam; rıza, güven, iletişim ve karşılıklı tatmin üzerine kuruluyor. Çiftlerin gerçekçi beklentiler oluşturması, beden sinyallerini ve sınırlarını dinlemesi, gerektiğinde tıbbi/psikolojik destek alması, “norm” peşinde koşmaktan çok daha anlamlı. Cinsellikte en doğru cevap, tarafların iyi oluşunu koruyan ve ikisinin de “oldu” dediği cevaptır.


www.yerelgundem.com