Planlama Yanılgısı: Zamanı Neden Hep Yanlış Hesaplıyoruz?

Planlama yanılgısı, işleri olduğundan kısa sürede bitecek sanma eğilimimizdir. Kahneman ve Tversky’nin çerçevesinden hareketle, neden yanıldığımızı ve bireyler ile kurumların bunu nasıl yöneteceğini pratik adımlarla anlatıyoruz.

Planlama Yanılgısı: Zamanı Neden Hep Yanlış Hesaplıyoruz?

Planlama Yanılgısı: Zamanı Neden Hep Yanlış Hesaplıyoruz?

YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE

Köklerde ne var: İyimserlik ve içsel bakış yanlılığı

Günlük hayatta “On dakikaya oradayım”, iş dünyasında “Yıl sonunda yayındayız” gibi cümleler fazlasıyla tanıdık. Davranışsal ekonominin kurucu isimlerinden Daniel Kahneman ve Amos Tversky’nin 1977’de kavramsallaştırdığı planlama yanılgısı, bir işi tamamlama süresini sistematik biçimde olduğundan kısa tahmin etme eğilimimizi tanımlıyor. Sorunun özünde, geleceğe bakarken içsel verileri (kendi planımızı, niyetimizi) abartıp, geçmişin dağılımsal verilerini (benzer işlerin gerçekte ne kadar sürdüğünü) göz ardı etmemiz yatıyor.

Sınıftan sahaya: Tekrarlanan gecikmelerin ortak deseni

Araştırmalar, öğrencilerin önemli bir kısmının tez ve ödevlerini tahmin ettikleri tarihe yetiştiremediğini; şirketlerin de ürün lansmanı ve yatırım projelerinde benzer gecikme kalıpları yaşadığını gösteriyor. Girişimlerin büyük bölümü, iş planlarında çizdikleri pazar payı ve gelir hedeflerine öngörüldüğü hızda ulaşamıyor. Nedeni, çoğu zaman dış engeller değil; beklenmedik kesintiler, bağımlılıklar ve “bu kez farklı olacak” yanılgısı. Kısacası, planı detaylandırmak tek başına çözüm değil; ayrıntı arttıkça, beklenmedik riskleri görmezden gelme riski de artıyor.

Beynimiz nasıl tuzak kuruyor?

Planlama, doğası gereği geleceğe dönük bir faaliyet. İnsan zihni olumlu senaryoları daha kolay çağırıyor; olumlu bilgileri seçip olumsuzları eliyor (iyimserlik yanlılığı). Üstelik sosyal karşılaştırmalarla “başkaları geç kalmış olabilir ama ben daha disiplinliyim” diye düşünüyoruz. Bu içsel anlatı, geçmiş verinin uyarılarını bastırıyor. Sonuç: Fazla iddialı takvimler, dar bütçeler ve kaçınılmaz revizyonlar.

Ne yapmalı: Bilimi rutine çevirmek

Planlama yanılgısını tamamen yok etmek zor; ancak etkisini yönetmek mümkün. Uzmanların önerdiği dört pratik adım öne çıkıyor:

  1. Dışsal bakışla başla: Aynı büyüklükteki geçmiş projelerin ortalama süre ve maliyetini “taban” kabul et. “Bu kez daha hızlı oluruz” savını kanıt yüküyle destekle.

  2. Ön-mortem yap: Projenin başarısız olduğunu hayal edip “Neden?” sorusuna ekipçe yanıt ver. Çıkan riskleri takvime ve bütçeye yaz.

  3. Bağımlılıkları görünür kıl: Tedarik, onay, entegrasyon ve kişinin takvim çakışmalarını PERT/çakışma matrisleriyle netleştir.

  4. Koruma payı ekle, şeffaf kal: İş paketlerine makul tampon koy; tamponları “gizli” değil, yönetim ve paydaşlarla paylaşılan güvenlik marjı olarak yönetişim altına al.

Bireyler için mikro reçete: Takvimi gerçek hayata bağlamak

Günlük yapılacak listenizi üç basit filtreyle sadeleştirin:

  • Taban oran filtresi: Benzer bir iş daha önce kaç saat sürdü? Aynısını varsay.

  • Zaman kutulama: Takvime somut bloklar yerleştirin; “boşluklarda yaparım” varsayımından kaçının.

  • Sürpriz kotası: Günlük kapasitenin %20–30’unu beklenmedik işler için serbest bırakın.

Bu alışkanlıklar, “yarın daha boş olur” yanılgısını törpüler, sürdürülebilir bir tempo kurar.

Sonuç: İyi plan, umut değil veridir

Planlama yanılgısı, kötü niyetin değil, insani bilişsel sınırların ürünüdür. Çözüm; motivasyonu kırmak değil, planları geçmiş veriye, bağımlılık analizine ve şeffaf tamponlara dayandırmaktır. Geleceği daha gerçekçi görmek, hedefleri küçültmek değil; onları ulaşılabilir kılmaktır.


www.yerelgundem.com

Kaynak: Sibel Çağlar / Matematiksel