AKP’de Kırılma Derinleşiyor: Yeni Hedef CHP ve İmamoğlu mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni söylemleri, AKP içinde yaşanan kırılmayı ve siyasi stratejideki değişimi gözler önüne seriyor. PKK ve DEM’in yerine Ekrem İmamoğlu ve CHP’nin konumlandırılması, parti içi denge mekanizmalarının zayıflamasıyla birlikte yeni bir dönemi başlatıyor.
Yerel Gündem 
AKP’de Kırılma Derinleşiyor: Yeni Hedef CHP ve İmamoğlu mu?
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Erdoğan söylem değiştiriyor, yeni cephe Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediyeler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son grup toplantısındaki sert çıkışları, AK Parti içerisindeki dönüşümün yeni bir evresine işaret etti. Uzun yıllardır PKK ve DEM Parti’ye yöneltilen suçlamalarda kullanılan “dış güçler, suç şebekesi, karanlık organizasyon” gibi kavramlar bu kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediyelere yöneltildi. Bu söylem değişikliği, hem partideki iç kırılmaların hem de siyasi stratejinin yeni ekseninin habercisi olarak değerlendiriliyor.
AKP’de iç muhasebe: Nerede kırıldık?
Parti içinden gelen eleştiriler, AKP’nin denge ve denetim mekanizmalarını kaybetmesiyle birlikte demokrasi çizgisinden uzaklaştığını ortaya koyuyor. Eski AKP’lilere göre, partinin en verimli dönemi ilk 10 yılıydı. Avrupa Birliği üyeliği hedefi, güçlü meclis denetimi, yargı bağımsızlığı ve sivil toplum ile diyalog bu dönemin belirleyici unsurlarıydı. Ancak FETÖ süreci sonrası güvenlik paranoyası ile birlikte içe kapanma ve tüm gücün tek elde toplanması eğilimi ağır bastı.
50 sağlam adam olsaydı…
Parti içi eleştirilerden bir diğeri ise demokratik mekanizmaların işlemediği, cesur seslerin susturulduğu yönünde. “50 sağlam adam olsaydı bu gidişe dur diyebilirdi” şeklinde özetlenen bu serzeniş, AKP içindeki muhalif duruşların neden etkisiz kaldığını da gözler önüne seriyor. Söz konusu aktörlere göre, bugün partide demokrasiyi savunacak kadrolar ya sessiz ya da sistem dışına itildi.
İmamoğlu’nun yeni rolü: 'Yeni tehdit' olarak konumlandırma çabası
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son grup toplantısında Ekrem İmamoğlu’na yönelik sert ifadeleri, AKP'nin yeni düşman kurgusunu da ortaya koydu. Uzun süredir “terörle iltisaklı” kavramlarla DEM Parti ve PKK’yı hedef gösteren iktidar, şimdi bu boşluğu CHP ve özellikle İmamoğlu ile doldurmaya çalışıyor. Önceki yazılarda da yer aldığı gibi, partide birçok kişi İmamoğlu ile ilgili dosyaların yetersiz olduğuna inanıyor. Ancak iktidar cephesinden gelen “yeni belgeler yolda” mesajı, siyasal hamlelerin süreceğini gösteriyor.
Hukuki değil, siyasi bir tablo mu oluşuyor?
Üç cumhurbaşkanı adayının da cezaevinde bulunduğu bir atmosferde, İmamoğlu’nun da benzer bir süreçle karşı karşıya kalma ihtimali demokrasi açısından ciddi soru işaretleri doğuruyor. Delilden suç yaratmak yerine, suçtan delil üretme çabası olarak görülen bu yaklaşım, hukuki güvenlik ilkesini de zedeliyor. Türkiye'de hukuk devletine olan güvenin sarsıldığı bu dönemde, siyasi rekabetin yargı üzerinden yürütülmesi tartışmaları daha da artırabilir.
Yeni strateji: Muhalefeti kriminalize etmek mi?
Siyasi gözlemcilere göre Erdoğan’ın yeni söylemi, yaklaşan seçimler öncesi muhalefeti kriminalize etme stratejisinin parçası. Bu yöntemle CHP’li belediyelerin itibarsızlaştırılması, tabanın konsolide edilmesi ve muhalefetin “meşru siyasi aktör” kimliğinden uzaklaştırılması hedefleniyor olabilir. Ancak bu stratejinin toplumsal kutuplaşmayı daha da artıracağı ve Türkiye’deki demokrasi algısını zedeleyeceği yorumları da güçleniyor.
