NTV’nin Washington temsilcisi Hüseyin Günay, Beyaz Saray sonrası görevden alındı
Beyaz Saray’daki görüşme gününe ait kulis görüntülerindeki yorumları sosyal medyada yayılan NTV Washington Temsilcisi Hüseyin Günay’ın iş akdi sonlandırıldı; gelişme, diplomasi–medya ilişkisinde temsil ve etik tartışmalarını alevlendirdi.
NTV’nin Washington temsilcisi Hüseyin Günay, Beyaz Saray sonrası görevden alındı
YEREL GÜNDEM / WASHINGTON, ABD
Oval Ofis trafiği sonrası krizin fitili sosyal medyada ateşlendi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’la Beyaz Saray’daki görüşmesi, Türkiye medyasında beklenmedik bir tartışmayı beraberinde getirdi. Görüşme gününe ait kulis görüntülerinde yer alan değerlendirmeleri sosyal medyada hızla yayılan NTV’nin Washington Temsilcisi Hüseyin Günay’ın, kanal tarafından işten çıkarıldığı öğrenildi. Yayıncılık camiasında geniş yankı uyandıran karar, diplomatik temasların medya cephesindeki yansımaları ve kurum içi editoryal sınırların yeniden tartışılmasına neden oldu.
Görüntüler: “Toplantı Türkiye açısından iyi geçmedi” iddiası
Associated Press (AP) kameralarına yansıyan dış mekân kayıtlarında, Oval Ofis’teki Türkiye–ABD görüşmesi sürerken Günay’ın sohbet anları dikkat çekti. Paylaşımlara göre Günay, toplantının Türkiye açısından “iyi geçmediğini” ileri sürüyor; ayrıca “İçeride Bilal (Erdoğan), Hakan Fidan, damat (Selçuk Bayraktar) kavgası var” ifadesini kullandığı duyuluyor. Bu yorumlar kısa sürede farklı mecralara taşınıp geniş kitlelere ulaşınca, “temsilcilik görevi” ile “özel/kulis yorumun sınırı” tartışması da büyüdü.
Kanal yönetiminin hamlesi: Görevden alma kararı
Sosyal medyada hızla dolaşıma giren görüntülerin ardından “görevden alınacak” iddiaları gündeme geldi. NTV yönetimi, tartışmalar devam ederken Günay’ın iş akdinin sonlandırıldığını bildirdi. Kararın zamanlaması, görüşmenin içeriğine dair hassasiyet, kurumsal yayın ilkeleri ve temsil sorumluluğu gibi başlıklarla ilişkilendirilerek değerlendirildi. Sektör kaynakları, bu tür durumlarda kurumların genellikle iki eksende hareket ettiğini vurguluyor: editoryal itibarın korunması ve temsilcinin kamuya açık beyanlarının kurumla uyumu.
Gazetecilik etiği ve temsil sorumluluğu
Olay, Washington’da görev yapan muhabir ve temsilcilerin “sahadaki kulis bilgisini” nasıl aktardığına ilişkin eski tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Bir yandan “kamu yararı” gerekçesiyle perde arkası bilgilerin paylaşılması savunulurken, diğer yandan kurumla özdeşleşen temsilcilerin, doğrulanmamış veya tartışmalı iddiaları kişisel yorum olarak aktarmalarının kurumsal sorumluluğu zedeleyebileceği belirtiliyor. Bu bağlamda, diplomatik ziyaretler ve liderler düzeyindeki temaslarda “çizgi”nin nerede çekileceğine ilişkin yayın politikalarının netliği, kriz yönetiminin belirleyici unsuru olarak öne çıkıyor.
Kişisel not: Baba olduğunu duyurdu, ardından hesabını kapattı
Görüntülerin yayılmasından sonra sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Günay, “Bugün gündemdeki talihsiz yerim başka ama sizinle paylaşmaya can attığım bir haber vardı… Baba oldum, artık hüso baba diyeceksiniz” ifadeleriyle kişisel bir gelişmeyi de duyurdu. Kısa bir süre sonra X (Twitter) hesabının kapatıldığı görüldü. Bu adım, hem kişisel mahremiyetin korunması hem de tartışmanın odağından çekilme çabası olarak yorumlandı.
Ankara–Washington hattında medya baskısı
Erdoğan–Trump görüşmesinin içeriği ve “Hakan Fidan krizi” başlığı etrafındaki tartışmalar sürerken, Türkiye’de medya kurumlarının siyasi/diplomatik gündemli yayınlarında artan baskı ve risk algısına dikkat çekiliyor. Özellikle yurtdışı temsilciliklerinin, hem ev sahibi ülkenin medya ekosisteminde hem de Türkiye’deki toplumsal kutuplaşma bağlamında çift yönlü baskı altında kaldığı belirtiliyor. Bu durum, kurumların kriz anlarında hızlı karar alma refleksini güçlendirirken, saha muhabirleri açısından da daha net etik rehberler ve kurumsal iletişim kanallarına duyulan ihtiyacı artırıyor.
Bundan sonra ne olacak?
Günay’ın görevden alınmasının ardından, NTV’nin Washington temsilciliği için yeni bir atama yapması ve geçiş sürecini ara muhabirlerle yürütmesi bekleniyor. Konunun meslek örgütleri ve medya ombudsmanları tarafından ele alınması da olası. Uzmanlara göre, kurumsal şeffaflık, editoryal standartların güncellenmesi ve temsil sorumluluğuna dair açık rehberler, benzer krizlerin önlenmesinde belirleyici olacak.













