Öcalan’ın PKK’yı Feshi Çağrısına Rağmen, Demirtaş’a 32 Bin Sayfalık Gerekçeli Karar
Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısına rağmen, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında verilen 32 bin sayfalık gerekçeli karar hukuk çevrelerinde tepki topladı.
Öcalan’ın PKK’yı Feshi Çağrısına Rağmen, Demirtaş’a 32 Bin Sayfalık Gerekçeli Karar
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Öcalan’dan tarihi silah bırakma mesajı
Terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısına yanıt vererek örgütün silah bırakması yönünde tarihi bir açıklama yaptı. Öcalan’ın bu çıkışının ardından PKK’nın dağ kadrosunun da silah bırakmaya hazır olduklarına dair değerlendirmede bulunduğu iddia edildi. Bu gelişme, Türkiye’de çözüm sürecine dair yeni bir umut olarak yorumlandı.
Kobani davasında tartışmalı karar
Ancak tüm bu olumlu adımlara rağmen, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Kobani olayları kapsamında eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında açıkladığı 32 bin sayfalık gerekçeli karar gündemi sarstı. Mahkeme, sanıklar aleyhine verilen kararın gerekçelerini rekor uzunlukta bir metinle paylaşırken, avukatlara bu metni incelemeleri için yalnızca 7 gün süre tanıdı. Hukuk çevreleri bu durumun savunma hakkını fiilen engelleyeceği yönünde eleştiriler getiriyor.
Hukukun güvenilirliğine gölge düşüren bir karar
Hukuk uzmanları, 32 bin sayfalık bir gerekçeli kararın pratikte hem savunma hakkını hem de temyiz sürecini zora soktuğunu savunuyor. Uzun gerekçelerle esasın zayıflığının gizlenmeye çalışıldığı görüşü de kamuoyunda sıkça dile getiriliyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma ilkeleriyle çeliştiği iddia edilen bu karar, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksinde daha da geriye gitmesine neden olabileceği yorumlarına yol açtı.
Öcalan’ın çağrısı tahliyeleri hızlandırabilir mi?
Öcalan’ın PKK’yı silah bırakmaya çağırmasının ardından, siyasal zeminde bir yumuşama beklentisi oluştu. Bu kapsamda, Demirtaş ve Yüksekdağ gibi siyasi isimlerin vakit kaybedilmeksizin tahliye edilmesi gerektiği yönünde görüşler artıyor. Ancak Kobani davasındaki kapsamlı gerekçeli karar, bu beklentilerin karşılanamayacağına dair bir işaret olarak da okunuyor. Hukukçular, mahkemenin bu kadar hacimli bir kararla tarafsızlık ve bağımsızlık algısını zedelediğine dikkat çekiyor.
Yargının bağımsızlığı tartışılıyor
Türkiye’de son dönemde ana muhalefet partisi lideri Ekrem İmamoğlu ve bazı gazetecilere yönelik yargı süreçleri de gündemdeki yerini korurken, hukukun bağımsızlığı konusundaki tartışmalar büyüyor. 32 bin sayfalık kararın, mahkemelerin usulü esasa tercih ettiği bir örnek olduğu ve bunun adaletin tecellisine zarar vereceği görüşü yaygınlaşıyor. Türkiye’nin uluslararası yatırım ortamında hukuk endeksleri açısından daha da geriye düşmesinin muhtemel olduğu kaydediliyor.
Kaynak: (The Turkish Post) – ASLI GÜNEY













