Uçak skandalı tartışması büyüyor: Operasyonun hedefinde Duran var iddiası
AKP’ye yakın gazeteci Mehmet Çek, “uçak röportajı” sorularının sızdığı iddiasını “rezalet” diye niteledi; hedefin İletişim Başkanı Burhanettin Duran olduğunu savundu, şeffaflık ve soru süreçlerinin yenilenmesini istedi.
“Uçak skandalı” tartışması büyüyor: “Operasyonun hedefinde Duran var” iddiası
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Soruların sızdığı iddiası siyasetin gündeminde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD dönüşü uçakta gazetecilerle yaptığı söyleşide yöneltilecek soruların, uçuş öncesinde medyaya sızdığı iddiası Ankara kulislerini hareketlendirdi. Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’nin ortaya attığı iddianın ardından, iktidara yakın gazeteci Mehmet Çek sosyal medya hesabından sert bir açıklama yaparak olayı “tek kelimeyle rezalet” olarak nitelendirdi. Çek, bu gelişmenin “organize bir operasyon” olduğunu savunurken hedefin yeni İletişim Başkanı Burhanettin Duran olduğunu öne sürdü.
“En yüksek reytingli isimler uçağa alınmalı” çağrısı
Cumhurbaşkanı danışmanı Mehmet Uçum’a yakınlığıyla bilinen Mehmet Çek, paylaşımlarında uçak röportajlarına davet edilen gazetecilerin seçimine de itiraz etti. “Kimselerin tanımadığı, kamuoyunda karşılığı olmayan isimleri uçağa doldurmak nedir?” diyen Çek, “Bırakın reytingi en yüksek isimler eşlik etsin Cumhurbaşkanımıza” ifadesini kullandı. Çek, Zafer Şahin, Taha Hüseyin Karagöz, Fuat Uğur, Cem Küçük, Ferhat Murat ve Adem Metan gibi isimlerin uçakta yer almamasını sorguladı ve “Siyaset gibi uçağı da rekabete açın” çağrısı yaptı.
“Bu organize bir operasyon; hedef İletişim Başkanı”
Soru havuzunun sızmasına ilişkin iddiaları “organize operasyon” olarak tanımlayan Çek, “Soruları hazırlayan ya da uçaktaki gazetecilerden kim bu satışı yaptı, kim sızdırdı? Bu soruların yanıt bulması lazım” diyerek net bir soruşturma beklentisi dile getirdi. Çek, yeni İletişim Başkanı Burhanettin Duran’ın göreve gelişini “umut” olarak niteledi ve “Şimdi kendisinden beklenen bu düzeni tepeden tırnağa değiştirmesidir. Bu değişikliğe de İletişim Başkanlığı binasından başlamasıdır” değerlendirmesini paylaştı.
“Medya eliti çürümüştür” eleştirisi ve sorulması gereken başlıklar
Mehmet Çek, mevcut iletişim düzenine ve “medya eliti” olarak adlandırdığı çevrelere de sert sözlerle yüklendi: “Kurulu iletişim düzeni ve bu düzenin semiren bütün sözde ‘medya eliti’ çürümüştür.” Çek’e göre, ABD temaslarının ardından uçakta sorulması gereken başlıklar arasında THY–Boeing anlaşması, F-35 ve F-16 projeleri, Heybeliada Ruhban Okulu, Halkbank davası ile nükleer enerji ve doğalgaz anlaşmaları bulunuyordu. “Bırakın sorsunlar” diyen Çek, bu soruların masaya gelmemesini “kabul edilemez” buldu ve “Amerika gezisi dönüşü bu soruları sormayacak gazeteci de basın kartını yırtsın zaten” sözleriyle tepkiyi yükseltti.
Siyasette yansımalar: Şeffaflık ve güven tartışması
Soru metinlerinin uçuş öncesi sızdırıldığı iddiası, yalnızca gazetecilerin uçak daveti ve soru pratiklerini değil, aynı zamanda kamuoyuna dönük bilgilendirme süreçlerinin şeffaflığını da gündeme taşıdı. Siyaset kulislerinde, “hazırlanmış soru” uygulamasının güven aşınmasına yol açabileceği, liderlerin kritik gündem başlıklarındaki tutumlarını doğrudan ve spontane biçimde aktarma fırsatını zayıflatabileceği konuşuluyor. İletişim kanallarının yeniden tasarlanması, davet kriterlerinin şeffaflaştırılması ve soru-cevap oturumlarında daha geniş bir basın yelpazesinin yer alması, tartışmanın merkezindeki öneriler olarak öne çıkıyor.
Ne olur?
İddiaların aydınlatılması için kurumsal soruşturma adımlarının atılıp atılmayacağı merak edilirken, iletişim ekiplerinin işleyişine dair olası revizyonların gündeme gelebileceği değerlendiriliyor. Siyasetin hızlandığı bir dönemde, hem içerik üretiminde hem de kamuoyuna bilgi akışında güven ve etkinlik dengesinin kurulması, karar alıcılar açısından öncelikli başlık hâline gelmiş durumda. Tartışmanın seyrini, önümüzdeki günlerde yapılacak resmi açıklamalar ve muhtemel idari düzenlemeler belirleyecek.













