Validen Devlete Vefa: Tunceli’de Anmaya İzin Vermedi, Görevden Ayrıldı
Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, PKK'lılar için düzenlenen anma törenine karşı çıkarak görevinden ayrıldı. Türkiye'nin devlet vakarını ve milli duruşunu savunan bu tavır, yeni açılım süreciyle çelişiyor.
Validen Devlete Vefa: Tunceli’de Anmaya İzin Vermedi, Görevden Ayrıldı
YEREL GÜNDEM / ANKARA
GENÇLERİN HAYKIRIŞI, VALİNİN TAVRIYLA BİRLEŞTİ
Son dönemde Türkiye'nin dört bir yanında gençler ve kamu görevlileri, ülkenin temel değerlerini savunmak adına dikkat çekici çıkışlara imza atıyor. Önce beş genç teğmen, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek yemin etti. Ardından binlerce üniversiteli, siyasi sessizliği yırtarcasına karanlığa karşı ayağa kalktı. Ve şimdi, 49 yaşındaki bir vali, Bülent Tekbıyıkoğlu, görevinden feragat ederek, devletin vakarına uygun şekilde açılım sürecine karşı durdu.
YENİ AÇILIM, ESKİ ÇATIŞMA
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “yerli ve milli” olarak adlandırılan yeni açılım sürecine destek vermemesiyle başlayan tartışmalar, geçmişi yeniden gündeme taşıdı. 2014 yılında dönemin Şırnak Valisi’nin Abdullah Öcalan’a methiyeler düzdüğü sözleri ve Bahçeli’nin onu “vali müsveddesi” olarak nitelendirmesi hâlâ hafızalarda.
TUNCELİ’DE “ANMA” KRİZİ
Tunceli Valisi Tekbıyıkoğlu, 18 Mayıs’ta PKK’lı teröristler Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun için düzenlenmek istenen anma törenine izin vermedi. Ancak üst makamlardan gelen “dini tören” talimatı üzerine törene müsaade edildi. Gerçek niyeti anlayan Vali, duruma tepki olarak görevden ayrılma talebinde bulundu. 19 Mayıs törenlerinde gözyaşlarını tutamayan Vali’nin merkeze çekildiği, ancak resmi bir gerekçenin açıklanmadığı duyuruldu.
BAŞKENTTE ANMA SERBEST, GENÇLERE BARİYER
Vali’nin tepkisi yalnızca bir ilin değil, Türkiye’nin ruhunu yansıtıyor. Zira Ankara gibi güvenlik açısından kontrol altında olan bir şehirde bile, PKK’lılar için anma törenleri yapılırken; atanamayan öğretmenler, işsiz gençler ve hak arayanlar bariyerlerle çevreleniyor.
TÜRK DEVLET GELENEĞİNE SADAKAT
Vali Tekbıyıkoğlu’nun çıkışı, geçmişte devletin diz çökmeyeceğini haykıran liderlerin mirasını hatırlattı. Erdoğan’ın 2015’te yaptığı “Valilerimize operasyon talimatı vermedik” açıklamaları da, devletin çözüm sürecindeki pasifliğini gözler önüne seriyor.
Bugün yaşananlar, Türkiye’nin açılımlarla nereye sürüklendiği sorusunu tekrar gündeme getiriyor. Valinin istifası sadece bürokratik bir karar değil; aynı zamanda Türk milletine, devlet vakarına ve Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkan sembolik bir duruş.
LİNÇ SIRADA MI?
Şimdi kamuoyu şu soruya odaklandı: Vali Tekbıyıkoğlu hakkında bir karalama kampanyası başlatılacak mı? Terörist yaftası mı yapıştırılacak, yoksa çözüm sürecine karşı çıkan “istenmeyen adam” ilan edilerek yalnızlaştırılacak mı?
Oysa o, sadece Türk Devleti’nin şerefini savundu. Onun duruşu, unutturulmaya çalışılan devlet geleneğinin yeniden hatırlatılmasıdır.
Kaynak: Müyesser Yıldız / 12 Punto













