Demokrasinin Sonu mu? : Türköne’den Türkiye’nin Siyaset Dönemeçlerine Soğukkanlı Bakış

Mümtaz’er Türköne, 4 Eylül 2025 tarihli “Demokrasinin sonu mu?” yazısında kayyım tartışmaları, muhalefetin direnci ve Saray’ın stratejileri üzerinden Türkiye’de demokrasinin bitmediğini; aksine zorlu bir iktidar değişimi süreci yaşandığını savunuyor.

Demokrasinin Sonu mu? : Türköne’den Türkiye’nin Siyaset Dönemeçlerine Soğukkanlı Bakış

“Demokrasinin Sonu mu?”: Türköne’den Türkiye’nin Siyaset Dönemeçlerine Soğukkanlı Bakış

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Yargı hamleleri, muhalefetin direnci ve iktidarın hesapları

Gazeteci-yazar Mümtaz’er Türköne, 4 Eylül 2025 tarihli “Demokrasinin sonu mu?” başlıklı yazısında Türkiye siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Türköne’ye göre iktidarın yargı üzerinden attığı adımlar “seçimli otoriterlikten diktatörlüğe geçiş” tartışmalarını büyütse de tablo, demokrasinin sonundan ziyade “zorlu bir iktidar değişimi sürecine” işaret ediyor. Yazıda, muhalefetin özellikle CHP ve DEM Parti ekseninde direnç gösterdiği, Saray kanadının ise attığı her adımda “duvara tosladığı” savunuluyor.

Kayyım tartışması ve “tek hâkim” kararı: Meşruiyet sınavı

Türköne, Asliye Hukuk’tan çıkan kayyım kararını “yemek fotoğrafıyla kandırılmaya” benzeterek, imaj ile gerçek arasındaki farkın altını çiziyor. Ona göre, Yüksek Seçim Kurulu’nun yetkisini fiilen gasp eden “tek hâkim” kararı siyasal meşruiyet açısından zaaf gösteriyor ve iktidarın çaresizliğini dışa vuruyor. “Zor”a dayalı yöntemlerin halk desteğini artırmak yerine azalttığını vurgulayan Türköne, açık hukuksuzlukların iktidarı bir “kısır döngü”ye soktuğunu dile getiriyor.

Muhalefetin konumu: CHP’de arınma, DEM’de istikrar vurgusu

Yazıda, DEM Parti’nin Çözüm Süreci’nden kalan umutlarla istikrarlı bir muhalefet çizgisi izlediği, CHP’nin ise iç zaaflarını yargı kaynaklı baskılarla yüzleşerek giderdiği değerlendirmesi yer alıyor. Türköne, CHP’nin toplumsal desteğini koruyup direndikçe “demokrasinin sonunu kimsenin getiremeyeceğini” savunuyor. Özgür Özel’in “2 Kasım’da seçim” çıkışı da muhalefet tabanındaki “dip dalga”nın güçlendiği şeklinde yorumlanıyor.

Saray cephesi ve ekonomi: Erozyon iddiası

Türköne, iktidarın halk desteğini özellikle ekonomik kriz nedeniyle kaybettiğini, eksikliği ise “entrika ve komplo” iddialarıyla kapatmaya çalıştığını öne sürüyor. Bu yaklaşımın sandık öncesi muhalefeti etkisizleştirme amacı taşıdığı savunulurken, “sonuç alamayan” operasyonların iktidarı daha da zayıflattığı, “diktatörlüğe geçiş” için gereken toplumsal ve kurumsal dayanakların bulunmadığı iddia ediliyor.

Çözüm Süreci, Suriye dosyası ve “seçim sonrası” senaryolar

Türköne, mevcut iktidarla Çözüm Süreci’nin ilerlemeyeceği kanaatinin muhalefet koalisyonunu güçlendirdiğini belirtiyor. DEM ve CHP’nin çözümü “seçim sonrası kurulacak hükümete havale etme” seçeneğinin ağırlık kazandığını, Suriye’deki tıkanmaların da yeni bir iktidarın farklı söylemleriyle aşılabileceğini savunuyor. Yazı, “halk bitti demeden demokrasinin bitmeyeceği” vurgusuyla son buluyor.


YerelGundem.com’un daha fazla kişiye ulaşması için haberimizi paylaşarak destek olabilirsiniz.

www.yerelgundem.com