Özel'den Bahçeli'ye 'Kırılma Noktası': Meclis'te Sert Hesaplaşma
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye karşı sert bir üslup takınarak iki parti arasındaki ilişkilerde kritik bir kırılma yarattı. Cinayet iddialarına gönderme yapan Özel'in meydan okuması, Meclis'te tansiyonu yükseltti.
Özel'den Bahçeli'ye 'Kırılma Noktası': Meclis'te Sert Hesaplaşma
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE
Yeni yasama döneminin ilk grup toplantıları, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile iktidar ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasındaki ilişkilerde keskin bir dönüşüme sahne oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik daha önce görülmemiş açık ve sert üslubu, iki parti arasındaki siyasi gerilimi doruğa taşıdı. Çiğdem Toker’in gözlemlediği bu anlar, Türk siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlanıyor.
Gazeteciye Omuz Silken Lider ve Gelen Tepki
MHP Grup Toplantısı öncesinde, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin gazetecilere yönelik tavrı, Özgür Özel'in grup toplantısındaki sert çıkışına zemin hazırlayan olaylardan biri oldu. Nefes gazetesi muhabiri Mahir Bağış, İstanbul'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden avukat Serdar Öktem hakkındaki soruyu Bahçeli'ye yöneltti. Ancak Bahçeli, soruyu yanıtsız bırakmakla kalmadı, Bağış'a bakmadan yürüyüp eliyle savuşturma işareti yaparak tepkisiz kaldı.
Bu olaydan kısa bir süre sonra kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup salonuna girerken Mahir Bağış'ı görerek "Tebrikler, izledim" sözleriyle gazeteciye destek verdi. Bu jest, Özel'in yaklaşan konuşmasının tonu hakkında ilk ipuçlarını vermiş oldu.
Özel'den MHP’ye Açık ve Doğrudan Suçlamalar
Özel, konuşmasında daha önce MHP liderine karşı korumaya çalıştığı "yaşa saygı" ve "Türkiye’nin kritik süreci" gibi gerekçelerle yumuşattığı üslubunu bir kenara bıraktı. Bahçeli'nin sürekli olarak CHP'li yerel yöneticilere yönelik suçlamalarına değinen Özel, partisine kurulan kumpasları hatırlatarak meydan okudu: "Kurulan bu kumpasın ne tarafı CHP?"
Asıl kırılma anı, Özel'in Ankara'nın ortasında işlenen bir cinayet olayına gönderme yaparak MHP'ye doğrudan yönelttiği ağır ithamlarla geldi. Sinan Ateş cinayetine atıfta bulunan Özel, adeta tek nefeste bir tirat okudu: "Ama Sayın Bahçeli, buraya kadar geldi. O CHP’li bu CHP’li. Hırsıza CHP’li, yolsuza CHP’li. Kiminle nasıl konuştuğunuzu bileceksiniz. Bakın bütün Türkiye konuşuyor, birileri susuyor. Ankara’nın ortasında vurulan MHP’li. Vurup da yargılanan, mahkemede söylüyorlar, MHP’li. Azmettirenler MHP’li. Serbest bırakıldıktan hemen sonra susturulan MHP’li. Susturtanlar MHP’li. Azmettirenler MHP’li. Konuşmayan bir tek sensin, MHP’li!"
Bu sözler üzerine CHP grup salonunda uzun süreli ve coşkulu bir ayakta alkış yaşandı.
"Hodri Meydan": İlişkilerde Geri Dönülmez Bir Viraj
Özgür Özel, konuşmasının devamında Bahçeli'ye açıkça hodri meydan dedi. Bundan sonraki süreçte CHP'ye yönelik her türlü hırsızlık ve yolsuzluk ithamına aynı sertlikte cevap vereceğini, kimlerin hangi suç örgütleriyle ilişkili olduğunu birer birer anlatacağını belirterek ilişkilerin seyrini değiştirecek kritik bir eşiği aştı.
Bu sertleşmenin arkasında, Özel'in önceki "sabırlı" tavrını gerekçelendirdiği iki ana nedenin, yani yaşa saygı ve kritik süreç algısının artık geçerliliğini yitirmesi yatıyor. Gazeteci Çiğdem Toker'in de işaret ettiği gibi, Özel'in memleketi Manisa faktörünün, yani Manisa Büyükşehir Belediyesi'ni MHP'den alması sonrası oluşan siyasi dengenin de bugüne kadarki "özenli" üslupta bir değişken olabileceği öngörülüyor.
Siyasi Kırılmanın Sonuçları ve Gazeteciliğin Rolü
Yeni yasama döneminin bu ilk grup toplantıları, CHP ve MHP arasındaki ilişkilerin onarılamaz bir kırılma noktasına geldiğini gösteriyor. İktidar bloğu ile ana muhalefet arasındaki dilin sertleşmesi, Meclis çalışmalarını ve ülkenin siyasi atmosferini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor. Özgür Özel'in bu çıkışı, Türk siyasetinde bir "hesaplaşma" döneminin başladığına işaret ederken, bu kırılmanın niteliksel etkisini önümüzdeki günler belirleyecek.
Bu gelişmeler aynı zamanda, zorlu bir siyasi iklimde görev yapan gazetecilerin mesleki mücadelesine de dikkat çekiyor. Bahçeli'ye tek bir kritik soru sorabilme çabası, iktidar ve muhalefet ilişkilerinde gazeteciliğin gücünü ve zorluğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Cevap alınamasa dahi, doğru zamanda sorulan bir soru, siyasetin seyrini değiştirecek bir tetikleyici olabiliyor.
Kaynak: Çiğdem Toker / T24













