CHP'de Yeni Açılım: Sağdan Gelen Milletvekilleri ve Partinin Geleceği
CHP, ANAP, MHP ve AK Parti kökenli milletvekillerinin partiye katılmasıyla yeni bir açılım sürecine giriyor. Partinin tarihsel dönüşümü ve Özgür Özel'in liderliğinde atılacak adımlar, CHP’nin gelecekteki siyasi duruşunu şekillendirecek.
Yerel Gündem 
CHP'de Yeni Açılım: Sağdan Gelen Milletvekilleri ve Partinin Geleceği
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), son dönemde sağ kökenli isimlerin partiye katılmasıyla dikkat çekiyor. ANAP kökenli Salih Uzun, MHP kökenli Cemal Enginyurt ve AK Parti kökenli Selma Aliye Kavaf'ın CHP'ye katılması, partinin siyasi çizgisinde yeni bir açılım mı sorusunu gündeme getirdi.
CHP ve Sağ Kanat Açılımı
Son seçimlerde başarısız olan 6'lı Masa girişimi her ne kadar hedeflerine ulaşamamış olsa da CHP ile sağ tandanslı politikacılar arasındaki mesafeyi azaltmış görünüyor. Özellikle 1980 sonrası merkez sağ ve merkez sol arasındaki keskin ayrımın yumuşadığı gözlemleniyor.
CHP'nin 1930'larda otoriter bir devlet partisi kimliğinden, 1960'larda sosyal demokrasiye ve 1970'lerde Ecevit dönemiyle "halkçı" bir çizgiye evrilmesi, bugün partinin daha kapsayıcı bir yapıya yöneldiğini gösteriyor. Özgür Özel’in liderliğinde bu açılımın hızlanabileceği öngörülüyor.
Tarihten Dersler: CHP'nin Dönüşüm Süreci
1930’larda "Kamalizm" ideolojisini benimseyen CHP, 1950’lerde çok partili demokrasiye uyum sağladı. 1959 parti programı, CHP'yi "liberal demokrat" bir çizgiye taşıdı. 1970’lerde ise Turan Güneş ve Bülent Ecevit gibi isimlerle parti, sosyal demokrat eksene kaydı.
Ancak 28 Şubat süreci, CHP’nin halktan kopuşuna neden oldu. Bu kopuşu gidermek isteyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun "helalleşme" ve açılım politikası, CHP’nin bugünkü dönüşümünün temel taşlarını oluşturdu.
Özgür Özel ve CHP’nin Geleceği
Özgür Özel’in CHP Genel Başkanlığına seçilmesiyle birlikte, partinin farklı görüşlere daha açık bir yapıya evrildiği yorumları yapılıyor. Sağdan gelen isimlerin partiye katılımı, CHP’yi gerçekten geniş tabanlı bir partiye mi dönüştürecek, yoksa bu açılım yalnızca siyasi bir manevra mı? Bu soru, önümüzdeki dönemde CHP’nin politikalarıyla netleşecek.
Siyasette demokrasi, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı gibi konuların partiler üstü bir mesele olarak ele alınması, CHP’nin merkez sağ ve merkez sol arasında köprü kurma çabasının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Önümüzdeki dönemde CHP’nin bu açılımı nasıl yöneteceği, özellikle de seçmen tabanının tepkisini nasıl karşılayacağı merak konusu olmaya devam ediyor.
Kaynak: Taha Akyol / Karar
