Yusuf İslam / Cat Stevens: Efsaneden barış elçisine uzanan yarım asırlık yolculuk
Yusuf İslam / Cat Stevens’ın Londra’dan başlayan kariyeri, 1970’lerin klasik albümleri, inanç dönüşümü, 2006 sonrası müziğe dönüşü, barış odaklı projeleri ve güncel mirasıyla yeniden gündemde.
Yusuf İslam / Cat Stevens: Efsaneden barış elçisine uzanan yarım asırlık yolculuk
YEREL GÜNDEM / LONDRA, BİRLEŞİK KRALLIK
Marylebone’dan dünya sahnelerine: erken yıllar ve çıkış
21 Temmuz 1948’de Londra Marylebone’da doğan Steven Demetre Georgiou, sahneye önce “Steve Adams”, ardından “Cat Stevens” adıyla çıktı. 1960’ların ortasında kahvehane sahnelerinde başlayan serüven, 1967’de “Matthew and Son” ile İngiltere listelerinin zirvesine taşındı. Kısa sürede folk, rock ve pop karışımı özgün tınısıyla dikkat çeken sanatçı; 1970 tarihli “Tea for the Tillerman” ve 1971’deki “Teaser and the Firecat” ile ABD’de üçer kez platin başarısı yakaladı. “Father and Son”, “Wild World”, “Moonshadow”, “Peace Train” ve “Morning Has Broken” gibi klasikler, onu dönemin en üretken şarkı yazarlarından biri yaptı.
Hastalığın açtığı kapı: arayış, dönüşüm ve suskunluk dönemi
1969’da geçirdiği ciddi verem rahatsızlığı, hem yaşam pratiğini hem müziğini değiştirdi. Meditasyon, farklı inançlar ve manevî arayış, şarkı sözlerine içsel bir derinlik olarak yansıdı. 1977’de İslam’a geçen sanatçı, Yusuf Islam adını aldı; 1979’da UNICEF yararına Wembley’deki son büyük konserinden sonra pop kariyerine ara verip eğitim ve hayır işlerine yöneldi. Londra’da İslamî okulların kurulmasına öncülük etti; Small Kindness gibi yardım kuruluşlarıyla Balkanlar’dan Endonezya’ya uzanan sosyal projelerde aktif rol aldı.
Dönüş hikâyesi: Yusuf adıyla yeni sayfa, Yusuf / Cat Stevens imzasıyla mirasın buluşması
2000’lerin ortasında, “müzik ve ahlak” tartışmalarını kendi yorumuyla dengeleyen Yusuf, 2006’da “An Other Cup” ile 28 yıl aradan sonra İngilizce pop müziğe geri döndü. 2009 “Roadsinger”, 2014 “Tell ’Em I’m Gone” ve 2017 “The Laughing Apple” ardı ardına geldi; bu sonuncu albüm, “Yusuf / Cat Stevens” adını ilk kez resmen birleştirerek hem geçmişe saygı duruşu hem de bugünün Yusuf’uyla barışık bir sayfaydı. 2020’de “Tea for the Tillerman 2” ile efsane albümünü yeni düzenlemelerle yeniden kurguladı; 2023’te “King of a Land” yeni besteleriyle yerini aldı. Sanatçı, 2014’te Rock & Roll Hall of Fame’e girdi; 2017’de Grammy adaylığı, 2019’da Songwriters Hall of Fame üyeliğiyle onurlandırıldı.
Barış treni durmuyor: sahnelere dönüş, kampanyalar ve seçilmiş anlar
Yirmi yılı aşkın suskunluğun ardından ABD turnelerine dönen Yusuf, 2014’teki ilk konser serisini 2016’da “A Cat’s Attic Tour” ile büyüttü; gelirlerini UNICEF ve Small Kindness gibi kurumlarla paylaştı. “Peace Train” ve “The Wind” gibi şarkılar, 46664, Global Citizen ve mülteci çocuklara destek kampanyalarında yeniden yankı buldu. 2021’de Playing for Change ile “Peace Train”i 12 ülkeden 25 müzisyenle yeniden kaydetti; 2019 Christchurch anma töreninde sahneye çıkarak nefret karşıtı bir buluşmaya dönüşen performansıyla hafızalara kazındı.
Milyonların ortak şarkı defteri: miras, tartışmalar ve bugün
Kariyeri boyunca 100 milyondan fazla kayıt satan Yusuf / Cat Stevens, iki milyarı aşan dijital dinlenmeyle yeni kuşaklara da ulaşıyor. Yıllar içinde kimi açıklamaları ve yanlış anlaşılmalar etrafında sert tartışmalar yaşansa da; sanatçı defaatle şiddet karşıtı, barış yanlısı duruşunu vurguladı; bağış ve eğitim projeleriyle bu tavrı somutlaştırdı. Müziğe dönüşünden bu yana attığı adımlar; bir dönemin yıldızının, inanç ve sanat arasında kurduğu köprünün kalıcılaştığını gösteriyor. Bugün Yusuf / Cat Stevens, “gitarı hâlâ taşıyan” bir hikâye: çocukluk piyanolarından, dünya festivallerine; Londra’nın çatı katlarından Glastonbury’nin Piramit Sahnesi’ne uzanan bir barış treni.













