Putin'den Avrupa'ya sert suçlama: Çöküşümüzden ziyafet çekmek istediler
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa'yı Rusya'nın olası çöküşünden kazanç sağlamaya çalışmakla suçlayarak nükleer cephaneliğin %92 oranında modernize edildiğini açıkladı.
YEREL GÜNDEM / MOSKOVA, RUSYA — 18 ARALIK 2025
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, üst düzey askeri yetkililerle gerçekleştirdiği yıllık toplantıda yaptığı konuşmada, Avrupa ülkelerini Rusya'nın olası çöküşünden kazanç sağlamayı ummakla suçlayarak Batı ile mevcut şartlarda diyaloğun mümkün olmadığını belirtti.
Ukrayna'daki hedeflerine ulaşmak için askeri seçeneğin masada kalmaya devam edeceğini vurgulayan Putin, Avrupa elitlerini hedef alan sert ifadeler kullandı. Putin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya'nın Avrupa ailesinin bir parçası olmayı beklediğini ancak gelinen noktada Avrupa'da "bozulma" gördüğünü iddia etti. Rus lider, "Avrupalı domuzlar Rusya’nın çöküşüyle ziyafet çekmek istedi" diyerek, Batılı demokrasilere yönelik eleştirilerini sertleştirdi.
Nükleer kapasite ve nükleer kuvvetlerin modernizasyonu
Rus ordusunun nükleer cephaneliğine dair veriler paylaşan Putin, nükleer kuvvetlerin %92 oranında modernize edildiğini ve dünyada bu seviyeye sahip başka bir gücün bulunmadığını savundu. Putin, özellikle nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip yeni orta menzilli balistik füze Oreshnik’in bu ay içinde resmen muharebe görevine başlayacağını duyurdu. Putin'e göre, bu yeni silah sistemleri dünyadaki mevcut savunma sistemleri tarafından durdurulamayacak nitelikte.
Ukrayna savaşı ve diplomatik diyalog şartları
Putin, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için ABD liderliğindeki mevcut barış planlarını reddederek, temel nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini yineledi. Moskova'nın diplomatik yolu tercih edebileceğini ancak karşı tarafın "esaslı diyaloğa" girmemesi durumunda askeri operasyonların süreceğini belirten Putin, Rusya'nın bu süreçte "tam egemenliğini" kazandığını iddia etti. Putin ayrıca, ABD yönetimiyle bazı konularda diyalog halinde olduklarını ancak Avrupa ile benzer bir sürecin ancak siyasi elitlerin değişmesiyle mümkün olabileceğini savundu.













