Osmanlı Mirasına Dijital Tuzak: Ulviye Sultan’ın Mücevherleri Makine'nin Peşinde Kayboldu

Son Osmanlı padişahı Vahdettin’in torunu Mesude Evliyazade, Ulviye Sultan’a ait mücevherlerin evindeki hizmetçi tarafından çalındığını ve ikinci el satış platformları üzerinden satıldığını açıkladı. Dijital hırsızlık ağına karşı hukuk mücadelesi başlatıldı.

Osmanlı Mirasına Dijital Tuzak: Ulviye Sultan’ın Mücevherleri Makine'nin Peşinde Kayboldu

Osmanlı Mirasına Dijital Tuzak: Ulviye Sultan’ın Mücevherleri “Makine”nin Peşinde Kayboldu

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Osmanlı Hanedanı’nın yaşayan temsilcilerinden Mesude Evliyazade, son padişah Sultan Vahdettin’in kızı Ulviye Sultan’dan kalan aile yadigârlarının evinde çalışan hizmetçi tarafından çalındığını açıkladı. Ancak bu hırsızlık sıradan bir olay değil; ardında Türkiye’nin dijital karanlığında büyüyen, organize bir ikinci el eşya kaçakçılığı ağı yatıyor. İzzet Çapa, olayı derinlemesine araştırdı ve “Makine” lakaplı zanlının karanlık geçmişini ortaya koydu.

Sıradan Bir Hırsızlık Değil, Dijital Mafya İzleri Var

Evine aldığı “güvenilir” görünümlü bir yardımcı tarafından soyulan Evliyazade’nin başına gelenler, klasik bir ev hırsızlığını çoktan aşıyor. GBT’si temiz olan, referansla çalışan bir şahsın, dört ayda bir farklı evlerde sistemli şekilde hırsızlık yaptığı anlaşıldı. Üstelik her olayda “hasta” bahanesiyle kayıplara karışarak, mağdurların güvenini tazeledi.

“Makine” lakaplı zanlının en az 16 evi soyduğu, Mesude Evliyazade’nin ise 17. kurban olduğu ifade ediliyor. Her seferinde tutuksuz yargılanması sayesinde sicilinin temiz kalması, Türkiye’deki adli sistemin açıklarını da gözler önüne serdi.

Bir Osmanlı Yadigârının Ardından Yükselen Çığlık

Evliyazade, olayı sadece bireysel bir mağduriyet olarak görmüyor. Kaybolan mücevherlerin, büyük anneannesi Ulviye Sultan’a ait olması ve aile içinde nesiller boyunca korunması gereken emanetler arasında bulunması, bu hırsızlığı bir tarih gaspına dönüştürüyor.

Söz konusu olan, yalnızca bir yüzük ve bir bilezik değil. Evden alınan pek çok eşya, yıllar boyunca biriktirilen hatıraları, duyguları ve aile geçmişini de beraberinde götürdü. İşin en can yakıcı kısmı ise bu değerli eşyaların hiçbir belge ya da fatura gerektirilmeden, dijital ikinci el satış platformlarında elden çıkarılması oldu.

İkinci El Pazarında Denetimsizlik Alarm Veriyor

Evliyazade’nin verdiği bilgilere göre, eşyalarının birçoğu popüler ikinci el satış siteleri üzerinden, WhatsApp üzerinden gönderilen fotoğraflar aracılığıyla satıldı. Kargo yoluyla teslim edilen ürünler karşılığında, şüphelinin hesabına doğrudan para yatırıldı.

Ne alıcıdan fatura istendi, ne de satış öncesi kimlik doğrulaması yapıldı. “Biz sadece aracı firmayız” diyen platformlar, kullanıcı güvenliğine dair hiçbir sorumluluk kabul etmedi. Bu platformların birinde Evliyazade’ye ait kıyafet ve mücevherlerin görüldüğü de iddialar arasında.

Organize Dijital Hırsızlık Ağı Gün Yüzüne Çıkıyor

Hukuki süreç ilerledikçe, bu dijital suç yapısının sadece bir kişinin işi olmadığını ortaya koyuyor. Mesude Evliyazade’nin sözleri, sistemli bir ağın işlediğine işaret ediyor: “Şüpheli sadece evimizi değil, tüm güvenlik açıklarını kullanarak sistemin açıklarından faydalandı. Her şeyi titizlikle planlamışlar. Artık suç sokakta değil, ekranın içinde.”

İkinci el pazarının denetimsiz yapısı, hem bireysel güvenliği tehdit ediyor hem de organize suçlara yeni bir mecra açıyor. Maddi değeri kadar manevi kıymeti de yüksek olan Osmanlı mücevherlerinin izini sürmek neredeyse imkânsız hale geliyor.

Bu Sessizlik Sürerse 18. Kurban Siz Olabilirsiniz

Evliyazade bu olayın sadece kendi hikâyesi olmadığını vurguluyor: “Sessizlik sadece beni değil, daha fazla insanı yakar. Bu sistem böyle devam ederse, ben son kurban olmayacağım.”

İkinci el platformlarda faturasız ve belgesiz satışın yasaklanması gerektiğini söyleyen Evliyazade, organize hırsızlık suçuna yönelik cezaların ağırlaştırılmasını istiyor. Bu amaçla hukuk mücadelesini sürdüreceğini ve meclis düzeyinde yasal değişiklikler için girişimlerde bulunacağını belirtiyor.

Emniyetten Titiz Çalışma: Mücadeleye Devam

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Hırsızlık Büro Amirliği’nin konuya gösterdiği özen sayesinde bazı adımlar atılabildi. Ancak Evliyazade’ye göre bu, daha büyük bir sistemin sadece görünen kısmı.

Yasa boşlukları, platformların duyarsızlığı ve yetersiz denetim, bu tür olayların önünü açıyor. Mücadele şimdi yalnızca çalınan mücevherlerin peşine düşmek değil, aynı zamanda toplumun dijital güvenliğini yeniden inşa etmek anlamına geliyor.

www.yerelgundem.com