Sır Küpü kitabı Hakan Fidan tartışmasını alevlendirdi
Ayşenur Arslan’ın 2 Eylül 2025 tarihli yazısı ve Caner Taşpınar’ın “SIR KÜPÜ” kitabı, Hakan Fidan’ın siyasi rolü ve olası liderlik senaryolarına ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi; 2010 ve 2014 sızıntıları ile Suriye dosyası yeniden gündemde.
‘Sır Küpü’ kitabı Hakan Fidan tartışmasını alevlendirdi
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Yeni biyografi, iktidar içi dengelere ilişkin soruları çoğalttı
Gazeteci Ayşenur Arslan’ın 2 Eylül 2025 tarihli köşe yazısında aktardığı bulgular ve Caner Taşpınar’ın “SIR KÜPÜ: taht kavgası başlıyor” adlı yeni kitabı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın siyasi rolüne dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Arslan, bazı medya yorumlarının Fidan’ı “yeni lider” olarak öne çıkaran tonuna dikkat çekerken, Taşpınar’ın kitabı Fidan’ın kariyerinin kritik dönemeçlerini ayrıntılı biçimde inceliyor. Tartışmanın odağında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sonrası olası senaryolar ve kurumlar arası güç dengeleri bulunuyor.
Kitabın çerçevesi: geçmişten bugüne yükselişin anatomisi
Taşpınar, Fidan’ın gençlik yıllarından MİT Müsteşarlığı ve dış politika dosyalarına uzanan bir çizgide, biyografik verilerle iddia ve değerlendirmeleri bir araya getiriyor. Arslan’ın yazısında yer verdiği alıntılara göre kitap, Fidan’ın bazı dönemlerde Ahmet Davutoğlu ile yakın çalışma ilişkisine vurgu yapıyor ve bu ilişkinin karar süreçlerindeki etkilerine dair yorumlar içeriyor. Metin, biyografi türünün imkânlarını kullanarak kamuoyunda bilinen başlıkları yeni belgeler ve tanıklıklarla yeniden tartışmaya açıyor.
Liderlik senaryoları: isimler, ihtimaller, belirsizlikler
Arslan, geçmişte Erdoğan sonrası için anılan kimi siyasetçilerin zaman içinde etkisini yitirdiğini hatırlatarak, “veliaht” spekülasyonlarının Türk siyasetinde çoğu kez kısa ömürlü olduğuna dikkat çekiyor. Bu bağlamda Fidan’ın adının öne çıkmasının, hem iktidar içi rekabeti hem de dış aktörlerin Türkiye’ye bakışını tetiklediği yorumları dile getiriliyor. Yazıda, “Batı’nın daha makul gördüğü bir isim” değerlendirmesi bir soru olarak ortaya konuyor; bu yorum, dış politika başlıklarının iç siyaset tartışmalarıyla kesiştiğine işaret ediyor.
2010 ve 2014 sızdırmaları yeniden masada
Kitapta aktarılan kronolojiye göre, 29 Nisan 2010’daki MGK toplantısı öncesi medyaya yansıyan ve MİT’e ait olduğu iddia edilen listeler, Fidan’ın MİT Müsteşarlığına atandığı dönemin tartışmalı atmosferini hatırlatıyor. Arslan’ın yazısı, 13 Mart 2014’te Dışişleri’nde yapılan ve Suriye başlığının ele alındığı toplantıya ait ses kaydı sızıntısını da anımsatıyor. Her iki dosya, yıllar sonra dahi Fidan’ın bürokratik ve siyasi kariyerinin kırılma anları olarak yeniden gündeme getiriliyor. Bu bölümlerdeki tüm iddialar, hem kitapta yer alan anlatımlara hem de dönemin kamuya mal olmuş tartışmalarına atıfla aktarılıyor.
Dış politika boyutu: Suriye, Rojava ve uluslararası kulisler
Arslan’ın yazısında, Fidan’ın Suriye dosyasındaki rolüne dair eleştiriler ve ABD ile yürütülen temaslara ilişkin iddialar öne çıkıyor. Metin, Washington-Ankara hattındaki gerilimli dönemlere gönderme yaparken, Rojava’nın statüsü ve Türkiye’nin güvenlik kaygıları gibi başlıkların Fidan merkezli tartışmanın ayrılmaz parçası haline geldiğini vurguluyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin sınır güvenliği, terörle mücadele ve bölgesel dengeler gibi dosyaların iç politik senaryoları da şekillendirebileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Sonuç: artan görünürlük, süren soru işaretleri
Hem Arslan’ın yazısı hem de Taşpınar’ın kitabı, Fidan’ın son yıllarda artan siyasi görünürlüğünün nedenlerine dair yeni sorular doğuruyor. İddialar ve yorumlar, Fidan’ın “geleceğin lideri” olarak konumlandırıldığına dair algıları beslerken, iktidar içi karar alma mekanizmalarının nasıl işlediğine ilişkin net yanıtlar hâlâ muğlak. Tartışma, bir biyografi kitabının sınırlarını aşarak Türkiye’nin yönetim mimarisi, kurumsal devamlılık ve dış politika öncelikleri ekseninde daha geniş bir çerçeveye yayılıyor. Önümüzdeki dönemde hem siyaset sahnesindeki gelişmeler hem de yeni belgelere dayalı çalışmalar, Fidan’a ilişkin denklemi daha görünür kılabilir.













