Berlin’de kura krizi: Zorunlu askerlik formülü son anda dağıldı, basın toplantısı iptal

Almanya’da hükümet ortakları yeni askerlik modelinde anlaşamayınca “kura formülü” son anda çöktü ve basın toplantısı iptal edildi. Gönüllülük–zorunluluk eksenindeki tartışma, 260 bin asker hedefine giden yolun siyasi risklerini açığa çıkardı.

Berlin’de  kura krizi: Zorunlu askerlik formülü son anda dağıldı, basın toplantısı iptal

Berlin’de “kura krizi”: Zorunlu askerlik formülü son anda dağıldı, basın toplantısı iptal

YEREL GÜNDEM / BERLİN, ALMANYA

Ne oldu? Mutabakat görüntüsü dağıldı, açıklama rafa kalktı

Almanya’da hükümet ortakları, yeni askerlik hizmetinin çerçevesi üzerinde anlaşamayınca salı günü planlanan ortak basın toplantısı son anda iptal edildi. Gündemdeki model; gönüllü başvuruların yetersiz kalması halinde devreye girecek sınırlı bir “kura” mekanizmasını içeriyordu. Ancak görüşmeler, son düzlüğe girildiği anda kilitlendi ve taslağın Meclis’e (Bundestag) planlandığı gibi getirilip getirilmeyeceği belirsizliğe sürüklendi.

Kura modeli neden tartışmalı?

Tartışmanın odağında, gönüllülüğü esas alan yeni hizmetin “yedek emniyet supabı” olarak gündeme gelen lotarya yer alıyor. Model, belirli bir yılda ihtiyaç duyulan kontenjan gönüllülerle dolmazsa, rastgele seçimle sınırlı sayıda yükümlüyü hizmete çağırmayı öngörüyor. Destekleyenler, “en adil ve hızlı tamamlayıcı” olduğunu savunurken; karşıtlar, rastgelelik ilkesinin hukuki meşruiyeti ve toplumsal kabulü zedeleyebileceği uyarısında bulunuyor. SPD cephesinden rahatsızlık, kulislerde “geniş bir mutabakata bağlanmadan dayatılmış bir formül” eleştirisiyle ifade ediliyor.

Pistorius ve Merz çizgisi: Gönüllülük mi, zorunluluk mu?

Savunma Bakanı Boris Pistorius (SPD), aylardır gönüllülüğü esas alan, 18 yaş grubu için ulusal bir yoklama/anket ve hedef odaklı sevk sistemi içeren bir tasarıyı savunuyor. Hıristiyan Demokrat Birlik/Sendika (CDU/CSU) kanadı ise gönüllülüğün tek başına yeterli olmayacağını, talep açığı oluşursa zorunlu askerliğin “kademeli geri dönüşü”nü şart koşuyor. Nitekim CDU/CSU Grup Başkanı Jens Spahn, pazartesi-salı bandında “İyi bir çözüm bulundu” mesajı vererek, kura formülünü en adil seçenek olarak nitelemişti. Fakat pist “temas kesintisi” ile kayganlaştı; SPD’de itirazlar yükseldi ve uzlaşı görüntüsü dağıldı. Pistorius’un “Bu benim fikrim değildi, Birlik’in fikriydi” sözleri, kopuşun kamuya açık işareti oldu.

Ordu hedefleri ve NATO zemini: 180 binden 260 bine

Jeopolitik riskler ve NATO yükümlülükleri Berlin’in personel tablosunu büyütmesini gerektiriyor. Hedef; birkaç yıl içinde aktif asker sayısının yaklaşık 180 binden 260 bine çıkarılması. Bu artış, yalnızca yeni alımlar değil; yedeklerin etkinleştirilmesi, eğitim altyapısının kapasite artışı ve dijital/teknik sınıflarda uzman istihdamını da şart koşuyor. Savunma planlamacıları, gönüllülük-çekirdekli bir modelin sürdürülebilirliği için yıllık alım hedeflerinin “bağlayıcı” metriklerle desteklenmesini, aksi halde lotarya veya zorunluluğa dönen hibrit bir sistemin kaçınılmaz hale gelebileceğini belirtiyor.

Siyasî yankılar: Kırılgan koalisyonun stres testi

Basın toplantısının iptali, Merz liderliğindeki koalisyonun kırılganlığını bir kez daha görünür kıldı. CDU kanadı, “güvenlikte hız ve netlik” vurgusuyla zorunluluk seçeneğinin masada tutulmasını isterken; SPD, toplumsal meşruiyet ve hukuki çerçeve konusunda daha dikkatli adımlar talep ediyor. Hükümet kanadında “yasa ilk okumaya girsin, komisyonda olgunlaşsın” yaklaşımı öne çıkarken, muhalefet ve kamuoyunda “askerî personel açığına hızlı çözüm” beklentisi artıyor. Son gerilim, savunma reformunun yalnız teknik değil, aynı zamanda siyasi risk yönetimi gerektiren bir dosya olduğunu hatırlattı.

Sırada ne var? Üç senaryo öne çıkıyor

Kulislerde üç olası rota konuşuluyor: (1) Gönüllülük esaslı taslak Meclis’e sunulur, komisyonlarda “kısıtlı kura” gibi tamamlayıcı araçlarla revize edilir. (2) Hükümet içi yeni bir mini mutabakatla lotarya dışarıda bırakılır, performans hedefleri ve teşvik paketi güçlendirilir. (3) Uyuşmazlık sürer ve takvim ötelenir; bu da ordunun personel planlamasında geçici boşluklar ve bütçe/lojistik baskıları doğurur. Her üç senaryoda da, eğitim kapasitesi ve altyapı yatırımları—özellikle teknik sınıflar ile siber-savunma—kritik kaldıraçlar olarak öne çıkıyor.



www.yerelgundem.com