AKP Kulislerinde İmamoğlu’nun Gözaltısı Nasıl Yorumlanıyor
İmamoğlu’nun gözaltı süreci AKP içinde farklı tepkilere yol açtı. İktidar sözcüleri yargı süreci vurgusu yaparken, bazıları siyasi sonuçlardan endişeli.

AKP Kulislerinde İmamoğlu’nun Gözaltısı Nasıl Yorumlanıyor
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
İktidar cephesinde İmamoğlu’nun gözaltına alınması yargı süreci olarak görülse de bazı AKP’liler bu durumun siyasi bedeli olabileceği endişesini taşıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta yolsuzluk ve teröre yardım suçlamalarıyla gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolar ve siyasi tartışmalar, iktidar partisi içerisinde de yankı buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “milleti sloganlarla kandırmaya çalışıyorlar” sözleriyle çerçevesini çizdiği bu sürecin, AKP kulislerinde nasıl algılandığı dikkatle izleniyor.
AKP’de hakim görüş: “Yargı görevini yapıyor”
AKP kurmayları, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını iktidar müdahalesiyle değil, CHP içindeki bilgi ve belgelerin savcılığa ulaştırılması sonucu başlatılan bir yargı süreci olarak yorumluyor. Parti içindeki genel kanaat, bu süreçte masumiyet karinesine saygı gösterilmesi gerektiği yönünde. Bazı yetkililer, İmamoğlu’nun diplomasındaki usulsüzlük iddiasını örnek göstererek “Geçmişte işlenmiş bir suç ortaya çıkmışsa, zaman aşımı gerekçesiyle görmezden gelinemez” diyor.
Ayrıca AKP kaynakları, CHP lideri Özgür Özel’in İmamoğlu’na “tam destek” açıklamasının yeterli olmadığını, “kefilim, yolsuzluk varsa istifa ederim” diyememesinin şüphe doğurduğunu savunuyor.
İmamoğlu’nun siyasi geleceği ve Erdoğan benzetmesi
Parti içinden bazı isimler, kamuoyunda İmamoğlu’nun durumunun Erdoğan’ın 1997’de şiir okuduğu için hapse girmesiyle benzeştirilmesini “gerçek dışı ve rahatsız edici” buluyor. Erdoğan’a şiir nedeniyle siyasi ceza verildiğini, İmamoğlu’na yöneltilen suçlamaların ise yolsuzluk ve terör yardımına ilişkin ciddi iddialar içerdiğini belirtiyorlar.
Bu nedenle, İmamoğlu’nun siyasi mağduriyet üzerinden kamuoyunda destek toplamasına karşı dikkatli olunması gerektiği görüşü hakim.
TÜSİAD açıklamaları ve 'büyük organizasyon' iddiası
Bazı AKP yetkilileri, TÜSİAD’ın yakın zamanda yaptığı “demokratikleşme” çağrılarının arkasında İmamoğlu’nun olduğunu ve bu açıklamaların olası bir operasyona karşı ön alma çabası taşıdığını öne sürüyor. Bu görüşe göre, İmamoğlu sadece İstanbul’da değil, iş dünyasında ve muhalefet ittifakı içinde de etkin bir organizasyon yürütüyor.
Kaygılı AKP’liler: “Bu süreç partiyi zor durumda bırakabilir”
AKP içinde bazı deneyimli siyasetçiler ise İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının kamuoyunda mağduriyet algısı yaratabileceğini ve bunun siyasi bedelinin iktidar tarafından ödenebileceğini düşünüyor. Bu isimler, özellikle ekonomideki olası olumsuz etkiler ve dış politika dengeleri açısından daha dikkatli olunması gerektiğini dile getiriyor.
Ayrıca bu çevreler, İmamoğlu’na yöneltilen “kent uzlaşısı yoluyla teröre yardım” suçlamasının, aynı dönemde PKK ile silah bırakma görüşmelerinin gündemde olduğu bir süreçte inandırıcılık sorunu yaratabileceğini ve kamuoyuna anlatılmasının zor olacağını belirtiyor.
İç cephe uyarısı ve kayyum endişesi
Bazı AKP’liler, Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik gerilim ortamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “iç cepheyi güçlendirme” çağrısını hatırlatarak, ana muhalefet liderlerine yönelik hamlelerin bu çağrıyla çelişebileceğine dikkat çekiyor. Aynı zamanda, CHP’ye olası bir kayyum atanmasının da “tam bir kaos” yaratacağı ve siyasi meşruiyet tartışmalarını derinleştireceği uyarısı yapılıyor.
AKP’nin bu süreci nasıl yöneteceği ve kamuoyuna nasıl anlatacağı önümüzdeki günlerde hem siyasetin hem de kamuoyunun gündeminde olmaya devam edecek.