Kasık fıtığı çocuklarda yaygın, boğulmuş fıtık ise hayati risk taşıyor
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyor ve özellikle prematüre bebeklerde ciddi risk oluşturuyor. Dr. Teoman Şen, erken tanı, cerrahi tedavi ve yaygın yanlış inanışlar hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Kasık fıtığı çocuklarda yaygın, boğulmuş fıtık ise hayati risk taşıyor
BİLGE DOKTOR / TÜRKİYE
Prematüre bebeklerde görülme oranı daha yüksek
Çocuk cerrahisinde en sık karşılaşılan durumlardan biri olan kasık fıtığı, sinsice ilerleyebilmesi ve tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmesi nedeniyle ebeveynlerin dikkatli olmasını gerektiriyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Teoman Şen, kasık fıtığının özellikle ilk bir yaşta ve prematüre bebeklerde daha sık görüldüğünü belirtiyor. Dr. Şen, erken tanı ve cerrahi müdahalenin boğulmuş fıtık gibi hayati tehlikelerin önüne geçmede büyük rol oynadığını vurguluyor.
Kasık fıtığı sinsice ilerleyebilir, yıllarca belirti vermeyebilir
Kasık fıtığı, doğumdan sonra kapanması gereken kasık kanalının açık kalması sonucu oluşuyor. Kasık bölgesinde yumuşak ve içeri girip çıkabilen bir şişlik olarak kendini gösteren fıtık, çoğunlukla banyo sırasında veya alt değiştirme esnasında fark ediliyor. Ancak kimi vakalarda fıtık uzun süre belirti vermeden ilerleyebiliyor. Dr. Şen, “Kasık fıtığı, ağlama, öksürme, tuvalette ıkınma gibi karın içi basıncın arttığı durumlarda belirginleşir. Daha büyük çocuklar ise egzersiz sırasında kasık ağrısından yakınabilir” diye ekliyor.
Boğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor ve hayati riske neden olabiliyor
Fıtık kesesinde bağırsak ya da iç organların sıkışarak boğulması, acil cerrahi müdahale gerektiren ve hayati tehlike yaratabilecek bir durumdur. Dr. Şen, boğulmuş fıtığın en sık yaşamın ilk altı ayında görüldüğünü belirterek, erken teşhisin komplikasyonları önlemede çok önemli olduğunu söylüyor. “Fıtık ne kadar erken fark edilirse, cerrahi müdahale o kadar kolay ve risksiz yapılabilir. Aksi halde yapışıklıklar gelişerek ameliyatı zorlaştırabilir” diyor.
Yanlış inançlar erken tanıyı geciktiriyor
Toplumda fıtığın kendiliğinden geçeceğine dair yaygın ve yanlış bir inanış olduğunu belirten Dr. Şen, bu hatalı düşüncenin ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekiyor. “Fıtığa benzeyen hidrosel ya da kordon kisti gibi durumlar zamanla ortadan kalkabilir ancak gerçek kasık fıtığı kendi kendine geçmez. Halk arasında kullanılan fıtık bağı, fıtık külodu ya da bitkisel çözümler gibi yöntemler, sadece tedaviyi geciktirerek fıtığın boğulmasına ve hayati risklere neden olabilir” uyarısında bulunuyor.
Tedavi mutlaka cerrahi olmalı, günübirlik yapılabiliyor
Kasık fıtığının tek etkin tedavisinin cerrahi olduğunu belirten Dr. Teoman Şen, fıtığın tanısından sonraki ilk haftalarda yapılan müdahalenin komplikasyonları büyük oranda azalttığını ifade ediyor. “Tanıdan sonraki bir ay içinde yapılan cerrahi müdahalenin komplikasyonları yüzde 90 oranında önlediği; ilk iki haftada yapılan ameliyatın ise boğulma riskini yarı yarıya azalttığı biliniyor. Günübirlik cerrahi ile fıtık onarımı güvenli bir şekilde yapılabiliyor” diyen Dr. Şen, en sık uygulanan yöntemlerden biri olan açık cerrahiyle yüksek ligasyon tekniğini öneriyor. Alternatif olarak laparoskopik tekniklerin de tercih edilebildiğini sözlerine ekliyor.
Kasık fıtığı, zamanında müdahale edilirse tamamen çözülebilir. Ebeveynlerin çocuklarının kasık bölgesini düzenli olarak gözlemlemesi, ağrı ve şişlik gibi belirtilerde vakit kaybetmeden bir çocuk cerrahına başvurması büyük önem taşıyor.