PKK ve YPG Ortadoğu’da İkinci Bir Gazze İster mi?

Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” stratejisi, PKK ve YPG’nin Ortadoğu’daki rolü ve olası ikinci Gazze senaryosu, siyasi tartışmalar ve uluslararası örneklerle değerlendiriliyor

PKK ve YPG Ortadoğu’da İkinci Bir Gazze İster mi?

YUSUF İNAN YAZDI...

Öcalan ve PKK Kobani'yi Gazze'ye mi Çevirmek İstiyor?

Türkiye, yarım asrı aşan terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde başlatılan “Terörsüz Türkiye” stratejisi, Meclis’te kurulan komisyon ile kurumsal bir zemine taşındı. Ancak bu tarihi adım, siyasette tam bir birliktelik yaratmış değil.

İYİ Parti, Zafer Partisi ve Anahtar Parti, komisyona üye vermeyerek sürece mesafeli durduklarını açıkça ortaya koydu. Peki, karşı çıkanların elinde gerçek bir alternatif  plan var mı?


Eleştirinin Ötesine Geçemeyen Muhalefet

Musavat Dervişoğlu, Ümit Özdağ ve Yavuz Ağıralioğlu, sürece sert eleştiriler yöneltiyor. Bu, demokratik çerçevede değerlidir. Ancak eleştiri, çözümle taçlanmadığında sadece gürültüye dönüşür. Bugüne kadar yüksek perdeden itirazlar duyduk; fakat “Bu sorunu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?” sorusuna net bir yanıt alamadık.

Eleştirmek kolay, çözüm üretmek zor… Siyasetin en değerli malzemesi, eleştirinin yanında somut ve uygulanabilir önerilerdir.


Devletin Net Çizgisi: Güvenlik ve Hukuk

Erdoğan ve Bahçeli, stratejilerini hem anlatıyor hem de uyguluyor. Bahçeli’nin “silah yakma” çağrısı, MHP’li Fethi Yıldız’ın “hukuka dönüş” vurgusu, geç de olsa doğru adımlar.

Türkiye’nin zaman zaman hukuk çizgisinden uzaklaştığı dönemlerde sessiz kalanların, bugün bu çizgiye dönüşü savunması ise toplumsal güvenin yeniden inşası için kritik. Çünkü güven, sadece silahla değil, hukukla da tesis edilir.


Komisyonun Gizliliği: Şeffaflık mı, Strateji mi?

Terörsüz Türkiye” Komisyonu’nun toplantılarını gizli yapma kararı, muhalefetin en çok eleştirdiği noktalardan biri. “PKK ve Öcalan bu bilgileri öğrenebiliyorsa, Türk milleti neden öğrenemiyor?” sorusu, haklı bir sorgulamadır.

Evet, şeffaflık güvenin temelidir. Ancak stratejik süreçlerde gizlilik de kimi zaman kaçınılmazdır. Esas mesele, sürecin sonunda ne hedeflendiği ve nasıl bir sonuç doğuracağıdır.


Ortadoğu’da İkinci Bir Gazze Felaketi mi?

PKK ve YPG’nin Ortadoğu’daki rolü, bazı çevrelerce Hamas’ın Gazze’deki konumuna benzetiliyor. Türkiye’nin sunduğu bu siyasi fırsat, ikinci bir Gazze trajedisinin önüne geçmeyi amaçlıyor.

Bahçeli’nin çizdiği yol haritası, aslında Kürt halkının geleceğini koruma stratejisidir. PKK ve YPG bu fırsatı değerlendirmezse, Gazze’deki insani dramın bir benzerinin bölgede yaşanması kaçınılmaz olabilir. Böyle bir senaryoda ne uluslararası yardım gelir, ne de bölgesel destek bulunur.

Türkiye / Türk Milleti de kılını kıpırdatmaz.


DEM Parti ve Öcalan: Çatışan Menfaatler

DEM Parti, Abdullah Öcalan’ın yeni parti çıkışına mesafeli. Çünkü bu hamle, mevcut siyasi aktörlerin tasfiye edilmesi anlamına gelebilir. PKK’nın eski yöneticileri, sahip oldukları pozisyonları kaybetmek istemiyor, dağda veya mağarada ölmek de istemiyorlar.

Bu ikilem, sürecin en kırılgan noktalarından biri olarak duruyor.


Güven Sorunu: Devlete mi, Kendine mi?

Son yarım asır, Türkiye için bir “güvensizlik dönemi” oldu. Devlete duyulan inanç yıprandı, kurumlara olan güven zayıfladı. Bugün önümüzde iki yol var: Ya devlete güvenmek ya da kendi gücüne güvenmek.

Ancak kendi gücüne güvenenlerin elinde somut bir plan yoksa, yalnızca itiraz etmek, çözüm değil, kriz üretir.

YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH

Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : [email protected] 

Web: www.yerelgundem.com