Alanya’da çocuk istismarı davasında ağır hüküm: Sanığa 84 yıl hapis, avukatlardan itiraz sinyali

Alanya’da Süleymancılara ait olduğu belirtilen öğrenci yurdunda 10 çocuğa istismar davasında sanık G.R.U. 84 yıl hapse mahkûm edildi. Bazı suçlamalardan beraat veren mahkeme kararına mağdur avukatları itiraz edecek.

Alanya’da çocuk istismarı davasında ağır hüküm: Sanığa 84 yıl hapis, avukatlardan itiraz sinyali

Alanya’da çocuk istismarı davasında ağır hüküm: Sanığa 84 yıl hapis, avukatlardan itiraz sinyali

YEREL GÜNDEM / Alanya, Antalya, Türkiye

Antalya’nın Alanya ilçesinde, Süleymancılara ait olduğu belirtilen Sugözü Ortaokul Erkek Öğrenci Yurdu’nda 10 çocuğa yönelik istismar suçlamasıyla yargılanan G.R.U., 84 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Alanya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık bazı suçlamalardan beraat ederken, mağdur çocukların avukatları karara itiraz edeceklerini açıkladı.

Davanın seyri: Mütalaadan hükme

Bir önceki duruşmada açıklanan esas mütalaasında savcılık; sanığın “çocuğun cinsel istismarı”, “sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı”, “çocuğa karşı cinsel taciz”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “çocuğa müstehcen içerik gösterme” ve “eziyet” suçlarından cezalandırılmasını istemişti. Mütalaada alt sınır 109 yıl 3 ay, üst sınır 373 yıl 4 ay hapis cezası talep edilmişti. Mahkeme heyeti bugün verdiği kararla 84 yıl hapis hükmüne vardı; bazı suçlamalarda ise beraat kararı verildi.

Savunma ve müşteki cephesi: “Cezayı yeterli bulmuyoruz”

Mağdur ailelerin avukatlarından Mehmet Sutay Seydioğulları, verilen cezanın mütalaanın alt sınırının dahi altında kaldığını vurgulayarak üst mahkemeye itiraz edeceklerini söyledi. Seydioğulları, “Çocukların psikolojik durumları, yaşadıkları ve yaşları dikkate alındığında bu cezayı yetersiz buluyoruz” açıklamasını yaptı. Sanık G.R.U. hakkındaki beraat hükümlerine karşı da temyiz yollarının değerlendirileceği öğrenildi.

Yurt ve iddiaların kapsamı

Soruşturma sürecinde, Alanya’daki öğrenci yurdunda farklı tarihlerde birden fazla çocuğun istismara maruz kaldığı iddia edilmiş, dosyaya tanık beyanları, psikososyal değerlendirme raporları ve dijital incelemeler yansımıştı. Mahkeme, dosya kapsamındaki deliller üzerinden her bir eylem için ayrı ayrı değerlendirme yaparak hüküm kurdu. Yurdun bağlı olduğu yapıya ilişkin idari ve denetim süreçleri kamuoyunda tartışma yaratırken, ilgili kurumların soruşturmaya sağladığı bilgi ve yazışmalar da dosyada yer aldı.

Hukukçular ne diyor?

Ceza hukukçuları, çocuklara karşı cinsel suçlarda tahrik indirimlerinin uygulanmaması, zincirleme suç ve birden fazla mağdur durumlarında cezaların kümülatif olarak belirlenmesi gerektiğini anımsatıyor. Uygulamada, iyi hâl ve takdiri indirim ölçütlerinin somut gerekçeyle sınırlı tutulması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, bu tür dosyalarda mağdur haklarının korunması, gizlilik ve ikincil mağduriyetin önlenmesi ilkelerinin belirleyici olduğunu belirtiyor.

Sosyal boyut: Koruma, denetim ve ihbar mekanizmaları

Olay, barınma sağlayan kurum ve yurtlarda çocuk koruma protokolleri, personel seçimi ve denetim zincirlerinin önemini yeniden gündeme taşıdı. Çocuk alanında çalışan uzmanlar, benzer vakaların önlenmesi için:

  • Yurt ve kurslarda risk temelli denetimlerin sıklaştırılmasını,

  • Çalışanlar için zorunlu adli sicil taraması ve periyodik eğitim uygulanmasını,

  • Mağdurlar için psikolojik destek ve hukukî danışmanlığın ücretsiz ve erişilebilir kılınmasını,

  • İhbar hatları ve gizli bildirim mekanizmalarının yaygınlaştırılmasını öneriyor.

Sıradaki süreç: İstinaf ve temyiz yolu açık

Mahkemenin açıkladığı karar, tarafların başvurması hâlinde istinaf ve ardından temyiz denetimine konu olabilecek. Mağdur vekilleri daha yüksek ceza talebiyle üst yargı yoluna gitmeye hazırlanırken, sanık müdafii de beraat dışındaki hükümler için itiraz hakkını kullanabilecek. Yargılamanın üst aşamalarında delil değerlendirmesi, gerekçe denetimi ve usul kurallarına uygunluk mercek altına alınacak.

Toplumsal hassasiyet ve çocukların üstün yararı

Karar, çocuk istismarına karşı toplumsal duyarlılığın yükseldiği bir dönemde geldi. Uzmanlar, yargı kararlarının yanında önleyici politikalar, okul-aile iş birliği ve erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Çocukların üstün yararı ilkesi gereği, medya ve kamuoyuna da mahremiyet ve etik yayıncılık sorumluluğu düşüyor.


www.yerelgundem.com