TBMM’de Öcalan dinlensin tartışması: DEM Parti’den çağrı, kamuoyundan sert itiraz

DEM Parti, TBMM’de kurulan komisyonun kalıcı çözüm için Öcalan’ı dinlemesini istiyor; karşıt görüşler “yüzleşme ve özür” şartını öne çıkarıyor. Tartışmanın ayrıntıları.

TBMM’de  Öcalan dinlensin tartışması: DEM Parti’den çağrı, kamuoyundan sert itiraz

TBMM’de “Öcalan dinlensin” tartışması: DEM Parti’den çağrı, kamuoyundan sert itiraz

YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE

Komisyonun rolü ve DEM Parti’nin teklifi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde faaliyetini sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümüne dair yürüttüğü dinleme oturumlarının ardından yeni bir tartışmanın odağında. DEM Parti, komisyonun “kalıcı çözüm” hedefi doğrultusunda PKK lideri Abdullah Öcalan’ın bizzat dinlenmesini talep etti. Parti, bu adımın mevcut diyaloğun “başarıyla nihayete erdirilmesi” açısından “belirleyici önemde” olduğunu savunuyor.

Gerekçeler: Pozitif barış, toplumsal güven ve karşılıklılık

DEM Parti’li komisyon üyeleri; adaletin tesisi, toplumsal güvenin inşası, eşitlik ve çoğulculuk, karşılıklılık ilkesinin korunması ile sorunun yalnızca güvenlik politikalarına indirgenmemesi gerektiğini vurguluyor. Partiye göre Öcalan’ın dinlenmesi, çatışmasızlıktan “pozitif barış” evresine geçişi mümkün kılacak; siyasal, kültürel, toplumsal ve ekonomik boyutları olan sorunun köklü çözümü için “muhataplığı” netleştirecek. Bu çerçevede, komisyonun parlamento zemininde oynayacağı rolün tarihsel bir fırsat sunduğu belirtiliyor.

Tepkiler: “Önce yüzleşme ve özür” çağrısı

Teklife kamuoyundan sert itirazlar da yükseliyor. Şehit Aileleri ve Gaziler Haber Portalı ŞehitlerOlmez.com Genel Yayın Yönetmeni Yusuf İnan, komisyonun Öcalan’ı dinlemesine karşı çıkarak, öncelikle sivil kayıplar ve terör eylemleri konusunda açık bir pişmanlık beyanı ve özür çağrısında bulundu. İnan, “Öcalan isterse komisyona bir mektup gönderebilir, sivil katliamları hakkında pişmanlık beyan edebilir” görüşünü dile getirirken, “DEM'in ” bu söyleminin “yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olan bir şiddet tarihini aklayamayacağını” savundu. İtiraz cephesi, sürecin meşruiyeti için mağduriyetlerle yüzleşmeyi, hakikat ve adalet ekseninde bir söylemi zorunlu görüyor.

Hukuki hat ve ikinci aşama: Mevzuat değişikliği gündemi

DEM Parti, Meclis’in açılmasıyla birlikte dinlemelerden mevzuata evrilecek “ikinci aşama” için hazırlık yaptığını ifade ediyor. Geçiş Dönemi Kanunu, İnfaz Kanunu, TMK, TCK, CMK değişiklikleri; kayyım uygulamaları, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, ayrımcılıkla mücadele ve anadilinde eğitim başlıklarının komisyon gündemine taşınması bekleniyor. Bu kapsamda, komisyona üye partilerden somut öneriler sunmaları ve ortaklaştırma hedefiyle çalışmaları talep ediliyor. Parti, hukukun tesisi ve yasa önünde eşitlik sağlanmadan kalıcı barışın mümkün olmayacağını vurguluyor.

Uluslararası çerçeve ve “umut hakkı” vurgusu

Açıklamalarda, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararlarında yer alan “umut hakkı” atfı da hatırlatılıyor. Bu çerçevede, parlamentonun ve komisyonun hak temelli adımları öncelemesi gerektiği belirtiliyor. DEM Parti, “barışın demokrasiyle sonuçlanma garantisi olmasa da, Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’ye demokrasinin gelmeyeceği” görüşünü paylaşan akademik değerlendirmelere atıf yaparak, meclis zeminindeki sürecin siyasi meşruiyet ve toplumsal rıza üretmesi halinde kalıcı çözüm kapılarının aralanacağını savunuyor.

Sıradaki adımlar: Dinleme listesi, yöntem tartışması ve meşruiyet

Komisyonun bir sonraki toplantılarında kimlerin dinleneceği, usul ve yöntem kadar tartışılıyor. Öcalan’ın dinlenmesine dair öneri; yöntem, sınırlar, şeffaflık ve güvenlik boyutlarıyla ele alınırken, itiraz eden kesimler ise “hakikat, yüzleşme ve özür” üçlemesini asgarî meşruiyet koşulu olarak öne sürüyor. Sürecin nasıl şekilleneceği, meclis çoğunluğu, partiler arası diyalog ve toplumsal duyarlılık dengesi içinde netleşecek.


www.yerelgundem.com