Siyasetin Kazananı Kim? Türköne’ye Göre Cevap Sandıkta Değil, Halkın Beklentilerinde

Mümtaz’er Türköne, “Kim kazanacak?” sorusunu ekonomi ve Çözüm Süreci ekseninde yanıtlıyor: Kazananı, bilek güreşi değil, halka refah ve hukuka dayalı çözüm üreten siyasî hat belirleyecek.

Siyasetin  Kazananı  Kim? Türköne’ye Göre Cevap Sandıkta Değil, Halkın Beklentilerinde

Siyasetin “Kazananı” Kim? Türköne’ye Göre Cevap Sandıkta Değil, Halkın Beklentilerinde

YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE

İki Zıt Okuma: “CHP Kaybediyor” mu, “Zamana Oynayan Kazanır” mı?

The Turkish Post’ta 11 Eylül 2025’te yayımlanan köşe yazısında Mümtaz’er Türköne, “Kim kazanacak?” sorusunu iki temel okuma üzerinden tartışıyor. İlkine göre belediye başkanlarına yönelik yargı süreçleri, kayyım başlıkları ve parti içi çekişmeler CHP’yi yıpratıyor. Bu görüş; korku ikliminin yerleştiği, “sırada ne var?” endişesinin büyüdüğü ve iktidarın istediğini alıncaya kadar baskıyı sürdüreceği tezine yaslanıyor.
Diğer okuma ise, muhalefet cephesinin “hukuk herkese lazım” ortak paydasında birleştiği; mağduriyet duygusunun geniş halk kesimlerini CHP ile aynı hatta konumlandırdığı ve saha çalışmalarının ivme kazandırdığı görüşünde. Türköne’ye göre kamuoyu yoklamalarında CHP’nin kademeli artışının işaretleri okunsa da bu tablo “sadece zamana ve sabra” ihtiyaç olduğu anlamına gelmiyor.

Bilek Güreşinden Çözüm Yarışına: “Kimin Daha Havalı Olduğu” Değil

Yazar, siyasî rekabeti “bilek güreşi”ne indirgemenin yanıltıcı olduğunu vurguluyor. Esas olanın; ülkenin yakıcı sorunlarına dair izlenecek yol, yöntem ve çözüm kapasitesi olduğunun altını çiziyor. İktidar cephesinde, devlet gücünü doğrudan kullanan ve yargı üzerinde belirleyici ağırlığı olan Cumhurbaşkanı’nın tek merkezli konumu öne çıkarken; diğer tarafta, bedel ödeyen kadrolar ve meydan siyasetini sürdüren CHP var. Bu çerçevede değerlendirilmesi gereken iki ana dosya ise ekonomi ve “Çözüm Süreci”.

Kayyım Etrafında Çift Yönlü Kriz: Sadece Muhalefet mi Yıpranıyor?

Türköne, kayyım meselesinin yalnızca CHP’nin iç rekabetinden beslenen bir yıpratma başlığı olarak görülmemesi gerektiğini savunuyor. Medya sektöründe etkili bir holding üzerindeki kayyım uygulamasını ve buna eşlik eden hukukî süreçleri iktidar içi klik mücadeleleriyle birlikte okuyor. Bu tablo; küçülen “rant pastası”, artan iç rekabet ve “iktidar denkleminin” kendi içinde yeniden kurulduğu bir döneme işaret ediyor. Sonuç olarak, sahadaki baskı araçlarının hedeflediği siyasî getiri ile fiilî sonuç arasındaki makasın her durumda iktidar lehine kapanmadığı görüşü öne çıkıyor.

Ekonomi: “Sihirli Çözüm Yok”, OVP İkna Etmiyor

Ekonomide “sihirli değnek” beklenmemesi gerektiğini söyleyen Türköne, kemer sıkmanın süreceğini, alım gücünün gerileyeceğini ve yoksulluğun artacağını belirtiyor. Yeni Orta Vadeli Program’ın (OVP) çaresizliği örtmekte zorlandığına dikkat çekerken; piyasa güveninin tesisinin, kamu kaynaklarının siyasî rekabet uğruna hesapsız kullanımının bitirilmesine ve “akla–hukuka dayalı” bir çerçevenin inşasına bağlı olduğunu ifade ediyor. Burada terazinin CHP lehine ağır basabileceği alanın da kurumsal ekonomi yönetimi ve öngörülebilirlik olduğu yorumu yapılıyor.

Çözüm Süreci: Otoriterlik–Demokrasi Geriliminin Kilidi

Yazıda, Çözüm Süreci’nin başarıya ulaşmasının önkoşulunun “otoriter yetkilerden soyunulması” ve demokrasinin işler kılınması olduğu vurgulanıyor. Türköne, Suriye sahasında SDG/YPG’ye yönelik geniş ölçekli bir harekâtın “olağanüstü yetkileri” meşrulaştıracak bir zemin doğurabileceği kaygısının konuşulduğunu aktarırken; bu ihtimali hem devletin güvenlik refleksleri hem de MHP’nin “devletin bekası” hassasiyetleri nedeniyle zayıf görüyor. Bu nedenle dosyanın, iktidar değişimi veya güç paylaşımı süreçlerinin belirleyici unsurlarından biri olmaya devam edeceği değerlendirmesi öne çıkıyor.

Son Soru: “Kim Kazanır?” Cevap Halkın Gündeminde

Türköne’nin final notu net: Kazananı, aktörlerin kimliği, meydandaki sloganlar ya da geçici krizler değil; ülkenin çıkarlarına, devletin bekasına ve halkın refahına uygun konum alanlar belirleyecek. Başka bir ifadeyle, ekonomi ve çözüm dosyalarında somut, ölçülebilir ve hukuk zemininde ilerleyen çözümler üretmeyen hiçbir siyasî hat, anlık üstünlükler kazansa da kalıcı bir zafer elde edemeyecek.


www.yerelgundem.com