Putin'den Avrupa'ya Açık Rest: Savaş İsterlerse Buna Hazırız
Rusya lideri Putin, Avrupa ülkelerini barış planlarını sabote etmekle suçlayarak, "Niyetimiz yok ama Avrupa savaş istiyorsa biz buna hazırız" mesajı verdi.
Yerel Gündem 
YEREL GÜNDEM / MOSKOVA, RUSYA — 03 ARALIK 2025
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da katıldığı ekonomi forumunda Batı dünyasına sert mesajlar göndererek, Avrupa'nın Ukrayna'daki barış sürecini kasıtlı olarak baltaladığını ve kıtanın bir çatışma arayışında olması halinde Rusya'nın buna askeri olarak hazır olduğunu söyledi.
"Russia Calling!" (Rusya Çağırıyor) yatırım forumunda konuşan Rus lider, özellikle Donald Trump’ın ekibi tarafından yürütülen barış girişimlerinin Avrupa başkentleri tarafından "sabote edildiğini" öne sürdü.
"Barış Ajandaları Yok, Savaşın Tarafındalar"
Putin, Avrupa ülkelerinin Rusya'nın asla kabul etmeyeceği şartları kasıtlı olarak masaya sürdüğünü belirterek, amacın müzakereleri çökertmek ve faturayı Moskova'ya kesmek olduğunu savundu.
Konuşmasında sert ifadeler kullanan Putin, "Onların bir barış ajandası yok. Savaşın tarafındalar. Trump’ın önerisine yaptıkları müdahaleler süreci tıkamak için. Rusya’nın kabul etmeyeceğini bildikleri koşulları dayatıyorlar" dedi.
"Avrupa ile Savaşma Niyetimiz Yok Ama..."
Rusya'nın Avrupa ile doğrudan bir çatışma arzusunda olmadığını defalarca dile getirdiğini hatırlatan Putin, buna rağmen Avrupa'nın "maksimum baskı" stratejisi izlediğini belirtti. Putin, olası bir sıcak çatışma ihtimaline karşı ise şu resti çekti:
"Bizim Avrupa ile savaşma niyetimiz yok. Bunu defalarca söyledim. Ama eğer Avrupa bir savaş başlatmaya karar verirse, buna hemen şimdi hazırız."
Ukrayna'ya Denizden Abluka Tehdidi
Forumdaki konuşmasında sahadaki gelişmelere de değinen Putin, Ukrayna'nın Rusya bağlantılı tankerlere yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi. Bu saldırıların devam etmesi halinde Rusya'nın cevabının ağır olacağını belirten Putin, "Ukrayna’yı tamamen denizden kesme" tehdidinde bulundu.
Kremlin kaynakları, Moskova'nın müzakerelere açık olduğunu ancak Avrupa'nın süreci yokuşa süren tavrı nedeniyle diplomatik zeminin kaybolduğunu vurguluyor.
