Yeşiller Partisi Cox’un Ayrılığıyla Sarsıldı: Yeni Bir Yön Mü Şart?
Avustralya’da Yeşiller Partisi, Senatör Dorinda Cox’un İşçi Partisi’ne geçmesiyle büyük bir sarsıntı yaşadı. Irkçılık iddiaları, liderlik çatışmaları ve temsiliyet sorunu partinin geleceği üzerinde soru işaretleri yaratıyor.
Yeşiller Partisi Cox’un Ayrılığıyla Sarsıldı: Yeni Bir Yön Mü Şart?
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Avustralya Yeşiller Partisi’nde Sular Durulmuyor
Avustralya’da Yeşiller Partisi, son federal seçimlerde yaşadığı ciddi kayıpların ardından bir darbe daha aldı. Batı Avustralya Senatörü Dorinda Cox’un partiden ayrılarak İşçi Partisi’ne katıldığını açıklaması, partide uzun süredir var olan içsel gerilimleri yeniden gündeme taşıdı. Cox, ayrılık kararını "değerlerinin ve önceliklerinin artık İşçi Partisi ile daha fazla örtüştüğü" şeklinde savundu. Ancak gerek zamanlama gerekse önceki açıklamaları, bu iddiayı şüpheyle karşılayanları çoğalttı.
Irkçılık ve Taciz İddiaları Gölgesinde Bir Geçiş
Cox’un ayrılığı, sıradan bir siyasi geçişten çok daha fazlasını barındırıyor. Kendisi daha önce de İşçi Partisi’nde yer almıştı. Yeşiller içinde hakkında yapılan bir dizi zorbalık şikâyetiyle karşı karşıya kalmış, bu iddiaların çözülmeden bırakıldığı öne sürülmüştü. Üstelik bu şikâyetlerin çoğunun, yine Yerli kadınlar tarafından yapıldığı ortaya çıktı.
Cox’un ayrılığı sonrasında yaptığı “Yeşiller ırkçı bir parti” suçlaması, tartışmayı daha da derinleştirdi. Ancak partiden sızan bilgilere göre Cox’un bu çıkışı, yaklaşan ön seçimlerde yaşanacak olası bir dışlanmayı önleme hamlesi olarak yorumlandı.
Liderlik, İmaj ve Çıkış Arayışı
Parti lideri Larissa Waters, Cox’un kısa süre önce Yeşiller’in lider yardımcılığı ve disiplin sorumluluğu pozisyonları için aday olduğunu hatırlatarak, bu ani geçişin “değer temelli” olmadığını savundu. Waters, Triple J’de katıldığı bir programda, partinin daha "yumuşak" bir yüz aradığına dair medyada çıkan yorumlara karşılık olarak, Yeşiller’in hâlâ mücadeleci bir tutum sergilediğini ve seçmenin de bunu beklediğini belirtti.
Waters, "Her zaman uzlaşmacı olmayacağız ama neden direndiğimizi anlatacağız. Çünkü insanlar bizi sadece gülümseyen yüzümüz için değil, haklarını savunduğumuz için seçiyorlar" diyerek partinin pozisyonunu korudu.
Sayılar Azalsa da Etki Güçlü
Federal seçimlerde üç alt meclis sandalyesini kaybeden Yeşiller’in oy oranı 12.2’de sabit kaldı. Senato'da 10 sandalye ile halen önemli bir denge unsuru olmaya devam ediyorlar. Ancak Cox’un ayrılığı, İşçi Partisi’nin 29 senatöre ulaşması anlamına geldi ve bu da muhalefet ile çeşitli bağımsız senatörlerle yapılacak ittifaklarla yeni yasa geçirme stratejilerinin kapısını aralayabilir.
Yeşiller için daha acı olan ise son iki dönem içinde iki Yerli senatörü kaybetmiş olmaları. Lidia Thorpe, partinin Yerli halklar konusundaki yaklaşımını gerekçe göstererek ayrılmıştı. Cox’un ayrılığı ise daha bulanık ve tartışmalı bir zemin üzerinde gerçekleşti.
Parti Yönünü Mü Kaybediyor?
Her ne kadar Yeşiller, genç ve sol eğilimli seçmenlerin desteğini korusa da son yıllarda partide ilerleme kaydedilemediği bir gerçek. Bu durum, Cox’un "gerçek değişim ancak hükümetin içinden gelir" savını destekler nitelikte. Bu görüş, özellikle İşçi Partisi’nin büyük çoğunlukla iktidarda olduğu bir dönemde, daha yaşlı ilerici seçmenler arasında giderek yaygınlaşıyor olabilir.
Peki, Yeşiller Partisi'nin yeniden güven kazanması için ne gerekiyor? Daha fazla temsiliyet mi, daha net ilkeler mi, yoksa daha sert muhalefet?
Cox’un ayrılığı partide moral kaybına yol açtı, ancak Waters’ın kararlı mesajı, Yeşiller’in hâlâ müzakere masasında güçlü bir ses olmaya devam edeceğini gösteriyor.













