Merdan Yanardağ’dan Muhsin Yazıcıoğlu yorumu: Cezaevinden sola saygıyla çıktı; Madımak’ta BBP kurtardı
Merdan Yanardağ, Tele1’de Muhsin Yazıcıoğlu’nun cezaevinden “sola saygıyla” çıktığını ve Sivas’taki Madımak olaylarında BBP’lilerin otelden çıkarılan kişilere yardımcı olduğunu öne sürdü; 12 Eylül’ün siyasal fay hatlarını hatırlattı.
Yerel Gündem 
Merdan Yanardağ’dan Muhsin Yazıcıoğlu yorumu: “Cezaevinden sola saygıyla çıktı; Madımak’ta BBP kurtardı”
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE
Tele1’de ezber bozan değerlendirmeler
Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, 22 Ağustos 2025’te yayımlanan “4 Soru 4 Yanıt” programında, merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun 12 Eylül sonrası cezaevi yıllarına ve Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te yaşanan Madımak Katliamı’na ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yanardağ, Yazıcıoğlu’nun Dev-Yol yöneticilerinden Nasuh Mitap ile aynı hücreyi paylaşması nedeniyle “sola karşı saygı ve sempati geliştirdiğini” savunurken, Sivas olaylarında BBP’nin “insanların otelden çıkarılmasına aracılık ettiğini” öne sürdü.
“Mitap’la aynı hücre, sol ile diyalog”
Yanardağ, Yazıcıoğlu’nun cezaevi dönemine ilişkin şunları dile getirdi: “Muhsin Yazıcıoğlu’nun cezaevinden çıktıktan sonra sola karşı bir saygı ve sempatiyle çıktığını biliyorum. Dev-Yol liderlerinden Nasuh Mitap ile aynı hücrede kalıyor ve ondan çok etkileniyor.” Yanardağ’ın aktarımına göre, Yazıcıoğlu sonrasında hazırlıkları yapılan bir kitap projesi kapsamında, çevresinin Mitap’a ulaşmak istediği; Mitap’ın o sırada sağlık sorunları nedeniyle Kırklareli’nde yaşadığının kendisi tarafından iletildiği belirtildi.
Aynı bölümde Yanardağ, 12 Eylül sürecinde ülkücü hareketten ayrılıp BBP’ye yönelen kadroların, hem devletle hem de MHP ile yaşadıkları gerilimler nedeniyle “İslamcı çizgiye savrulduğunu” öne sürdü. “Sola gelemezlerdi; zira anılar tazeydi” diyen Yanardağ, o dönemde yaşanan iç çatışmaların izlerinin siyasi tercihlere yansıdığını savundu.
Madımak iddiası: “BBP’liler otelden çıkarılmasına aracılık etti”
1993’teki Madımak Katliamı’na ilişkin programda en çok tartışılan bölüm, “BBP’nin olaylarda rolü olmadığı, tersine otelden çıkarılan kişilere yardımcı olunduğu” iddiası oldu. Yanardağ, “Sivas Katliamı’nda Büyük Birlik Partisi’nin hiçbir rolü yok. Tam tersine Madımak Oteli’nden insanların yarısının kurtarılmasını sağlayan BBP’dir. Otelden BBP İl binasına geçiyorlar ve kalabalığa teslim etmiyorlar” ifadesini kullandı. Yanardağ’a göre, bu müdahale yapılmamış olsaydı can kaybı “35 yerine 70’e” çıkabilirdi.
Bu yorum, yıllardır süren Sivas tartışmaları açısından yeni bir pencere niteliği taşırken, olayın aktörlerine dair farklı tanıklık ve okumaların gündemde kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Kamuoyunda konuya ilişkin değerlendirmelerin, resmi yargı kararları ve arşiv belgeleriyle birlikte ele alınması gerektiği hatırlatılıyor.
12 Eylül sonrası siyasal fay hatları
Yanardağ’ın değindiği bir diğer başlık, 1980 darbesi sonrası cezaevi koşullarının ve ideolojik temasların farklı kesimler üzerinde bıraktığı etkiydi. “Mamak’ta devrimcilerle birlikte yatan” sağ kökenli mahkûmların, devletle yaşadıkları kırılmalar ve yargı süreçlerinin ağırlığı nedeniyle “yeni bir siyasi hat arayışına” yöneldiğini savunan Yanardağ, bu çizginin 1990’larda BBP’de vücut bulduğunu anlattı.
Açıklamalar, bir dönemin siyasi-toplumsal panoramasını yeniden tartışmaya açarken; kişisel tanıklık, parti içi ayrışmalar ve ideolojik göçlerin o yılların siyasetini nasıl şekillendirdiğine dair tartışmaları da canlandırdı.
Siyasi miras ve güncel yankılar
Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının ardından, mirasına ilişkin farklı kesimlerden gelen değerlendirmeler siyasette ve medyada canlılığını koruyor. Yanardağ’ın “sola saygı ve sempati” vurgusu ile “Madımak’ta BBP’nin rolü” iddiası, hem ülkücü hareketin iç tarihine hem de 1990’ların kritik kırılma anlarına dair yeni tartışma başlıkları doğurabilir.
Öte yandan, geçmişe ilişkin bu tür açıklamaların, mağdur yakınlarının adalet duyguları ve kamu vicdanı açısından hassasiyet içerdiği; bu nedenle değerlendirmelerin, tarihsel bağlam, resmi kayıtlar ve farklı tanıklıklarla birlikte ele alınması gerektiği ifade ediliyor.
